Boşanmış anne ve babaların ilgisiz ve otoriter tutumları, çocukların ailede şiddete uğrama oranlarını arttırıyor.
On Dokuz Mayıs Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Bozkurt Koç, boşanmış anne ve babaların ilgisiz ve otoriter tutumlarının çocukların ailede şiddete uğrama oranlarını artırdığını bildirdi.
Doç. Dr. Koç, toplumun hemen her alanında gözlemlenen şiddet olayların daha önce görülmeyen bir boyutta arttığını ve çocukların da ciddi şekilde şiddete maruz kaldığını söyledi.
"Yaşanan şiddet olaylarından en çok çocuklar etkilenmektedir"
Dünyada çocuğundan yaşlısına, kadınından erkeğine birçok insanın şiddet gördüğünü ya da şiddetten bir şekilde etkilendiğini belirten Koç, "Yaşanan şiddet olaylarından en çok çocuklar etkilenmektedir. Çocuklar için şiddet öncelikli olarak ailede başlıyor. Ailede çocuğa karşı şiddet genellikle aşağılanma, dışlanma ve utandırma olarak başlıyor" dedi.
Şiddetin önlenmesinde en etkili rol modellerin anne ve babalar olduğunu vurgulayan Koç, şunları kaydetti: "Boşanmış anne ve babaların ilgisiz ve otoriter tutumları çocukların ailede şiddete uğrama oranlarını artırmaktadır. Anne ve babası boşanmış olan çocuklar şiddetin tam merkezinde kalıyor. Şiddetinin önlenmesinde gereken etkili rol modeller olan anne ve babalardır. Anne ve babalar ailede çocukların şiddet ve saldırgan davranışlar sergilemelerini önleyebilecek hoşgörü, yardımseverlik, sevgi ve saygı gibi değerleri öğretebilmelidir. Bu tür milli, manevi ve kültürel değerler, öfkeyle başa çıkmada, insanlarla olumlu ilişkiler kurabilmede, şiddet ve saldırganlığı önlemede etkili olabilecektir."
Değerlerin yerini bencillik aldı
Modernleşme ve sosyokültürel değişimler sonucunda yardımlaşma, hoşgörü ve saygı gibi değerlerin azaldığını ifade eden Koç, söz konusu değerlerin yerini bencillik, saygısızlık, tahammülsüzlük, hoşgörüsüzlük, sabırsızlık, tüketim hırsı ve kıskançlık gibi olumsuz tutum ve davranışların aldığını ifade etti.
Çocuklarda şiddet olaylarının önlenebilmesinde anne ve babaların çocuklarıyla olumlu bir iletişim kurabilmesi gerektiğini de vurgulayan Koç, şöyle devam etti:
"Anne ve babalar çocuklarına yeterli düzeyde eğitim verebilmeli, onlara karşı ilgisiz tutum ve davranışlardan sakınmalıdır. Olumsuz özelliklere sahip kişilerle arkadaşlık kurmaları, çete oluşumları içinde yer almaları engellenmeye çalışılmalıdır.
Çocuk ve gençlere öfke kontrolü eğitimi ve problemlerle başa çıkma yöntemleri öğretilmeli, saldırganlık ve şiddetin problem çözmede uygun bir yöntem olmadığı gerçeği anlatılmalıdır. Kendilerine çeşitli sportif, kültürel ve sosyal imkanlar sağlanmalıdır. Çocuk ve gençlerin diğer insanlarla olumlu ilişkiler kurabilmelerine, kendilerine güvenebilmelerine, sorumluluk sahibi olabilmelerine, kişilik ve benliklerini geliştirebilmelerine katkı sağlayacak eğitim programlarına ağırlık verilmeli."