Aşkın Görevi!
Ruhumda acılar biriktirdim. Bir aşk savaşçısıyım, her yanım yara izleri kaplıdır. Kendi sonunu hazırlayan şu dünyada, kalbimi ayakta tutmaya çalışıyorum.
Dermanı yok bazı dertlerin, biliyorum. Hiç geçmeyecek izlerim yüreğimde, bedelini ödediğim hataların mühürlerini taşıyorum. İçim rahat, kendimden fazla kimseye zarar vermedim. Bütün kazandıklarım, mağlubiyetlerimin nişanıdır. Şimdi sayıyorum da, ne çok yenilmişim! Olsun, düşlerimi kurtardım ben o yenilgilerde.
Arkamda gözü yaşlı insanlar bırakmadım. Sevdanın kanadına takılıp, öyle avare hayaller peşinde de koşmadım. Hep sevdim! Öyle büyük sevdim ki bazen, sevdiklerim altında kaldılar. Kimine fazla geldim, kimine az ama aşkın peşini hiç bırakmadım.
Öyle günler oldu ki, kendi acılarıma bakıp ürktüm. Bir insan kalbi bunca kanayan yarayı nasıl kaldırır? Dışarıdan bakanlar görmesin diye, saklandım. Aralık bir yürek kapısı buluncaya kadar, gizlendiğim yerlerden çıkmadım. Güvenmek istedim. Hiçbir zaman yaslanacak güvenli bir omuz bulamadım. O yüzdendir, kendi sırtımdan başka yere yaslanamam.
Kahpelikleri gördüm. İnsanların acımadan nasıl sırtından vurduğunu; dostluğun, aşkın yerini alan güçlerin vicdansızlığını bilirim. Para dediğin elimizin kiriydi, başımızın tacı oldu. Bozulduk, kirlendik, kaybolduk.
Bazı geceler sokaklar boyu yürürüm. İnsanları seyrederim, kadınları, erkekleri, çocukları… Gülümsemeyi unutmuş, kalpleri soğuk, yalnız ve karanlık insanları görürüm. Çelikten kalpler taşımanın ağırlığı içinde, omuzları çökük dururlar. Ne acı ki, aşk onların sokağına hiç uğramamıştır. Onları görünce mutlu olurum. Bütün yenilgilerime, acılarıma, anılarıma daha sıkı sarılırım. Bilirim ki, aşkla tanışmamış bir yürek işlevsizdir.
Uzaklarda bir yerde, bir gece yarısında, benim gibi yalnız ama cesur birisi olduğunu hayal ederim. Kaderin büyük gücünün, vakti gelince bizi karşılaştıracağını umut ederim. Aslında dileğim şudur ki, her kim aşkını bulmak için yollara düşmüşse, ona ulaşsın. Sevmeyi öğrenmiş kalpler birbirini bulsun çünkü ancak o zaman bu dünya yaşanır olacak.
Nefretin, savaşın, kinin, mutsuzluğun kol gezdiği bu evrende, aşk doğru kapıları çaldıkça, dünyanın dönmesi durmayacak. Yüreğinde sevda yeşertenler için, güneş doğmaya, çiçekler açmaya devam edecek.
Sevmeyi bilenlerin görevi var. Onlar gidip, aşkı bilmeyenleri sevecek. Sonunda acı çekecekler mutlaka ancak başka türlü kimse, onlara sevmeyi öğretemeyecek….
.ALINTIDIR.