Bazı Evliliklerde Aşk Bitmez
Aşk çok sık bir araya gelmekle, birbirine sarılmakla, cinsel anlamda beraber olmakla ve öpüşmekle bitmez. Aşkı bitiren yegane etken kesintisiz birlikteliktir.
Evlilik aşkı öldürür, sözü herkesçe bilinir. Birçok kişi aşkı öldüren evliliği, nikahla eş anlamda algılar ve aşkının bitmemesi için nikahsız bir beraberlik yaşar; ancak çok geçmeden aşkının bittiğine şaşkınlıkla tanıklık eder. Buradaki temel yanılgı, evliliğin kesintisiz bir birliktelik sağladığının kavranılmamasıdır.
Kesintisiz birliktelikte, iki âşık arasında ister nikah olsun ister olmasın, nihayetinde aşk sona erer. Yoksa kerametsizlik nikahta değildir.
Aslında aşkı bitiren kesintisiz birlikteliğin temelinde kaygısız bir sahiplenme güdüsü yatar. Kişi artık sevdiğini kaybetme endişesi duymaz; çünkü her halükarda ikisinin arasını bozacak veya kavuşmalarını engelleyecek bir engel kalmaz. Dolayısıyla kesintisiz bir birlikteliğe başlamayan, yani evlilik öncesi süreçte birçok kişi, sevgilisinin kendisini çok sevdiğinden emin olduğu zaman, sevgilisine olan aşırı tutkusunun azaldığını hisseder. Bu nedenledir ki, bazı âşıklar âşık olduğu kişiyle beraber aşk yaşamasına rağmen, onu başkasıyla aldatır.
Birçok âşık, sevgilisinin kendisini asla bırakmayacağını düşündüğü için sevgilisine yapmadığını bırakmaz; nazlanır, çeşitli huysuzluklarda bulunur. İçindeki aşk sönmüş gibi görünür ve kendisi de aşkının azaldığına inanır; çünkü sevgilisinin tapınmalarına gerekli tepkileri vermez. Ne zaman ki, terk edilmeyle yüz yüze bırakılınca, içindeki yanardağ hareketlenir ve bütün gücüyle aşkının peşine düşer.
Bazı evliliklerde aşkın bitmediği söylenir. Evlilikten sonra yedi sekiz yıl, belki de daha uzun süre, aşkı devam edenlerin olduğu anlatılır. Kesintisiz birliktelikte bu denli uzun süren bir aşk tek taraflıdır. Bunun nedeni ise, aşkı devam eden kişinin sevdiğine tam sahip olmadığını hissetmesi ve onu her an yitireceğine dair güçlü kaygılara sahip olmasıdır. Böyle kişiler genellikle çok kıskanç olur ve âşık olduğu eşini yitireceği korkusuna sahiptir. Eşini bir başkasıyla görmeye tahammül edemez, eşinin kendisine olan sevgisinin azaldığını düşünür, sevgilisinin kendisini sevip sevmediğini, zaman zaman çeşitli yöntemlerle sorgular.
Böyle evliliklerde fiziksel anlamda kesintisiz bir birliktelikten söz edilebilir; ancak ruhsal anlamda kesintili bir beraberlik devam etmektedir. Bu tür evliliklerin bir kısmında, sevgililerden biri sadakatsizlik göstermiştir veya davranışlarında sevgisinin azaldığı izlenimini bırakmıştır. Bir kısmında ise, eşlerden biri oldukça popülerdir veya albenisi çoktur. Diğer eş, eşinin başkaları tarafından baştan çıkarılacağını düşünerek kaygılanır veya başkalarınca kapılacağı kuşkusunu taşır. Dolayısıyla gerçek anlamda sahiplenme duygusu oluşmamıştır ve beraber olunmasına rağmen kısmen de olsa ayrılık devam etmektedir.
.ALINTIDIR.