Nefretimde BiLe DuaLarLa Sevdim Seni
________________________________________
Yalnızlık ve acının
…ve gözyaşının
…ve ihanetin
…ve boşa harcanan bir hayata kahretmişliğin...
Adım adım...
Hece hece...
Eze eze...
Voltalar attığı yüreğimin “cennet” köşelerinde
Sen;
Yalan dostlarınla...
Yalan sevgilerle...
Yalan hayallerle…
Mutluluğunu kovalamaya devam et...
"Kader çıkmazı" denilen yerde oturmuş geçmişime söverken ben ..!
Sen; yüreğimde ki
Duasız mezarında çırpınışlar yaşayacaksın ..!
Bunu belki yaşadığın her an bedeninde, organlarında, içinde hissedeceksin...
Ama ancak öldüğünde ruhunda hissedeceksin...
…ve o zaman
İşte tam o an anlayacaksın..!
Yıkılacaksın,
Seni ruhun yaşarken terk etmiş...
Topraktan yaratılan bedenin “çamur”laştığında seni terk etmiş...
Her şeyi o zaman anlayacaksın...
…ve bir kez daha anlayacaksın
Bir kez daha yıkılacaksın...
"Ömrümü veririm" dediğim sen...(ki değmezsin)
Mahşer günü boynun bükük gezeceksin... Beni göreceksin...
Yine başım dimdik fakat gözleri "can yaşı" döken...
Bir ben göreceksin...
İçimde bir ben daha göreceksin...
Senden sonra ki hayatı boyunca hiç bir zaman gülemeyen,
Güneş'e, Ay'a, hatta tüm tabiat olaylarına küsen,
Yüreğini sevgiye kapamış,
Allah'a sadece ve sadece "ölmek" için dua eden..! Bir ben göreceksin...
Fakat yinede diyorum ki...
Lanet olsun ki bunu diyorum..!
"O kutsal teraziye konduğumuzda sevaplarımı sana verecek kadar çok sevdim seni..."
Günahlarını alacak kadar da yakmıştın zaten...
...ve sonra
Cehennemim en dibinde olsam bile...
Yüreğinin tebessümünü hissedeyim...
"Cennette bile Allah'ım seni korusun" diye dua edebilirim...
Gözlerimde bıraktığın kin ile öyle baktım ki insanlara...
Bir kere olsun...
Bir kere olsun "uslandıracak" bir göz bulamadım...
"yaşatacak" bir göz bulamadım...
Ayrılık bu mudur?
alıntıdır...