Biliyorum… bir zamanlar “gelin”ine eziyet eden, “oğlunun hayat arkadaşı” şeklinde algılamayıp, kendi ev işlerini yaptırmaya çalışan kayınvalideler vardı… günümüzde de olduğunu biliyoruz……ama… birilerinin hayatı… birilerinin tecrübeleri… birilerinin olumsuz hayat koşulları lütfen sizleri etkilemesin…!



İnanılır gibi değil…! şimdi de böyle kızlar türedi…! nişanlandığı gencin burnundan getiren… olmadık isteklerde bulunan… olmadık biçimlerde kaprisler yapan… kendisini -sanki hayatının devamında sürekli yapacakmış gibi- lüks lokantalarda ağırlatmaya çalışan… ne kadar para harcatırsa o kadar kıymetli olacağını zanneden… ne kadar yoğun isteklerde bulunursa, o kadar çok değer göreceğini hisseden genç kızların sayısında artışlar oldu…

Hiç onaylamadığımız, “eziyet eden kayınvalide” zeminine karşın, böyle bir gelişmeye seyirci kalmak zorunda olduğumuzu düşünüyorum bir yandan… ama geçmişte yapılan bir yanlışlığı, gelecekte yapacağımız yeni yanlışlıklarla düzeltemeyiz ki…

Yani; “…zamanında benim annem kayınvalidesinden çok çekmiş… ben kendi kayınvalideme böyle fırsat vermeyeyim!” “…erkek milleti kadınların kıymetini bilmez! Ne kadar çok kapris ve naz yaparsam o kadar değerli olurum!” şeklinde bir yapıyla “evlilik” kuramazsınız…

Savaşa gider gibi… kılıç kalkan kuşanır gibi yola çıkılmaz…! Tabi bir evlilik yolculuğuna çıkmak istiyorsanız…?

Öyle garip şeyler duyuyorum ki… kızmaktan kendimi alamıyorum… gecenin bir yarısında nişanlısını arayıp, İstanbul gibi bir ilde, bir uçtan öbür uca dondurma istemek gibi… “canım çok dondurma istiyor, bana hemen alıp gelir misin?” gibi garip istekler… her dışarı çıktığında aşırı lüks yerlerde yemek yemeyi talep etmek gibi…

Sevgili genç kızlar…! Evleneceğiniz insanın size olan sevgisini ve ilgisini ölçmek(!) için bu gibi yöntemlere başvuruyorsanız yanlış yapıyorsunuz… hatta bir adım öncesine gitmekte yarar var psikolojik açıdan… ÖLÇMEK zorunda olduğunuz bir ilişki, ilişki bile değildir ki… ölçmek zorundaysanız… üstelik ölçmeye çalıştığınız malzemeler sizin kendi iç malzemeleriniz değil de çevreden birilerinin size dayattıkları şeklindeyse daha fazla hata yaparsınız…

Bu süre zarfında birbirinizi tanımak için çeşitli denemeler yapmanız elbette normal… ancak deneme malzemeleriniz sizin kendi içinizden çıkmalı… onun bunun söylediği şeyleri denemeye kalkarsanız, kurulmamış evliliğinizi şimdiden baltalamış olursunuz… kendi duygularınızı, kendi seçimlerinizi, kendi yapısal bütünlüğünüzü algılamaya çalışmalısınız…

…yoksa… istanbul’un bir ucundan öbür ucuna dondurma getirterek… kendinizi abartı rakamlı mekanlarda ağırlatarak birbirinizi tanıyamazsınız… haa başka bir açıdan bu durumda da bir tanıma olur elbet… J ama kendinizi ne şekilde tanıtmış olacağınızı söylemeyeyim isterseniz… yoksa bana kızarsınız…! J
…
Demek istiyorum ki… nişanlı kızlar lütfen dikkat…

Evlenmek istiyorsanız, evleneceğiniz gence dayatma psikolojik işkenceler(!) yapmayın… ilişki böyle başlarsa, ileriki yıllar için tüm saygınlığınızı yitirirsiniz bence… çünkü karşı tarafta “iç öfke” oluşturan her talebiniz, evlilik tarihinizden itibaren yol, su, elektrik olarak size geri dönecektir…!

…sizi annenizin evine geri gönderecek bir YOL…

…hayatınızı yaşanmaz hale getirecek SU’lu bir algılama biçimi…

…ve ortamda sürekli hissedeceğiniz… sizi bir türlü sevgi dolu bir aile kurumu haline getiremeyecek düzeyde ELEKTRİK yüklü bir gerilim…

Yazılanların tamamı nişanlı beyler için de geçerlidir… karşı tarafa sıkıntı yaşatarak… kaprisler yaparak… naz adı altında uygulanan sinir bozucu tavırlar takınarak evliliğe başlanmaz… hatta bu tür davranışlarla hiçbir şeye başlanmaz… değil evlilik yolculuğuna çıkmak, bu mantaliteyle market alışverişine bile gidilmez…

İlgilenen tüm genç arkadaşlara iletmiş olayım… sizlerden gelen mailleri okuyunca, yazılanlara inanamıyorum… kızlar aman dikkat… lütfen kendi hayatınızı, kendi ellerinizle olumsuz noktalara taşımayın…

Beylerin değer vermesi için bu tür yöntemlere başvurmanıza gerek yok… aklı başında… sağlıklı… makul… ve kişiliği oturmuş bir insanla yola çıkmanız yeterli… diğerleri kendiliğinden gelir…

Sevgiyle kalın…

Mehtap Kayaoğlu
(psikolog)

çok güzel bir yazı,mutlaka bu şekilde davranan kızlar vardır,ama bence onlar kendilerini tatmin ederler sadece,herkeste biliyordur ki bu şekilde bir yaklaşım olamaz,kimse kimseye bunu yapmaya hakkı yok.bana çok komik gelmiştir her zaman,güzel bir şekilde ilişkiyi yürütmek varken neden böyle davranır insanlar anlamış değilim...

minik kuş ya sanki sende çok çekmiş gibisin

hakikaten çok güzel bir yazı olmuş..okumakta fayda var..paylaşım için teşekkür ederim.

celo Nickli Üyeden Alıntı

Evlenmek istiyorsanız, evleneceğiniz gence dayatma psikolojik işkenceler(!) yapmayın… ilişki böyle başlarsa, ileriki yıllar için tüm saygınlığınızı yitirirsiniz bence… çünkü karşı tarafta “iç öfke” oluşturan her talebiniz, evlilik tarihinizden itibaren yol, su, elektrik olarak size geri dönecektir…!

…sizi annenizin evine geri gönderecek bir YOL…

…hayatınızı yaşanmaz hale getirecek SU’lu bir algılama biçimi…

…ve ortamda sürekli hissedeceğiniz… sizi bir türlü sevgi dolu bir aile kurumu haline getiremeyecek düzeyde ELEKTRİK yüklü bir gerilim…

Çok güzel ve farklı bir anlatımla ele almış. Çok hoşuma gitti
Paylaşım için teşekkürler

TURKUAZ-E Nickli Üyeden Alıntı

çok güzel bir yazı,mutlaka bu şekilde davranan kızlar vardır,ama bence onlar kendilerini tatmin ederler sadece,herkeste biliyordur ki bu şekilde bir yaklaşım olamaz,kimse kimseye bunu yapmaya hakkı yok.bana çok komik gelmiştir her zaman,güzel bir şekilde ilişkiyi yürütmek varken neden böyle davranır insanlar anlamış değilim...

bencede

tikurzena Nickli Üyeden Alıntı

minik kuş ya sanki sende çok çekmiş gibisin

hakikaten çok güzel bir yazı olmuş..okumakta fayda var..paylaşım için teşekkür ederim.

Yok Nesiyecim hiç nişanlanmadım halen bekarım umarım bu durumlarla karşılaşmayız Bu tür şeyler gerçekten rahatsız edici , yazıda çok güzel ifade edilmiş.

empatik Nickli Üyeden Alıntı

Çok güzel ve farklı bir anlatımla ele almış. Çok hoşuma gitti
Paylaşım için teşekkürler

rica ederim

valla arkadaşlar burda yazılanlar doğru ama birde şu var kız arkadaşındanherşeyi bekleyen erkekler.....mesela yüksek lisans yapan bir tanıdığım bey vardı kendisi 26 yaşında üniversite birinci sınıftaki kızlarla gezip tozup eğlenip ve o kızlardan maddi manevi faydalanan bir insan. bir erkek eğer bir bayandan böyle birşey bekliyorsa....yazık erkeğim diye gezmesin haaaa onun yuanında birde şöyle birşey duymuştum bir bayan normal bir erkek arkadaşını arıyor erkeğin yanındaki arkadaşı kapat oğlum bu kızlar böyledir şimdi arar iki gün sonra kontör ister diyormuş bu nasıl bir mantık??????????eğer bir işin içine para yada maddi çıkarlar girerse o iş yürümez.bizde birsöz vardır ortaklık öküz çabuk ölür.insan ilişkileride bu meseleye döner herşey maddiyat olursa işler yürümez ben her fırsatta yazıyorum.bizde kızlar görücü usulü evlenir ve gelen görücülerdeki en gıcık olduğum tavır şu geliyorlar burda bir öğretmen varmış??????ilk söz bu.misafir diyorsun ağırlıyorsun oturup başlıyorlar hangi okuldasın okulun adını söylüyorum ben kadrolu değilim diyorum.hemen tavırları değişiyor.kardeşim sen kızın namuslu olmasına dindar olmasına ev işinden anlamasına bakmıyosunki senin derdin para.Valla eğer para için beni terciheden biriyse yukardaki kaprislerin beterini yaparım.o beni para kaynağı olarak görüyorsa bende ona aynısını yaparım bu nasıl mantık.Tamam günümüzde şartlar zor çift maaşla zor geçiniliyor diye düşünüyor insanlar ama bu ülkede asgari ücretle geçinip çocuklarını okutan aileler varsa kusura bakmasınlar 1500 tl memur maaşıyla çok rahat geçinilir.öyle arkadaşlarım varki bekarken marketlerin ucuzluk günlerini takip eden ama ne hikmetse evlendikten sonra burunlarımı büyüyor boylarımı uzuyor anlamıyorum.migrostan şurdan burdan çıkmıyorlar marka tutkusu başlıyor.insanlar böyle maddiyatçı yapıyla işe girişirlerse zaten o işin temeli zayıf bina gibidir.eskiden aileler tekmaaşla nasıl geçiniyorlardı??????bunu bir düşünmek lazım.insan kadınsa kendine eş seçiyorsa çocuklarına baba seçiyor yine aynı şekilde erkek kendine eş seçiyorsa çocuklarına anne seçiyor.Aile çok farklı bir kurum insanlar mantıklı davranmayı öğrenmedikleri sürece evlenip 1 aylık 2 aylık evlilikten sonra boşanmaların sonu gelmez.daha geçenlerde bize gelen bir bayan oğluna kız arıyor kadın diyorki oğlumun bir arkadaşı üniveristede öğretim görevlisiydi yıllarca öğretmen aradılar sonunda buldular evlendi iki aylık evli oldu boşandı.bunu anlatan kadın bana tühhh tühh hoşsun da işte kadron olaydı diyebiliyor insanlar bukadar basitleşmişler.ne diyeyim insan oğlu gözünü ancak toprak doyururmuş yani ölünce gözü doyarmış ALLAHÜ TEALA BÖYLE İNSANLARDAN KORUSUN....

Görücülerinizin davranışları çok çirkinmiş hocam evden kovsanız az bile . Allah kalbinize göre kalp nasip etsin ..

ya evet arkadaşlar abartmamak lazım tabi ama sırf anlayışlı desinler diye de hayatta bir kez olcak bir kez yaşanacak en güzel ve anlamlı gününüzde biraz kendi isteklerinize de önem verin..40 sene geçmiş annem hala ''emanet gelnlikle gelin oldum ben halanın gelinliğini giydiriler bana ''der durur..ne tek taş pırlanta istedim ne de kolumu dolduracak kadar bilezikler kayınvalidem hala der hiç üzmedin sağol diye,6.5 yıllık evliyim onlarda bir kez bile üzmedi beni allah razı olsun..köprüyü iyi kurup dengeyi iyi sağlamak lazım(tecrübeyle sabittir) senin annen benim ablam senin kardeşin muhabbetine de bir kez girerseniz arkası gelir..ve en önemlisi kimse ailesini ikinci plana atsın demiyorum tabiki ama artık evlendiyseniz siz birbirinizin ailesisiniz unutmamak gerek önce siz kendinizi bir aile olarak görün ki aileleriniz de sizi farklı bir aile olarak görsün..doğru zamanda doğru yerde doğru kişi ile evlilik çok güzel..umarım herkez doğru kişiyi bulur..herkez mi yanlış kişiyi buluyor yoksa çok mu tahamülsüz olduk bilmiyorum ama artan boşanma olayları tedirgin ediyor insanı...

malesef misafir deyip göz yumuyoruz.ALLAHÜ TEALA CÜMLEMİZİN GÖNLÜNE GÖRE VERSİN.

HOCAM BOŞANMALARIN %95İ PARA YÜZÜNDEN OLUYOR.YOK EVLEDİĞİMİZDE BUNU ALMADIN YOK ANNEN GİL BUNU YAPMADI.EVLENDİM DİYE AİLEME YARDIM ETMEYİ BIRAKMAM.ÇOK SAÇMA ŞEYLER VAR.BENİM TANIDIĞIM BİR BAYAN VARDI DÜĞÜNE 10 GÜN KALA MİLLETE DAVETİYE DAĞITMIŞLAR ERKEK TARAFI İSTEDİĞİ PERDEYİ ALMAMIŞ DİYE NİŞAN GERİ OLMUŞ KIZ 35 YAŞINI GEÇMİŞ NEOLDU.BİR İNAT UĞRUNA HAYAT BİTTİ.KADER DEYİP ÇIKIYORUZ AMA YİNE İNSAN BAZEN KADERİNE YÖN ÇİZİYOR GİBİ GELİYOR BANA.AİLELER DE RAHAT VERMİYOR EN BASİTİ KADIN EVLENİYOR DAMAT EL OĞLU DENİYOR ERKEK EVLENİYOR EL KIZI DENİYOR İNSANLAR NEDEN BÖYLE TUHAF DAVRANIRLAR HİÇ ANLAMIYORUM YANİ.....