Sen dizime yattın ben bir hikâye anlattım ve sen büyüdün…
Bir gün gelecek ve bizde karşılaşacağız hiç ummadığım bir yerde hiç beklemediğim bir şekilde. ve belki konuşmayacağız; benim ayaklarımdan gözbebeklerimin damarlarına kadar içim titrerken belki sen bana bakıp geçeceksin sevgilini kollarında sımsıkı sarıp..
Ben.. Gözyaşlarıma hükmedemezken içimden sessiz çığlıklar haykırıp seni unutmadım derken hayır mutlu değilim olmadım olamadım sensiz olamıyorum derken bakıp kalacağım gözlerinin içine… Belki yığılıp kalacağım oraya belki koşup kaçacağım oradan tıpkı hayatından gelip geçtiğim gibi. Senin karşından geçip uzaklara yol aldığım; ama içimdeki senin siluetinden geçemediğim ellerini bırakamadığım gibi…
Sen.. Belki içinden taa yüreğinin derinliklerinden gelen ve seni bir saniyeliğine ürperten bir sesin tesirine gireceksin. o an gözlerinde canlanan bir fotoğrafı bir anıyı veya bir -tutku- damlacığını bir zamanlar bir hamlede yanaklarından sildiğin gözyaşları gibi silip atacaksın kovalayacaksın zihninden. Yanındaki sıcaklığa daha da sokulup uzaklaşacaksın oradan…
"Haklısın artık yüzünü silik silik hatırlamaya neden olan kötü bi ayrılık oldu. belki sanki tuhaf duygularımın nedensiz gözyaşlarını yada bu cümleyi kurma sebebimi o ana saklardım..neyse umarım artık bırak güzel ayrılmayı hiç ayrılık yaşamazsın beni kötü anma kendine iyi bak…."
Ve dileğimiz gerçekleşti. Sarıldık. Kendine iyi bak dedik. Gitme demedik gitmeliydik. Bir otobüsün c******* son kez baktım sana "seni seviyorum" dedin. "bende" dedim. Bende. Bende. Bende… ve.. hoş çakal sevdiğim.. Sonsuza dek hoşça kal mutlu ol.
Belki senin için bir şey ifade etmez ama ben şimdi anlıyorum zaman geçtikçe çok daha iyi anlıyorum anlamamam mümkün değil yıllar anılar ve yeni hayat tokat gibi yüzüme çarpıyor zaten… O zaman anlayamamışım ama sen benim "ilk"im ve "en"immişsin. Ve hep öyle kalacaksın…
Yıllar geçirte hüzün tınısında sepya tonlarında olan ve hala yalnız ve ufuklara bakan donuk bakışlı bir kız fotoğrafının üstünde açılan bir pencerede. Yine aynı sepya tonlarında fakat bu sefer umut mutluluk ve aşk tınısında elleri birleşmiş. gözbebeklerinin taa içinde birbirlerine duydukları aşkın yansımasını gören bir çift görmek öyle acıttı ki beni. Bir anda boşalan gözyaşlarıma boğazımda özgürlüğüne kavuşmak için çırpınan hıçkırıklarıma engel olamadım. Yalnızlığım bir kez daha savurdu beni yıktı beni ürpertti beni. Üşüdüm içimi yakan acı bile ısıtmaya yetmedi. Sanki ankara’ya kar yağdı elim gönlüm çocukluğum buz tuttu bir anda…
Sevilirken bilmedin mi?
Ben söylerken gülmedin mi?
Falımızda hasret var ayrılık var demedim mi?
Anlamazdın anlamazdın
Kadere de inanmazdın.
Hani sen acı veren kalpsizlerden olamazdın?
Dilerim ki mutlu ol sevgilim
Ben olmasam bile hayat gülsün sana.
Günahım boynunda ağlayan bir çift göz bıraktın arkanda.
Kalbim bomboş kaldı sanma
Acılar geçer zamanla.
Aşka tövbe demem ben
Görürsün sevince yeniden.
Anlamazdın anlamazdın
Kadere de inanmazdın.
Hani sen acı veren kalpsizlerden olamazdın?
Dilerim ki mutlu ol sevgilim
Ben olmasam bile hayat gülsün sana.
Günahım boynunda ağlayan bir çift göz bıraktın arkanda...
alıntıdır...