Sevmekten Korkan Yürekler!
Kalp yarası nedir bilir misiniz? Gece yarılarında kendine kanamak, bir sızı gibi sürekli taşımak bedeninizde o küçük yüreği, ne demek bilir misiniz?
Sevmekten Korkan Yürekler!
Kalp bir kere darbe almışsa, bir daha toparlanmaz. Kırılmış bir vazo gibi, yapıştırsan da hep su sızdırır. İçine istediğin güzellikte, renkte, şekilde çiçek koysan, bir yanı oturmaz, gözünü yorar.
Gönül dediğin, aslında öyle ota böceğe kırılmaz. Dayanıklıdır. Kim bilir neler atlatmıştır? Eğer yaralanmışsa, mutlaka çok canı yanmıştır.
Kadının kalbi, kendi aynasıdır. İçinde ne kadar sevda artığı birikmişse, o kadar katılaşmıştır. Kolay kolay devrilmez, düşmez. Düşse de hemen kırılmaz. Nasıl kalkılacağını daha önce öğrenmiştir.
Yaşam denilen bu büyük yolculuk, bir an kadar kısa sürer. Sona geldiğinde, hani film şeridi gibi geçer derler ya, şaşırıyordur herhalde herkes kendine, bu kadar kısa zamana bu uzun metrajlı film nasıl sığdı diye! O yüzden, hepsi boş demek gelir içimden. Yanımızda gelmiyor işte, ne gözyaşı, ne kahkaha..
Tadını çıkarmak lazım hayatın ama nasıl? Herkes aynı şeyi söylüyor da, pratikte beceren yok. Kimse yapamadıysa, olmuyor demek ki! O zaman anların tadına varmalı insan.
Sürekli mutluluk mümkün değil. Ancak insan biraz kendine zaman ayırabilir. Bir deniz kenarında martıları seyretmek için, kalabalık bir caddenin ortasında durup insanları gözlemek için, bir bardak demli çay için veya aşk için, mutlaka vakit ayırabilir.
İnsanın da mevsimi olur. Bir kışa, bir yaza geçer. Her geçişte aşkla dolmalı yürek, yoksa yaşamak dediğin büyük eziyet. Sevmemek için bolca bahane üretenler, sevmek için sebep say desen üçü geçemezler.
Kötüyü söylemek de kolay, yapmak da; işin özü iyiyi başarmak, hatta en olmayanı başarmak. Yoksa bu devirde aşk mı var demek işin en kolayı, ben de ederim üstüne iki cümle, bitiririm yazıyı. Olmayanı oldurtanlar, yaşamın gerçekten tadını çıkarırlar. Onlar savaşçıdır. Bahanelerin, öfkelerin arkasına saklanmazlar.
Savaşçılar en çok, kalbi yara almış olanlardan çıkar. Acı görmemiş yürek, nazlanır. Zordan geçmemiş kalp, şımarır. Oysa kanayan gönüllerin böyle lüksleri yoktur. Onlar düşer, kalkar, bir daha düşer ve yine kalkarlar.
Kırılmış vazolar su sızdırır, yaralanmış kalpler kan. İncinen ruhlar, gözyaşı akıtır karanlık saatlerde ama yine de güçlü kılar onu zorluklar. Yıkılmış bir yürek asla eskisi gibi olmaz ancak biraz cesaret ederse, eskisinden daha dik, daha mağrur, daha olgun çıkar yaşam arenasına. Diyeceğim şudur ki, yoruldukça, acıdıkça, kanadıkça büyüyeceksiniz. Korkmayın aşktan, sevgiden çünkü başka hiçbir şey daha iyi öğretemez hayatı, sevmekten…
.ALINTIDIR.