Veda Fotoğrafı
Delikanlı sol yanına bastırıyordu elini ve vücuduna bulaşan kanların kurumasıyla oluşan o ağır havayı çekmek istemiyordu içine, nefes de alamıyordu& Neydi bu sol yanındaki boşluk, neydi canını bu kadar yakan? Neydi arkasından bakakaldığı kıza hissettikleri simdi?
Kız duygusuz görünüyordu, öyle bir resimdi işte. Ardına bile bakmıyordu.Seyirciler yoktu kimse alkışlamıyordu.Gözyaşları var mıydı, nemli miydi gözleri, valizine doldurduğu tek şey öfkesi miydi bilinmiyordu... Yürüyordu, ilerlemiyordu, durmuştu işte hayat.Ellerinden kan süzülüyordu yollara. Damlalar, gittiği yeri işaret eder gibiydi delikanlıya.
Rahat mısın şimdi? Söküp aldıklarınla nasıl da umarsız çekip gidiyorsun? Ayaklarım kandan balçık.Şimdi bile gel desen koşardım yanına ama nerdeymiş o çok sevgili aşkın, inandırdıkların. Kalbimi acıtmakla kalmadın sokup aldın sol yanıma geçirip elini. Tırnaklarınla kazıdın senden kalan ne varsa.Hiç bu kadar çaresiz hissetmedim kendimi, soğukkanlı olusuna ürperdim.Seni çok sevdim.
Mutlu muyum sanıyorsun emanetinle giderken? Dön desen çoktan unuturdum her şeyi. Kırdıklarımı onarırdım, kırdıklarını onartırdım inandırsaydın bir şeylere... Öperdim sol yanını, dudaklarımla dikerdim derini. Sen kalbin elimde, süzülürken gözyaşlarıma bulaşmış umudum, aşkım ve yalnızlığımla yol alırken tek kelime etmedin bile.Özür dilemenin anlamsızlığına verdiğim önemi bilmezmiş gibi benden beklediklerin kopardı belki de o demirden sandığım ipleri... Anlatabilseydim hiç olmazsa yazabilseydim bir paçavraya o an hissettiklerimi belki de içim bu kadar acımazdı... Senin kalbin acıdı öyle mi ya benim sırf kalbim mi?
Alıntıdır...