Bahsettiğiniz kişiler eğitim fakültesi mezunu, "öğretmen"lik sıfatını hak etmiş kişilerdir. KPSS, "Öğretmenlik yeterliliğini" ölçen bir sınav değildir. Lisans diplomasını alan herkes bunu haketmiştir ki almıştır. Bu sadece her mezunu atayamayacakları için yapılan eleme sınavıdır. Öğretmen olup olmadığını ölçmez kimsenin. Sözleşmelilere kadro verilmesi yanlıştır demişsiniz, lisans diploması alan bir öğretmende kadroyu ve eşit çalışma haklarını elbette hakeder. Aynı diplomaya sahipse, aynı haklara da sahip olmalıdır. Bizler ücretli, sözleşmeli, kadrolu ayrımına son verilmesini, tüm öğretmenlerin eşit haklara sahip olmasını ister ve mücadele ederken bu tarz düşünceler olması üzücü. Birlik olamadığımız için haklarımızı elde edemiyoruz zaten. Bu haksızlık yapanların işine geliyor. Sözlerinizin sadece bu kısmına karşıyım. Bunun dışında KHK ile kadroya geçenler ile bir haftaki atamada puanıyla atananlar arasındaki haksızlığı, tıpkı geçen yıl yüksek puan alan arkadaşlarımız zorunlu hizmet bölgelerine giderken, hemen akabindeki atamada düşük puanlarla çok daha iyi imkanlara sahip bölgelere atama yapılmasını bende adaletsiz buluyorum.