“Sözleşmeli Öğretmenlerin Ek Özür Grubu Yer Değiştirmelerinde hizmet puanı” haberimizde; Sözleşmeli öğretmenler için il içi ve iller arası ek nakil duyurusu”nda yer alan “Değerlendirme hizmet puanı üstünlüğüne göre yapılacaktır. Hizmet süresi ve hizmet puanı hesabında 19 Şubat 2010 tarihi esas alınacaktır. Başvuruda bulunacak tüm alanlardaki öğretmenler, hizmet puanı üstünlüğüne göre sıralanıp en yüksek puanlı kişiden başlanılmak suretiyle, il bazındaki boş pozisyon sayısı sınırlılığında tercihte bulunulan eğitim kurumlarında görevlendirme yapılacaktır.” ifadesinin il içi ve iller arası nakil isteyecek olan sözleşmeli öğretmenlerde tedirginliğe neden olduğunu söyleyerek, uygulamanın Sözleşmeli öğretmenler için il içi ve iller arası yer değiştirmelerde alınan başvurular, alanlar ve iller bazında hizmet puanı üstünlüğüne göre sıralanarak yer değiştirmelerin bu sıralamaya göre yapılması gerektiğini vurgulamıştık.
Çünkü MEB tarafında yapılan tüm yer değiştirme işlemlerinde bu zamana kadar bu kural uygulanmıştır.
Konu ile ilgili AES sendikası Başkanı Cansel Güven tarafından yapılan açıklamada MEB Personel Genel Müdür Yardımcısı Sayın Hikmet ORMAN’la yapılan görüşmesinde, Her branşta açığın gösterilmesine rağmen yer değişikliğinin Tüm Branşları Hizmet Puanına Göre Birlikte değerlendirileceğini ifade etmiştir.
Bu açıklamaya göre; Sözleşmeli öğretmenler için il içi ve iller arası ek nakillerinde Tüm Branşları Hizmet Puanına Göre Birlikte değerlendirilerek yer değiştirmeler gerçeklendirilecektir. Bunun yer değiştirmelerdeki adı il emri uygulamasıdır. Ama sadece kısıtlı pozisyon sayısı kadar hizmet puanı yüksek olanlara tanınan bir il emri hakkıdır.
Artık il emri piyangosu kime vurursa o ailesine kavuşacaktır.
Bu duruma göre bir ilde 5 pozisyon varsa ve bu pozisyona başvuran öğretmenlerden puanı en yüksek 5 Beden Eğitimci atanabilecektir. Dolayısıyla Personel boyutunda atıl kapasite yaratılacaktır. Milli Eğitim Müdürlükleri bu öğretmenleri nerelerde istihdam edeceklerini şimdiden düşünmeleri iyi olacaktır.
Bu durumda ihtiyaç olmayan bir branştan yer değiştirmek mümkün olmuştur.
Bakanlık bu durumda ihtiyaç olmayan branşlardan ilk defa öğretmen ataması da yapacak mıdır?
Madem ihtiyaç olmayan branştan sözleşmeli öğretmenlerin yer değiştirilmesi mümkünse neden il emri hakkı verilmemektedir.
Normal dönemlerdeki il dışı ve il içi yer değiştirmelerde de aynı kural uygulanacak mıdır? Bu kuralın uygulanması norm kadro yönetmeliğine aykırıdır.
Çünkü Norm Kadro Uygulama Kılavuzunda yer alan Yönetmeliğin Gerekçesi Ve Dayanağında;
Eğitim öğretim hakkı ve ödevini, Anayasamızın 42 inci maddesi; "Kimse eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir. Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılâpları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır." hükmü ile düzenlemiştir.
Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkma hedefine ulaşabilmek için kaynaklarımızın ülke gerçeklerine uygun olarak kullanılması kaçınılmazdır. Türk Milli Eğitiminin en önemli ve önde gelen insan gücü kaynağı öğretmenlerdir. Bu kaynağın en verimli biçimde kullanılması gerekmektedir.
Anayasamızın, "Kimse eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz." Milli Eğitim Temel Kanunu'nun, " Eğitimde kadın, erkek herkese fırsat ve imkân eşitliği sağlanır" hükümlerinin bir gereği olarak eğitim olanaklarının, ülkenin her köşesine adil ve dengeli olarak götürülmesi bir zorunluluktur.
Günümüzde öğretmenlerin ülke düzeyinde dağılımlarında dengesizliğin olduğu bilinmektedir. Nitekim, bir yanda tüm alt yapı olanaklarına karşın öğretmensiz veya yetersiz sayıda öğretmenle eğitim öğretim çalışmalarını sürdürmeye çalışan okullar; diğer yanda maaş karşılığı okutmakla yükümlü olduğu ders saatlerini dahi doldurmayan, hatta neredeyse öğretmen ve öğrenci sayısının eşitlendiği okulların varlığı bilinen bir gerçektir.
Bu gerçeklerden hareketle, 03.04.1998 tarihinde yürürlüğe giren 4359 sayılı Kanun'la, Bakanlığımıza tahsis edilen serbest kadroların hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenecek standarda göre dağıtılması öngörülmüştür.
Bu Yönetmelik, ülke düzeyinde insangücü (öğretmen) kaynaklarının yerinde ve verimli kullanımını sağlayacak, eğitim yönetimi ve çalışmalarında niteliği çağdaş normlara yükseltecektir.”
Ayrıca; Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Ve Kurumların Yönetici ve Öğretmenlerinin Norm Kadrolarına İlişkin Yönetmeliğin “Temel İlkeler” başlıklı 5. maddesindeki;
“Bu Yönetmelikte düzenlenen esas ve usullerin belirlenmesinde;
a) Okul ve kurumlarda yönetim, eğitim ve öğretim hizmetlerinin gerekli ve yeterli personelce yürütülmesi,
b) Personel boyutunda atıl kapasite yaratılmaması, var olan atıl kapasitenin ihtiyaç duyulan okul ve kurumlara yönlendirilmesine zemin oluşturarak verimliliğe dönüştürülmesi,
c) Eğitim yönetiminin her sürecinde, edinilen çağdaş teknolojiden en etkin ve verimli biçimde yararlanılmasının gerekliliği,
d) Bir öğretmene düşecek haftalık toplam ders yükünün yasal boyutta öngörülen sınırlar içinde kalması,
e) Okul ve kurumların tür ve derecelerine göre her bir sınıf, şube veya gruptaki öğrenci sayısının uluslararası normlarda kabul edilen sınırlar içinde olması, temel ilke olarak dikkate alınmıştır.“ hükümlerine aykırıdır.
memurlar.net