Anne baba eğitimi konusunda ülkemizde ilk kez yapılan bir çalışma başlattınız. İstanbul Parenting Class’ta sürdürdüğünüz çalışmalardan bahseder misiniz?
İstanbul Parenting Class’ta yeni anne babalara “Nasıl iyi bir anne/baba olurum?” “Çocuğumun gelişimi nasıl desteklerim?” gibi temel ebeveynlik sorularını cevaplayan eğitimler veriyoruz. Yeni anne babalar, bebek dünyaya geldiğinde genellikle büyük bir karmaşa ve zorlanma yaşarlar. Gelişimin en hızlı olduğu 0-3 yaş arası dönemde ebeveynlerin karmaşa ve zorlanma hissiyle yaptığı hatalar da çocuk gelişimine ciddi zararlar verebilmektedir. İşte biz de bu olası hataları engellemek için, anne babalara ilk andan itibaren destek oluyor ve doğru ebeveynlik becerileri kazandırıyoruz. Böylece anne babaların hem ebeveynliğe olumlu bir geçiş yapmasını hem de sağlıklı ço cuklar yetiştirebilmesini sağlıyoruz.
İki ayrı eğitim programımız var: Anne babaların hamilelik döneminde katıldığı “Merhaba Bebek” ve bebek 1 yaşına geldikten sonra katılabildiği “Çocuğumla 1-3 Yaş” programı. Eğitimlerde sosyal ve duygusal açıdan dengeli, zihinsel kapasitesi yüksek çocuklar yetiştirebilmek için yaşamın ilk günlerinden itibaren nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlatıyoruz. Sunduğumuz eğitimler bilimsel araştırmalara dayanıyor. Eğitimlerimizin hem anne baba hem de çocuk gelişimi üzerindeki olumlu etkisi kanıtlanmıştır. Örneğin, eğitime katılan anne babaların ebeveynlikten aldığı keyfin daha yüksek ve çocukla ilişkisinin daha olumlu olduğunu görüyoruz. Ayrıca, eğitime katılan ailelerin bebeklerinde zeka gelişimi, sosyal gelişim ve duygu durumu bakımından önemli avantajlar saptanmıştır. Eğitimlerimize 2007 yılında başladık. Anne babaların ilgisi bizi çok sevindiriyor. Çocuğunu iyi yetiştirme konusunda istekli, bilinç düzeyi ve duyarlılığı yüksek çok sayıda anne baba var. Onlara destek verebilmek, mutlu ve başarılı çocuklar yetiştirdiklerini görmek gerçekten mutluluk verici.
Anne babaların çocuk yetiştirme konusunda eğitim alması neden önemli?
Hepimizin bildiği gibi insan gelişimini aileden bağımsız düşünemiyoruz. Erken yıllarda çocuk gelişimi aile ortamı içinde gerçekleşir ve bu gelişimi belirleyen en önemli etken ebeveyn davranışlarıdır. Bu bakımdan ebeveynlerin çocuk gelişimini doğru şekilde desteklemeyi bilmesi gerekir. Yaşamın ilk yıllarında gelişim çok hızlıdır. Beyin gelişiminin %70’i yaşamın ilk 1 yılında %90’ı ilk 5 yılda tamamlanır. Kişilik gelişimi bakımından da ilk yıllar çok değerlidir. Araştırmalara göre 0-6 yaş arasındaki deneyimler yaşam boyu karşılaştığımız durumlarla başa çıkma becerimizin, zeka kapasitemizin ve duygusal yapımızın temelini oluşturuyor. Yaşamın erken yıllarında doğru yönlendirilmiş ve desteklenmiş bireyler de ileride daha mutlu ve başarılı oluyorlar. O nedenle gelişimi-destekleyici ebeveynlik konusunda anne babaların eğitilmesi çok önemli.
Anne babalık içgüdüsel bir süreç değil mi? Neden anne baba olmak için bir eğitim gerekiyor?
Haklısınız, anne-babalık aslında bir içgüdüdür. Çocuğumuza bakma, onu koruma, eğitme rolünü içgüdüsel olarak üstleniriz ama çocuğumuz dünyaya gelince görürüz ki çocuk yetiştirme konusundaki içgüdüsel eğilimlerimiz yeterli değildir. Örneğin, gece uyumayan bir bebek ya da markette istediği alınmadığı için öfke nöbeti geçiren bir okul öncesi çocuğu hepimizi zorlayabilir. Sadece içgüdülerimizle yapılması gerekenin ne olduğunu çözemeyiz. Çocuğumuzun gelişimsel ihtiyaçlarını doğru şekilde karşılayabilmek için pek çok yeni şeyi öğrenmemiz, yeni beceriler kazanmamız gerekir. Anne babalık eğitimleri de çocuk yetiştirme konusunda gerekli becerileri kazandırır ve çocuk gelişimi konusunda en sağlıklı yaklaşımı öğretir.
Yurtdışında anne babalar çocuk yetiştirme konusunda eğitim alıyorlar mı?
Yurtdışında özellikle Amerika, Avrupa ülkeleri ve Avustralya gibi gelişmiş ülkelerde anne baba eğitimleri oldukça yaygın. Hatta genellikle bu eğitimler devlet desteğiyle gerçekleştiriliyor. Gelişmiş ülkeler, erken dönemde çocuk gelişimi doğru şekilde desteklenirse ileride hem kişisel hem toplumsal kazanımın büyük olacağının farkındalar. Bu konuyla ilgili 2009 Avrupa Gelişim Psikoloji Kongresi’nde edindiğim bir bilgiyi sizinle paylaşabilirim. Örneğin. İngiltere’de şu ana kadar 0-3 yaş ebeveyn eğitim programları için 2,2 milyar pound harcanmış ve bu projeleri ülkenin geneline yaymak için 10 milyar pound daha fon sağlanacağı başbakanlık tarafından bildirilmiş. Gelişmiş ülkelerde anne babalar daha hamilelik döneminde eğitimlere katılmaya başlıyor ve çocuklarının gelişimi boyunca devam ediyorlar. Ülkemizde de, çocukların gelişimsel ihtiyaçları konusundaki bilgi eksiklerimiz, anne babaların iş hayatının yoğunluğu, büyükanne-büyükbabalarla yaşanan kuşak çatışması ve bakıcıların eğitim düzeyi düşük çevrelerden gelmesi gibi sebepler düşünülürse anne baba eğitiminin bir zorunluluk haline geldiğini görebiliriz.
Çalıştığınız anne baba grubunda en sık rastladığınız bebek bakımı hatası hangisi?
Bebeklik dönemini düşünürsek ailelerin en sık yaptığı hatanın bebeklerine uykuyu öğretmemek olduğunu görüyorum. Ülkemizde uykunun çocuk gelişimindeki önemi ikinci planda tutuluyor. Oysaki uyku gelişimin temelidir, beslenmeden bile daha önceliklidir diyebiliriz. Özellikle gece derin uyku sırasında salgılanan büyüme hormonu fiziksel gelişimi belirler. Ayrıca, uyku beyin gelişimiyle yakında ilişkilidir. Uykusunu alan bebeklerin hem dikkat kapasitesi hem öğrenme becerileri güçlüdür. İyi uyuyan bebekler sosyal ve duygusal açıdan da daha sağlıklı olur. Ayrıca, uyku bağışıklık sistemini güçlendirir. Eğer bebekte uyku sorunu varsa ebeveyn de çok yıpranır ve ebeveyn-çocuk ilişkisi olumsuz etkilenir. Bebeklere doğru uyku alışkanlıkları kazandırmak ailenin elindedir. Bebeğinizin iyi uyuması bir şans, hiç uyumaması kadersizlik değildir. Uyku öğrenilebilen bir beceridir. Bebeklerin 4 aylık dönemden itibaren gece boyunca deliksiz 10-12 saat uyuma kapasitesi ve ihtiyacı vardır. Doğru zamanda doğru adımlar atılırsa gece boyunca deliksiz uyuyan bir bebek ve mutlu bir aile yaratmak hiç de zor değildir.
Peki çocukluk döneminde en sık yapılan hata sizce hangisi?
Biz İstanbul Parenting Class’ta genellikle eğitim düzeyi yüksek, bilinçli ve duyarlı bir anne baba grubuyla çalışıyoruz. Bu anne babalar, çocuklarının gelişimini doğru şekilde destekleyebilmek için ellerinden geleni yapmaya fazlasıyla hazır ve istekliler. Ancak çocuk gelişimi konusundaki bu aşırı duyarlılık hali yüzünden bazı anne babalar “Çocuğumun gelişimi desteklemek için ona hiç hayır dememeli, hiç sınır koymamalıyım.” tarzında bir yanılgıya düşürebiliyor. Oysaki çocuklar 1 yaş civarı yürümeye başlamayla birlikte ebeveynin davranışlarına sınır koymasına da ihtiyaç duyarlar. Çocuğun hem korunduğunu bilmesi hem de sosyal olarak uyumlu davranmayı öğrenmesi için ebeveynin sevgisi kadar hayır/dur/olmaz gibi uyarıları da gerekir. Elbette ki sınırlar aşırıya kaçar her şey “hayır” haline dönüşürse çocuğun keşfetme motivasyonu söner ve gelişimi engellenir. Ama hiç sınır koymamak da çocuğun bir kaosun içinde kaybolmasına, duygularını düzenlemeyi öğrenememesine, güvensiz ve sosyal olarak uyumsuz yetişmesine yol açar. Yani 1 yaşından itibaren disiplin konusunda denge kurmak ebeveyn açısından en zorlu konudur. Yine de eğitimlerimizden biliyorum ki sevgi gösterme ve sınır koyma arasındaki ölçüyü ayarlayabilen bir anne baba olmak, biraz destek alındığında oldukça kolaylaşıyor.
Sinem Olcay Kademoğlu
Uzman Psikolog (Aile ve Çocuk Gelişimi)