AİLE İÇİ İLETİŞİM NASIL OLMALIDIR?
İletişim; kişilerarasında yer alan düşünce ve duygu alışverişini dile getiren bir terimdir. İletişim, her şeyden önce bir duygu ve düşünce alışverişi olduğu için kişiler, çevresindekilerle kurmuş olduğu ilişkilerde dikkatli ve duyarlı olmalıdır. Dikkatli ve duyarlı bir iletişimde, her düşüncenin söylenmeye ve dinlenmeye hakkı vardır. O halde benim için anlamsız olan bir düşünce, bir başkası için anlamlı olabilir. Bu temel üzerine oturtulmuş kişiler arası iletişim, çok daha dinamik ve demokratik olacaktır. (Elmacıoğlu,1998)
Aile İçi İletişim
Aile, başlangıçta evlilikle oluşan bir müessesedir. Evlilik ise iki karşı cinsten insanın bir araya gelerek oluşturduğu, toplumsal bir kurumdur. İki insan birlikte yaşamak için bir araya geldiği zaman, alışılagelmiş davranışlarını değiştirmek zorundadır. Evliliğin sürekliliği ve aile kurumunun devamlılığı için, karı-kocanın davranış ve konuşmalarını karşılıklı olarak yeniden düzenlemeleri gerekmektedir.
Aile içi iletişim unsurları;
Anne-Baba-Çocuk ilişkisi
Anne-Baba ilişkisi
Anne-Çocuk ilişkisi
Baba-Çocuk ilişkisi
Kardeşler Arası ilişkiler
Aile Büyükleri İle Çocuk ilişkileri
Anne-Baba ile Aile Büyükleri Arasındaki ilişkilerdir.
İletişim, aile içerisinde yaşayan kimselerin sosyal ilişkilerinin temelini oluşturmaktadır. Bu nedenle iletişimin teknik ve yöntemlerini aile üyeleri, özelliklede anne-baba mutlaka öğrenmelidir. Böylece ailede daha sıcak ilişkiler kurulacaktır. (Elmacıoğlu,1998)
Aile İçi İletişim Kopukluğunun Sebepleri
1-Sahiplenme: Genelde erkeklerin kadınlara yaptığı bir durumdur.( "Benim istediğim gibi giyinip, istediğim gibi davranacaksın" tarzı baskılardır)
2-Egemen olma girişimi: Sahiplenmenin bir üst basamağıdır. Her şeyden haberdar olma durumu söz konusudur. Erkekler genelde kıskanıyorum başlığı altında egemen olma dürtülerini tatmin ederler.
3-Saldırganlık-Pasiflik: Saldırganlık iletişim içinde olduğumuzun bir göstergesidir. Dayak mı zararlı? "senin annen olmayacağım sözü mü” zararlı? Üzerinde özellikle durmalısınız. Çünkü fiziksel acıları unutmak ile ruhsal acıları unutmak arasında çok fark vardır. İnsan ruhsal acıları unutmakta daha fazla zorlanmaktadır. Ama bu dayak atın anlamına gelmemelidir.
4-Eleştiriye aşırı duyarlılık:Aile içi iletişim engellerinin biride eşlerin ve çocukların birbirini fazla eleştirmeleri güzel yönlerini görmemeleridir
5-Kıskançlık-Özgüven eksikliği: Aşırı kıskançlık insan yaşamını sınırlandırdığından dolayı aile içi iletişimi engellemektedir.
6-Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı: Her iki bağımlılıklardan birine sahip olan insanların beyinlerinde deformasyon olduğu için normal insan gibi davranamazlar bu da aile içi iletişimsizliğe neden olur.
7-Sosyal ortama girme isteksizliği
8-Utangaçlık
9-Küsme ve surat asma
10-Sık sık sinirlenme
11-Şiddet
13-Duygusal ve fiziksel uzaklaşma.
14-Yalan (Mümkün olduğu kadar şeffaf olun, çünkü sürekli söylenen yalan aile içi iletişimsizliğe neden olur.)
Unutmayalım ki; iyi bir iletişim başkasını olduğu kadar kendimizi de anlama aracıdır. Ne kadar olumlu iletişim varsa, o kadar kendimiz ve ötekiyle barışığız demektir.
Sağlıklı İletişim Kuran Faktörler
Empati: Kendini başkasının yerine koyup, onun neler hissettiğini anlamaya çalışmak.
Saygı (Aktif Dinleme): Bulaşık yıkarken veya TV seyrederken değil, o anlık işinizi bırakıp dinleyin. Çünkü çocuklarda özgüven eksikliğine neden olur.
Saydamlık-Şeffaflık: Duygu ve düşüncelerinizi karşı tarafı mümkün olduğu kadar kırmadan aktarma.
Somutluk: Rahatsızlıklarını somut bir şekilde, yorum katmadan olduğu gibi söyleme. Ve bunu yaparken karşınızdaki kişinin sizinle sağlıklı iletişim kurmak isteyip istemediğini anlayın.(Kaya,2007)
Çocukla İletişim
Aktif dinleme, iletişimin temel bir tamamlayıcısıdır. Aktif dinleyici olduğunuzda; çocuğunuza iletişim kanallarınızın açık olduğunu söylersiniz. Çocuğunuzun duygu ve düşüncelerini paylaşma ihtiyacı ve/veya arzusu olduğunu kabul edersiniz ve anlayışlı davranırsınız.
Aktif Bir Dinleyici Olabilmek İçin;
· Dinlemek için zaman ayırın. Dikkat dağıtan öğelere mümkün olduğunca engel olun.
· Kendi düşünce ve bakış açınızı bir yana bırakıp, kendinizi çocuğunuzdan bilgi alacak şekilde hazırlayın.
· Duyduğunuz mesajı dinleyin, özetleyin ve çocuğunuza tekrarlayın. Buna “yansıtıcı dinleme” denir.
· Çocuğunuz konuşurken göz kontağınızı sürdürün. Başınızı sallayarak ara sıra kapı aralayıcı veya “Evet…Anlıyorum….”gibi tarafsız tepkiler katarak ilginizi gösterin.
· Kendi fikir ve beklentilerinizle uyuşmasa da çocuğunuzun söylediklerini kabul edin ve saygı gösterin.
· Karşılaştığı problemleri çözmesi için çocuğunuza olanaklar yaratın. Cesaretlendirin ve kendisine yol gösterin. (Yavuzer,2002)
ALINTI