Aile Tutumları
Aile, çocuğun sahip olacağı davranışları belirler. Aile bireylerinin çocuğa karşı tavırları, sosyal gelişim açısından önem taşır. Çocuk ailedeki bireylerin davranışlarını model alarak kendi davranışlarını oluşturur. Model aldığı kişi, olumsuz kişilik yapısına sahipse, çocukta aynı olumsuz özellikleri gösterecektir. Ailesinde sevgi, eşitlik, saygı, anlayış görmüş çocuklar başarılı, iletişimi kuvvetli, proaktif bireyler olmaktadır.
Anne-baba ya da evde yaşayan diğer bireylerin çocuğa olan yaklaşımları ne yazık ki her zaman benzer ve doğru olmayabiliyor. Kimi anneler baskıcı olurken, babalar tutarsız tutumlar sergileyebilir. Bu gibi durumlar da çocuğun istenilen davranışları göstermesini geciktirirken, anne baba arasında da krizlere yol açabilir.
Ya da bir başka aile modelinde, hem anne hem baba aşırı hoşgörülü oluyorlar, çocuğun her istediğini yapmasına izin vermelerine karşın, çocukta yine saldırganlık, sosyal uyumsuzluk gibi problemler karşımıza çıkabiliyor. Anne babanın kurallı olduğunu ve birlikte kararlar verdiklerini kendi aralarında tutarsızlık ya da aşırı hoşgörülü olma gibi durumları olmadığını düşünürsek, bu tip ailelerde de çocuklarda içe kapanıklık, iletişim bozukluğu gibi türlü problemler yaşanabilir:
· Aşırı hoş görülü oluyoruz, doğru olmuyor,
· Baskı kuruyoruz, doğru olmuyor,
· Anne baba ayrı ayrı davranış modelleri sergiliyoruz buda olmuyor.
Öyleyse çocuklarımıza nasıl davranacağız?
AİLE YAPILARI VE ÇOCUK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Baskıcı Aile Modeli
Baskıcı aile modelini anlamak için ataerkil aile yapısı dediğimiz baba egemenliğinde olan, tüm kararların baba tarafından verildiği ve babanın bir korku unsuru olduğu kültürümüze çok da yabancı olmayan yapıyı aklımıza getirebiliriz.
Baskıcı aile modelinde, aile büyükleri tarafından diğer aile üyelerine, özellikle çocuklara danışılmadan konmuş kurallar vardır. Kuralların katı olması ve değişikliğe direnmesi aile yapısını baskıcı tutuma sokar. Kurallara uyulması beklenir ve kuralların zorlanması ailede ilişkilerin zedelenmesi ile sonuçlanır. Aile içi krizlere yol açar. Türk aile yapısında kız çocuklarının baskıcı aile tutumlarına daha fazla maruz kaldıkları bilinmektedir.
Baskıcı aile yapısında yetişen çocuklar nazik, sessiz, dikkatli gözükmelerine karşın, genellikle isyankârlık ve aşağılık duygularını içlerinde taşırlar.
· Çocuğunuz gelişimine paralel olmayan inatçı, öfke vb. içine dönük duygular sergiliyorsa,
· Yalan söyleme, hırsızlık, evden kaçma gibi olumsuz davranışları oluyorsa,
· Herhangi bir hata ya da sakarlık durumunda aşırı korkuya kapılıyorsa, baskıcı bir tutum sergilediğinizden şüphelenebilirsiniz.
Aşırı Hoşgörülü Aile Modeli
Aşırı hoşgörülü model baskıcı modelin tam tersi olan son dönem Türk ailesinde sıklıkla gördüğümüz çocukerkil aile yapısına bir örnektir. Özellikle baskıcı aile tutumunda yaşayan bireylerin kurdukları ailelerde görülen bir modeldir.
“Ailem bana böyle davrandı, ben çocuğuma böyle davranmayacağım…” mantığı hâkimdir.
Annenin çalışması ve çocuğuyla yeterli zaman geçirmemesi sonucu duyduğu annelik iç güdüsünün de model üzerinde etkili olduğu bilinmekte. Çalışan annenin çocuğuyla geçirdiği saatler sınırlıdır. Gün içerisinde duyulan özlemden dolayı tahammül sınırı da geniştir. Bu da annenin aşırı hoşgörülü davranmasına sebep olur. Aynı durum babalar için de geçerlidir.
Çocuk, aile içinde karar merkezidir. Yaşı kaç olursa olsun aile, çocuğa göre kararlarını alır, hayatını düzenler. Evde çocuk egemenliği söz konusudur. Anne baba çocuğun mutlu olmasına ve her istediğini yapmasına özen gösterir.
Aşırı hoşgörülü ailelerin çocuklarında sosyal uyumsuzluk, bencillik, yenilgiyi kabul edememe görülür.
Tutarsız Aile Modeli
Tutarsız aile modeline, baskıcı ve aşırı hoşgörülü aile modellerinin karışımı olarak da bakabiliriz. Bu ailelerin kendi içinde davranış modelleri gelişmemiştir. Aile, aynı konu için bugün evet, yarın hayır diyebilir. Aile içi kararlar alınmamıştır. Aile bireyleri arasında düşünce birliği yoktur. Çocuğun dondurma yemesine annenin izin vermeyip, babanın izin vermesi örnek olarak verilebilir. Bu aile yapılarındaki tutarsızlık ve kararsızlığa karşı çocukta, anne ve babayı kullanma davranışı gelişir. Çocuk, talebini karşılayacağını tahmin ettiği ebeveynle diaoğa girerek istediğini yapar. Bu tarz aile modelinde çocuk nedeniyle ebeveynler kendi aralarında problem yaşarlar.
Ortak paylaşımların az olduğu, anne babadan birinin ya da her ikisinin yoğun iş ortamının olduğu durumlarda daha çok karşımıza çıkan bir aile modelidir. Anne baba arasında ortak paylaşımların az sayıda olması aile içi iletişimin ve birlikteliği olumsuz etkiler. Bu, eşlerin kendi kurallarını oluşturmalarına ve diğer eşi göz ardı ederek uygulamalarına sebep olur. Çocukta bu karmaşık düzen içerisinde kendi çıkarlarına göre hareket etmeyi öğrenir. Babadan izin alamayacağını anlayan çocuk anneye, anneden izin alamayacağını anlayan çocuk babaya yakınlaşır.
Yine günümüz şartlarında büyük kentlerde Türk aile yapısında sıklıkla rastladığımız modellerden biridir.
Nedenleri ;
· Anne baba geleneksel yöntemle mi yoksa, modern yöntemle mi çocuk yetiştireceğine karar veremez ve her ikisini birden uygulamaya çalışır.
· Özellikle çalışan anneler çocuklarına yeterli zamanı ayıramadıklarını düşünüp, vicdanen kendilerini daha iyi hissetmek için gerek bilinçli gerekse iç güdüsel olarak bazen aşırı hoşgörülü olurken bazen baskıcı olurlar.
Tutarsız aile modelindeki çocuklarda görülen genel özellikler kayıtsızlık, isteksizlik, kendi istek ve çıkarlarına göre kişilere yakınlaşmayı neden olarak sıralayabiliriz.
Demokratik Aile Modeli
Demokratik aile modeli ailedeki bütün bireyler için en uygun aile modelidir. Ailede herkes bireydir. Tüm aile üyelerinin görev ve sorumlulukları belirgindir. Bireyler sorumluluklarını krizlere yol açmadan yerine getirirler. Aile kararları birlikte alınır. Her birey alınan kararlarda söz hakkına sahiptir. Aile üyeleri kendi kararlarını verebilme yetisine sahip oldukları için otomatik gelişen bir saygı ortamı vardır.
Demokratik aile modelinde yetişen çocuklar özgüvenleri yüksek, ne istediğin, bilen, problem çözme yeteneği gelişmiş, sorumluluk sahibi bireylerdir.
· Aile üyelerinin espri yeteneği gelişmişse,
· Ailedeki sorumluluklarla ilgili çatışmalar yaşanmıyorsa,
· Ailede yüksek sesli konuşmalara sık rastlanmıyorsa,
· Çocuğunuzun ne giyeceği konusundaki kararı kendisi verebiliyorsa,
· Çocuğunuzun ne kadar yemek yiyeceğini siz belirlemiyorsanız,
· Uyku saatleri kriz yaratmıyorsa,
· Başarılı ya da başarısız olduğu konuları sizinle paylaşabiliyorsa,
· Arkadaşları ve öğretmenlerinden şikâyet almıyorsanız,
Sosyal duyarlılığa sahipse, demokratik bir aileye sahip olduğunuzu düşünebilirsiniz
Hazırlayan
Elif KOCA