SİHİRLİ VE BÜYÜLÜ DİZİLERİN SAKINCALARI
Çocuğunuz karşınıza geçip yaptığı ilginç el kol hareketleriyle kendisini farklı bir cisme veya başka bir kişiye benzetmeye çalışıyorsa, hatta koltukların üstünden uçmaya kalkışıyorsa sebebini uzaklarda aramayın.
Televizyonlarda yayınlanan sihirli ve büyülü&dizilere bakmanız yeter.Kanal D de "Sihirli Annem" ve "Ruhsar"da "Bücür Cadı ve Perili Ev", Show Tv de Hamdi Alkanın hem yazıp hem oynadığı "En İyi Arkadaşım" gibi diziler çocuklar sayesinde reyting yapsa da uzmanlar, son zamanlarda artış gösteren büyü ve sihir gibi fantastik motiflerle süslenmiş filmlerin sakıncasına dikkat çekiyor.
Çocuğu saatlerce ekran karşısında kalan aileler ve uzmanlar, bu tür dizilerin çocukların yaşantısını olumsuz yönde etkilediğini düşünse de dizi yapımcıları farklı düşünüyor.
Kanal D Dramalar Koordinatörü İnci Kırhan Gündoğdu, kendi kanallarında yayınlanan Sihirli Annemin çocukların psikolojisini bozduğuna inanmıyor. Aksine dizinin çocuğun hayal dünyasını geliştirdiğini düşünen Gündoğdu, gerçek sevginin sihir olduğunu söyleyerek projeye sahip çıkıyor. Çocuk hedef kitleye iş yapan yapımcı ve senaristlerin çok dikkatli olması gerektiğinin altını çizen İnci Kırhan Gündoğdu, "Çocuklar bizim geleceğimizdir." diyor. Starda ekrana gelen "Perili Ev" dizisinin senaryo yazarı Caner Güler, "Perili Ev"de sihirin fayda değil zarar getirdiğini işlediklerini söyleyerek, "Bizde sihir olumlu değil, olumsuzdan olumluya gönderme yapmak için kullanılıyor. Çocuğun yaptığı sihirler ailenin başına dertten başka bir şey getirmiyor. Çocuk, meselelerin, sihirle değil, ancak aklı ve kalbi ile üstesinden gelebileceğini anlıyor." diyor. Ekranlardaki sihirli dizilerin çoğalmasını dünyayı saran Harry Potter rüzgarının tetiklediğini düşünen Güler, problemlerin üstesinden sihirle değil; ancak sevgi, saygı ve aile içi dayanışma ile gelinebileceğini düşünüyor.
Aileler filtre görevi üstlenmeli...
Büyü ve sihir içeren dizilerin çocukların ilgisini çekmesini belli sebeplere bağlayan Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Ahmet Çevikaslan, "Kötülerin hakkından gelen çocuk kahramanlar, isteklerini yaptırmak amacıyla büyüklere kafa tutan küçükler, oyunbazlık yapan çocuklar, çocuklardaki doğa üstü güçler bunlardan sadece bazıları. Ekranlardaki çocuk karakterler, gerçek hayattakilere göre daha başarılı, güçlü, zeki ve bazen de üstün güçlerle donatılmış durumda ve hep iyiler kazanıyor. Bu durum da çocuğun günlük yaşamdaki davranışlarını olumsuz yönde etkiliyor." diyor. Çevikaslana gelen hastalar arasında ailelerine cep telefonu aldırmak için kavga yapan çocuklar ve okullarda kendi aralarında cin, büyü, sihir sohbetlerinden etkilenen çocuklar başı çekiyor. Dr. Çevikaslan, sihir ve büyü içeren dizilerin yapımcılarına ve ailelere tavsiyede bulunarak, "Çocuk izleyicilerin duygusal ve zihinsel özellikleri hesaba katılmalı. Yapımcıların sorumluluğu yanında, anne babaların da evlerinde bu tür diziler için çocuklarına filtre görevi üstlenmeleri gerekir." diyor.
ALINTI