Baba olmak yaşamınızı değiştiren bir maceradır ve her zaman kolay olduğu da söylenemez.
Hamileliğin başlamasıyla doğum arasında ki yolculuk zaman alır ve bu süre derinlerdeki duyguları uyandırmak, ihtiyaçları, endişeleri ve umutları paylaşmayı öğrenmek için tam da gerekli olan şeydir. Gerek duyulan tam olarak budur. Bebekler daha doğmadan mucizeler yaratmaya başlar. Ana rahminde büyüyen bebek her şeyin düzen içinde ilerlemesini sağlar; kadını anneye, erkeği babaya ve kadınla erkeği de aileye dönüştürür.
Hamilelik sırasındaki 226 gün boyunca aile üyeleri arasındaki gizemli bağlar elle tutulur bir hal alır; bebek anneye muhtaçdır, anne babaya ve baba da eşinin ve bebeğinin sevgisine. Yaşam helzonik, sürekli ve dönüştüren bir hale gelir. Babalığın boyutları gittikçe genişler.
Aslında babalara delicesine ihtiyaç duyulur. Ancak erkekler çoğu zaman bunun farkında değildirler.
Babalar, anneler ve bebekler için sadece hamilelik sırasında değil, doğumda da önemli bir değişim geçirir. Orada bulunan her erkek sonsuza dek bunun etkisini taşır ve değişir. Eşine ve sevişmelerinin onlara sunduğu yeni insana derinden bağlanır. Doğumda istekli ve rahat olan bir babanın varlığı, annenin acıyı algılamasını değiştirir, ilaç kullanımını azaltır, dayanma gücünü arttırır ve belki de ilk kez gerçek annelik gücünü ortaya çıkarmasını sağlar.
Büyük olay için nasıl ortam seçerseniz seçin, doğum sancıları çeken annenin ritimlerine kapılıp babalık duyguları içinde kendinizden geçmeye ve güç vermek, destek olmak için orada bulunmaya hazır olun. Bu, her ikiniz içinde yepyeni bir durum. Sizin amacınız eşiniz için orada olmaktır, onun amacı ise o inanılmaz ilk yüz yüze karşılaşma için bebeği doğum kanalından geçirip dünyaya getirerek asıl işini yapmaktır.
Hiç kimse bir bebeğin insanın içine işleyen, her şeyi bilen gözleriyle karşılaşılan o an için yeterince hazırlıklı olamaz. Huşu dolu bir sessizliğin ardından, yeni doğan bebeğinizle söylediklerinizi anladığını düşündüğünüz için kendinizi biraz da aptal gibi hissederek konuşmaya başlayabilirsiniz. Durmayın, konuşun. En son bilimsel araştırmalar bebeklerin sandığımızdan çok daha akıllı olduğunu gösteriyor. Bebeğiniz sözcükleri bir yana bırakıp doğrudan zihninizi okuyarak mesajınızın özünü alabilir. En azından aylardır sesinizi duyduğu halde neye benzediğinize dair bir fikri olamadığı için yüzünüzü müthiş bir merakla inceleyecektir.
Sonunda sizi gören bebeğiniz yüz ifadelerinizi taklit edebilir. Mutluluk, üzüntü veya şaşkınlık belirtileri ebeveynden çocuğa kolaylıkla geçebilir. Evet, babalık sizi çağırıyor. Hamilelikte bu çağrıya cevap vermeniz içindir.
Alıntıdır