Miniciktin varlığını hissetiğimde ve bir o kadar da hasretimdin en koyusundan. Bir gece vaktiydi varlığını öğrendiğimde, benim için en yıldızlısından, en ışıltılısından.
Belki de en güzel rüyaydı görmek istediğim.
İçim içime sığmıyordu, bebeğim.
Mutluluk bu muydu, Tanrım? Ben aynı, baban aynı, herşey, herkes aynı... Kimseler duymaz içimdeki minicik kuşun kanat çırpışlarını.
Bir hasret gibi düştün yüreğime ve bir kara sevda gibi hep aklımdasın da
bunlar yeter mi duygularımı dile vurmaya?
Sen, günden güne büyüyorsun bebeğim.
Bende ise anneliğin ağırlığı...ve bütün yorgunluğu..
.Ama o kıpırdanışların unutturuyor herşeyi.
Şimdiden mi bizi sevgine hapsettin bebeğim?
Bazen korkuyoruz gelecekten, seni büyüteceğimiz dünyadan.
En çok da baban... Bilmem ki herkes mi böyle hisseder,
böyle düşünceler mi sarar beynini yavrusuna kavuşmanın heyecanı içinde. Biliyormusun, bebeğim, henüz bir isim bulamadık sana.
Yakıştıramadık hiçbirini, senin herşeyden öte varoluşuna.
Ne kadar da zormuş, senin güzel yüzünü, minicik yüreğini
anlatacak birkaç hece bulmak.
Annenin, babanın en kıymetlisi, seni çok özledik. hadi gel bebeğim...
alıntı