Boşanmanın çocuklar üzerindeki etkileri


Bilindiği gibi boşanma konusu aslında hiçte cana yakın, sıcak, sempatik bir konu değildir. Boşanma kararını vermek, son noktaya gidene kadar ki süreci yaşamak ve boşanma ardından nasıl davranacağını bilememek hem anne- babalar hem de çocuklar için oldukça zor olan bir durumdur.
Boşanma olayının ardından ebeveynler ve çocuklar yeni bir döneme giriş yaparlar. Ayrı evler, ayrı yaşamlar, iki mesken arasında gidip gelmeler…
Her birey için yeni yaşam biçimine alışmak kolay değildir. Aynı zamanda en uygun olanı yapmaya çalışmak, dengeleri kurmak ta bir o kadar zordur. Bu zorlu günlerdeki yaşanılanların hem bizim, hem de çocuklarımızın psikolojisini etkilememesi mümkün değildir.

Araştırmalar boşanmanın çocuklarımız üzerindeki yansımalarını yaş dönemlerine göre farklılıklar göstermekte olduğunu öne sürmektedir.
Okul öncesi dönem dediğimiz yaş grubunda ki etkilere bakıldığında, çocukların aşırı ilgi isteğinde olmaları, bebeksi tavırlar diye adlandırılan ( biberonla içme,alt ıslatma,parmak emme v.b.) hareketlere geri dönüşler yaşadıklarını,anne baba ayrılığında suçlu olarak kendini görme eğilimini,duygusal problemlerden ötürü öğrenmede sorunların baş gösterdiğini,güvenin sarsıldığını öncelikle görmekteyiz.

Okul Dönemi diye adlandırılan 6- 10 yaş aralığındaki çocuklarda ise anne babaya karşı önce bir öfkenin baş gösterdiğini, düşük okul başarısını, anne baba tarafından unutulma endişesini taşıdıklarını; Ergenlik döneminde ise kendilerini bunalıma sokabildiklerini, gelecek ile ilgili kaygılarını yükseldiğini, utanma duygusundan ötürü boşanmanın saklandığını, yine okul başarısındaki düşüklüğü ve anne babaya karşı öfke yoğunluğunun arttığını görmekteyiz.
Boşanmaların hepsinde bir etki olacak ise, bunu en az sancılı halde atlatmayı hepimiz isteriz.Öyle ise dikkate almamız gerekenler nelerdir ?

Öncelikle çocuğa boşanmanın ne olduğu hakkında açık,basit, uzun olmayan bir tanım getirin.Bu konuşmada her iki tarafında birbirini suçlama türündeki cümlelerinin hiç işe yaramayacağı gibi durumu daha da kötüleştireceğini biliniz.
Boşanmada çocuğunuzun hiçbir suçu olmadığının altını çizin.Boşanma ile anne ya da babasının yitirilmeyeceğini söyleyin.
Asla çocuğunuza taraf tutturmayın.
Çocuğunuzda gördüğünüz davranışları eski eşinizin davranışlarına benzetme eğiliminiz olmasın.
Eski eşler arasında çocuk öç alınacak bir varlık olarak ta asla görülmemelidir.
Çocuğunuzu bu durum karşısında asla şımartmayın,gereksiz tavizler vermeyin.
Çocuğunuza karşı eski eşiniz ile ortak bir tutum ve davranış biçimi sergileyin.
Güven duygusunu yeniden oluşturmak için düzenli aralıklar ile görüşülmesi gerekmektedir.Çocuklarımız bizim en değerli varlıklarımızdır,kendi öfke ve öç duygularımıza onları alet etmeyelim.

Pedagog Ebru Erdoğan

.ALINTIDIR.