Anne olmadan önce, çevrenizde karşılaştığınız bazı olaylar karşısında; “Benim çocuğum olduğunda bunu asla yapmayacağım” gibi cümleler sarf edebilirsiniz. Ancak düşler gerçeğe döndüğünde işler biraz farklı gidebilir ve siz kendinize verdiğiniz sözleri tutamayabilirsiniz. Üzülmeyin, anne olmanın asla değiştirilemeyecek bir kurallar dizisi yok! Her annelik, o çocuğa özel...


Çoğumuz anne olmadan önce, başka annelerin çocuklarına karşı davranışlarını eleştiririz. Sokakta çocuğuna kaşlarını çatıp parmağını “Hımmmmm” diyerek sallayan bir annenin kulaklarını epeyce bir süre “olumsuz” yorumlarla çınlatabiliriz. Özellikle henüz anne değilken başkalarının ebeveynlik becerilerini yargılamak kolaydır. Annelik yüreğinizin kapısını çaldığında ise kendinizi, “Şimdi diğer anneleri daha iyi anlıyorum” cümlesini sık sık tekrar ederken bulabilirsiniz. Ve unutmamalısınız ki, bir çocuğa sahip olmanın sonsuz mutluluğu kadar sabrınızı zorlayan güçlükleri de olabilir.

ASLA ÇOCUĞUMLA “AGU GUGU” DİYEREK KONUŞMAYACAĞIM
Anne olmadan önce çocuğunuzla komik sesler çıkararak ya da yarım yamalak konuşarak iletişim kurmayacağınıza dair söz vermiş olabilirsiniz. Hatta bunu yapan anneleri gördüğünüzde, “Çok saçma ve komik duruyor” diyerek onları eleştirebilirsiniz. Ancak bebeğinizi bir kere kucağınıza aldığınızda içgüdüsel olarak sanki onun akranıymış gibi sesler çıkarabilirsiniz. Hele çocuğunuz bu sesler ve sizin yüzünüzdeki sevimli ifade karşısında o melek ağzını çarpıtıp size kocaman bir gülücük atarsa keyfinize diyecek olmaz.

ASLA EMZİK KULLANMAYACAĞIM
Bebeklerde emzik kullanmak size doğru gelmeyebilir, hatta bu durumdan nefret bile edebilirsiniz. Emziklerin bebeklerin o sevimli suratlarını çirkinleştirdiğini bile düşünseniz de bebeğiniz doğduktan sonra fikriniz değişebilir. Çünkü özellikle gaz sancılarının olduğu dönemde, evde yaygarayı kopardığında onu sakinleştirmekte güçlük çekebilirsiniz. İşte tam da böyle bir zamanda bazı bebeklerde emzik işe yarayabiliyor, onları sakinleştirebiliyor. Bebeğinizin nasıl göründüğü onca uykusuz geceden sonra inanın umurunuzda olmayacak…

ASLA BENİM YATAĞIMDA UYUMASINA İZİN VERMEYECEĞİM
Henüz çocuk sahibi değilken, çevrenizden duyduğunuz tüm tavsiyelerle birlikte çocukların kesinlikle kendi yataklarında yatması gerektiğini savunanlardan olabilirsiniz. Ancak özellikle çocuğunuz biraz büyüyüp kendi başına yürümeye başlayıp o tatlı hafif paytak yürüyüşüyle gecenin bir vakti yanınıza geldiğinde bu prens ya da prensesi geri çevirmeniz pek de kolay olmayacaktır. Siz gözünüzü açıp kapatana kadar tüm “asla”larınız onun minik elinin yatakta boynunuza dolanması ile uçup gidebilir...

ASLA 6 AYDAN SONRA EMZİRMEYECEĞİM
Özellikle ilk 6 ayda, bebeklerin anne sütü ile beslenmesi başka hiçbir besinle ölçülemeyecek kadar değerlidir. Ancak ilk zamanlarda yeni anneler emzirme konusunda biraz sıkıntı yaşayabilirler. Emzirme bebek ve anne arasındaki bağı da kuvvetlendiren eşsiz bir deneyimdir. Fakat fiziksel olarak meme uçlarınızı tahriş edebilir. İlk aylarda 6 ay dolar dolmaz emzirmeyi bırakacağım, deseniz de kendinizi bebeğiniz neredeyse 2 yaşına gelmişken onu hala emzirirken bulabilirsiniz. Söz konusu olan annelik ve yavrunuz olunca tüm rahatsızlıklar küçücük gözünüze küçücük görünebilir …

ASLA İNSANLARIN YANINDA ÇOCUĞUMUN KAKASINDAN SÖZ ETMEYECEĞİM
Çocuğunuz olmadan önce tuvaletle ilgili herhangi bir konuda herhalde sağlık açısından bir probleminiz olmadığı sürece asla konuşmazsınız. Hatta bir probleminiz olsa bile bunu ancak doktorunuza danışırsınız. Ancak bebeğinizin başında geceleri nöbet tuttuğunuz zamanlar ve alt değiştirme seanslarından sonra yeni bir anne olarak bu konudan bahsetmeyi oldukça doğal bulacaksınız. Bebeğiniz olmadan önce bir kafede otururken küçük bebeği olan bir annenin çocuğunun altını bir güzel temizlediğini ve “Ooooo aşkım benim sen altına mı yaptın!” gibi mutluluk içeren cümleleri duyarsanız sakın şaşırmayın. Çünkü siz de bir kez anne olduktan sonra kendinizi,onun kakasının renginin katı mamalardan sonra nasıl değiştiğini arkadaşlarınıza anlatırken bulabilirsiniz. Bu asla utanılacak bir durum değil. Siz annesiniz, onun her aşaması size elbette keyif verecektir.

ASLA TELEVİZYONU ÇOCUK BAKICISI GİBİ KULLANMAYACAĞIM
Olağanüstü ebeveynlik dünyanıza, “Çocuklar asla televizyon izlememeli!” kuralını koymuş olabilirsiniz. O sizinle interaktif bir iletişim içinde büyüyecek ve sakin geçen bir gelişim dönemi yaşayacak, değil mi? Hayaliniz bu olsa da siz yine de fazla düşlere dalmayın. Çünkü “gerçek” ebeveynlik dünyasında sizin ve hatta çocuğunuzun zaman zaman yorulup bir “mola” vermeye ihtiyacı olabilir; birbirinizden bağımsız olarak… 20 dakika ya da yarım saat eğlenceli bir çocuk kanalını açtığınızda bu çocuğunuzu oyalamayı başarıyorsa bunu değerlendirmek isteyebilirsiniz.

ASLA BEBEĞİMİN YAŞAM TARZIMA ENGEL OLMASINA İZİN VERMEYECEĞİM
Bebek sahibi olmayı planlamaya başladığınız andan itibaren onun yaşamınızın her alanına dahil etmeye karar verebilirsiniz. Tıpkı önceden olduğu gibi restoranlara gidip, arkadaşlarınızla buluşarak eğlenceli sohbetler edeceğinizin planlarını kurabilirsiniz. Ve tüm bunların hayalini kurarken ufak bir ayrıntıyı da düşlerinize ekliyor olabilirsiniz. Sosyal yaşam trafiğinize şimdi küçük bir farklılık olarak bebeğinizi de yanınızda getirerek “mini” bir değişim katacaksınız. Ancak, “Hayatım kesinlikle aynı olacak” diye düşünürken bambaşka seçimlere de yönelebilirsiniz. Evet, bir restorana ya da kafeye arkadaşlarınızla beraber elbette gidebilirsiniz. Ama özellikle o yeni yürümeye başladıysa bir anne olarak muhtemelen içinde ya da bahçesinde “oyun evi” olan, büyük ihtimalle de alışveriş merkezlerindeki korunaklı mekanları tercih edeceksiniz. Sakın endişelenmeyin, bu eğlenmenize asla engel olmayacaktır. Unutmayın, siz artık küçük ama çok kuvvetli bir takımsınız!

anneoluncaanladım