ÇOCUĞUM UYUR-GEZER NE YAPMALIYIM?
dolaşma, giyinme, kapıları açma, yemek yeme gibi otomatik nitelikte davranışlarla beliren bir uyku bozukluğudur. Nöbet sırasında kişinin yüzü donuktur, tek bir noktaya bakarak hareket eder, çevredekilere yanıt vermez, uyandırmak güç olur. Çocuklukta sık görülür. Yaş ilerledikçe zamanla kaybolur. Ancak bezende yaş ilerlemesine rağmen devam eder. Nadirde olsa erişkinlerde de görülebilir. (Öztürk, 2004)
Uyurgezerlik Hastalık Değil:
Bilim adamları, uyurgezerliğin hastalık olmadığının altını çiziyor. Uyurgezerlik, rüya görülmeyen derin bir uykudan uyanma probleminin yarattığı bir sonuç olarak tanımlanıyor. Uyumama gibi bir sorundan çok uyanma sorunu olarak düşünülen bu özellik, insanların uyanmayı isteyip de içten içe takılması ve uyanmayı tam olarak başarmaması olarak da ifade ediliyor. Uyurgezerler genellikle gözleri kısmen açık dolaşırken, engelli alanlarda da adımlarını uydurarak hareket edebiliyor. Konuşmaları algılayabiliyor ve soruları cevaplandırıyor. Ancak yine de uyanık değildir ve en fazla zoruna giden şey uyurgezerken zorla uyandırılmasıdır. Çünkü; bilimsel olarak çok derin bir uykuda oldukları tespit edilen uyurgezerler rahat bırakılmayı ister. Bu nedenle uyurgezeri uyandırma yöntemlerine de dikkat edilmesi gerekiyor.
Çocuklukla Başlar:
Bilim adamları, uyurgezerliğin genellikle çocuk yaşta baş gösterdiği ve en sık o dönemde yaşandığını ortaya koyuyor. Çocuklardan %3'ten fazlasının uyurgezer olduğundan yola çıkılıyor, ancak çocuk büyüdükçe uyurken gezme vakalarında da ciddi bir azalma meydana gelmeye başlıyor. Bilim adamları, çocuklardaki uyurgezerliğin çocukların doğru yatma tekniğini bilmemesinden kaynaklandığını söylüyor. Uyumanın birçok aşamadan sonra geliştiğine işaret eden bilim adamları, çocuklardaki rüya vakalarının da düşük olduğunu belirtiyorlar. Yani çocukların rüya görme oranı %50 iken büyüklerde %90'a çıkıyor. Uyurgezer olmamanın önemli bir önlemi ise sık aralıklarla rüya görmektir.
Nasıl Yaklaşmalı:
Uyurgezerler için hala bilim adamları tarafından bir tedavi bulunmuş değil. Ancak en fazla 6 ile 12 yaşları arasında çocuklarda baş gösteren bu özelliğin ruhsal ve fiziksel nedenleri tam olarak aydınlatılmış değil ve sağlık merkezlerinde incelenmeye devam ediliyor.
· Kişinin yattığı odada yaralanma tehlikesi ve önüne engel olabilecek şeylerin uzaklaştırılması.
· Yüksek yatak altları yerine döşeğin yere konulması.
· Uyurgezer çocukların yüksek yataklarda yatırılmaması.
· Camların demirlerle kapatılması.
· Kapı ve camlara uyarıcı zillerin takılması.
· Uyurgezeri hiç bir zaman direkt üzerine giderek uyandırmamalı, aniden uyanacak kişi yabancı bir yerde kendini görünce panikleyebilir ve zamanla kendisinde korku ve sinirli bir ruh hali geliştirebilir.
· Uyurgezerin yanında yürürken nazikçe yaklaşıp yavaş yavaş kendisini uyandırmadan yönünü yatağına doğru yönlendirmeli.
· Yatağın önüne ıslanmış bir havlunun konulması. Bu yöntem yer yer uyurgezerin kalktığı sırada uyanmasını sağlayabiliyor.
ALINTI::::::::