Çocuğunuzun güçlü yönlerini nasıl keşfedebilir ve destekleyebilirsiniz?
Her anne baba için çocuğu gözünün nurudur. Onunla ilgili her şeyi bilmek ve yapabilecekleri her şeyi yapmak ister. Çocuğunun gelişimine ilgi gösteren ebeveynler daha erken yaşlarda çocuklarının oynadıkları oyundan, ilgilendikleri konulardan, becerilerinden yola çıkarak eğilimlerinin farkına varırlar ya da konuyla ilgili uzman yardımı alarak geliştirme yönünde çabalarlar.
Kendimizin ya da çocuğumuzun güçlü yönlerinin keşfetmek için önce nasıl oluştuğuna bakmak gerek. Hepimiz beynimizin sağ ya da sol yarımkürelerinden ( hemisferlerinden ) birini daha ağırlıklı olarak kullanıyoruz. Bu kullanım bize söz konusu konulara daha yetenekli olmayı sunuyor. Beynin sağ ve sol yarımkürelerinin genel çerçevelerini çizmek mümkün. Buna göre;
Sağ Beyin
Yaratıcıdır, sıra dışı etkinlikleri düşünebilir.
Bütüncüdür. Fotoğrafiktir.
Duygusaldır, hislerle kendini ifade eder. İnişli çıkışlıdır.
Sanatsal etkinliklere ( resim, müzik ) düşkün ve kabiliyetlidir.
Renk, ahenk estetiği vardır.
Sezgilere, hayal gücüne, soyut algılamalara yatkındır.
Kendini sembollerle ifade eder.
Sol Beyin
Analitik düşünür, sistematik, mantıksaldır.
Ayrıntılarla ilgilenir.
Sentezcidir.
Sözel içerikli fikirlerde etkilidir.
Kendini sözcüklerle kendini ifade eder.
Yazı ve sayılarla ilgilenir.
Sakin, otomatik ve rutindir.
Ölçme değerlendirme ve eleştirmeye daha yatkın olarak çalışmaktadır.
Kimi çocuklar müzik, ritm, resim gibi sanatsal faaliyetlere ilgili olurken kimileri insanlarla iç içe olmaya sosyal ortamlara ilgilidirler.
Yaratıcı çocuklar nasıl anlaşılır ?
- Bir oyuncağı aldırmak için kendini yerden yere atan, oyuncak alındıktan sonra oynamaya fırsat bulmadan kıran, içini açan çocuklar,
- Etraflarına gördükleri her nesneye ellemeye çalışan, çevrelerini karıştıran çocuklar,
- Bu ne ? Bu nasıl olur? Yağmur nasıl yağar? Uzaya nasıl gidilir?... gibi sorular soran meraklı çocuklar,
- Oyunları sırasında değişik roller üstlenen, oyuncaklarına farklı görevler yükleyen çocuklar yaratıcı çocuklardır.
Çocukların yaratıcılıkları nasıl desteklenir ?
- Çocukların sorduğu sorular yanıtsız bırakılmamalı.
- Hayallerine ve yaratıcılıklarına sınırlar getirilmemeli. Çocuk resim yaparken mavi papatya yapıyorsa, “ Aaa hiç mavi papatya olur mu? ” diye yaratıcılıkları sınırlandırılmamalı.
- Çocuğa zengin çevre yaşantıları sunulmalı. Tiyatro, sinema, opera, müze… ziyaretleri yapılmalı.
- Çocuk için gerekli aktivitelerden “Üstün kirlenir, kumla oynama…” gibi sebeplerle uzaklaştırılmamalı.
- Araştırma, gözlem, deney yapmalarına imkan verilmeli.
Çocuklar Nasıl Öğrenir ?
- Uyarıcılar yoluyla öğrenirler. Bu uyarıcılarla günlük yaşamda sık sık karşılarız.
- Beş duyumuzdan aldığımız sinyaller yoluyla öğrenirler.
- Gözlemleyerek , model alarak, çevreyle etkileşim içinde kalarak öğrenirler.
- Deneme yanılma yoluyla öğrenirler.
- Etkinlik yaparken, uygulamalarda öğrenirler.
- Konuşurken, yorum yaparken, araştırırken, incelerken, denerken, taklit ederken...öğrenirler.
Çocukların pek çok gelişimleri gibi öğrenme hızları da farklıdır. Bazı çocuklar yürümeyi erken öğrenirken bazıları konuşmayı erken öğrenebilir. Bazı çocuklar okuma yazma etkinliklerinde daha dikkat çekiciyken bazıları sanat etkinliklerinde daha başarılı olabilir…
Her çocuğun bireysel öğrenme yaşantısına ihtiyacı vardır. Öğrenme sürecinin etkili olabilmesi için bu ihtiyacının karşılanması gerekir.
Çocuğun eksik kaldığı ya da zorlandığı noktalarda bireysel destek verilmeli, öğrenme alanları konusunda çocuk kesinlikle zorlanmamalıdır
Müzik yeteneği olan ve müzik etkinliklerine ilgi duyan bir çocuk matematik etkinliklerine ilgi duymuyorsa öğrenme alanını değiştirecek boyutta zorlanmamalı. Aksine çocuğun yönelimleri konusunda destek olunmalıdır.
Nasıl öğretmeliyiz ?
Her çocuk bireysel farklılıklar gösterir. Her çocuğun öğrenme alanına ve hızına saygı duyulmalıdır.
Her çocuk farklı şekilde öğrenir. Öğretme şekilleri çeşitlendirilmelidir.
Çocuk ilgi duyduğu kavramları kolay ve çabuk öğrenir. Kavramlara karşı ilgi duymaları sağlanmalı, verilecek olan yeni öğretiler bilinen kavramlar kullanılarak verilmelidir.
Öğrenmenin kritik zamanları vardır, her yaş döneminde aynı hızda öğrenme gerçekleşmez. Yanlış beklenti içine girilip çocuk örselenmemelidir.
Motivasyon önemlidir.
Çocukların öğrenmeye istekli olmalarını, güdülenmelerini sağlamak öğrenmeyi zevkli hale getirir ve kolaylaştırır.
Çocuklar en kolay yaparak, deneyerek, yaşayarak öğrenirler. Onlara güvenli deneyim ortamları sunulmalıdır.
Çocuğun güçlü yönlerini keşfetmede en kolay yol ebeveyn olarak kendinizin ve eşinizin yeteneklerinizi gözden geçirmeniz ve çocuğunuzda bu yeteneklerin varlığını aramanızdır. Bununla da yetinmeyip uzman yardımı alarak çok yönlü gelişim ve ilgi testleri uygulatabilir. Sonuçlarını uzmanınızla beraber değerlendirerek çocuğunuzun sağlıklı gelişimine katkı sağlayabilirsiniz.
Elif KOCA