Çocuklar Neden İnatçı Olur? İnatçı Çocuğa Nasıl Davranılmalı?
Çocuk sahiplerinin en sık yakındıkları konulardan biridir, çocukların inatçılığı… Kimi zaman ebeveynler inatlaşma sırasında çocuğa nasıl yaklaşmaları gerektiğini bilemediklerinden, inatlaşmada durum yön değiştirir ve öfke nöbetine dönüşür. Böylesi durumların sonucunda mücadeleyi kaybeden taraf genellikle ebeveyn yani biz oluruz ve çocuğumuzun inatlaştığı durumu kabul ederiz. Bu kabulleniş çocukta farkında olmaksızın inatçılık özelliğinin geliştirmesine yol açar. Bu yazımızda: “İnatçı çocuklar neden inatçı olur”, “çocuklarla inatlaşmamak için neler yapmalıyız”, “inatlaşma esnasında çocuğa nasıl yaklaşmalıyız” ve “inatlaşma krize dönmüşse nasıl davranmalıyız?” sorularının cevaplarını tartıştık…
Çocuklar Neden İnatçı Olurlar?
Çocuklar, 1-3 yaşlar arasında gelişimsel sürecin bir aşaması olarak özerkliklerini ilan etme çabasındadır ve anne babasından bağımsız hareket edebildiğini göstermek için kendi taleplerini anne babasına kabul ettirmeye çalışır. Bu dönem bazen 4 yaşa kadar uzar. Çocuklar kendi fikirleri uygulansın ister ve işine kimseyi karıştırmak istemez. Bu dönemde anne babalar kendilerini çaresiz hissederler, kontrolün elden kaçtığını düşünürler ve kendi anne babalıklarını sorgulamaya başlarlar.
Bu durum, gelişimsel tablo içerisinde doğal kabul edilen bir süreçtir. Çocuklarınızla bu döneminde çatışma yaşamanız kaçınılmazdır ve en kararlı anne baba bile bu durumları yaşar.
Peki, Ne Yapılmalı?
Benlik mücadelesinin verildiği bu dönemde ebeveynlerin çocuğun çok fazla üzerine gitmemesi önemlidir. Çocuğun inadının kırılmaya çalışılması, gergin anne çocuk ilişkileri, hatalı tuvalet eğitimi, yemek yemesi konusunda çocuğun çok fazla üzerine gidilmesi, baskıcı ve ısrarcı anne baba tutumları, aşırı titiz ve ayrıntılara önem veren anne modelleri, kardeşler arasında ayırım yapma gibi yanlış anne-baba tutumları çocukta bu özelliğin gelişmesine yardımcı olur. “Çok inatçısın, bir şeyi de bizim istediğimiz gibi yap, bıktım şu inadından” gibi tepkiler de bu dönemin doğal özelliği olan inatçılığın çocukta karakter özelliği olarak yerleşmesine ve bu dönemden sonra da görülmesine neden olur.
Çocuklar bazen inatçılıkta sabrınızı zorlar. Tüm çıkış yollarını denerler. Bu durumlarda çocuklarınız sizin kararlılığınız ve ciddiyetinizi test etmektedir. Koyduğunuz kuralın önemini görmek isterler. Siz bu aşamada kararlı yaklaşarak ve kuralınızdan taviz vermeyerek ciddiyetinizi ve kuralınızın önemini çocuğunuza göstermiş olursunuz. Bu test etme durumu birkaç kere tekrarlanabilir. Özellikle bu durumlarda kontrolünüzü kaybetmemeniz gerekmektedir.
Çocukla İnatlaşmamak İçin Ne Yapmalıyız?
Bu dönemde en önemlisi anne babanın bu durumu doğal olarak kabul edip sabırlı davranması, çocuğuna uygun tepkiler vermesi, çocuğuna inatçı olduğuna dair mesajlar vermemesidir. Bu inatlaşma döneminin geçeceğini bilmeniz çocuğunuza sabırlı olmanız konusunda size destek verecektir.
İnatlaşma Döneminde Anne-Babanın Tutumu
Anne baba olarak sizlerin bu dönemde yapması gereken çevreyi çatışma yaşamayacak şekilde düzenlemektir. Günümüzde anne babaların en çok kıyafet seçiminde sorun yaşandığı görülmüştür. En büyük probleme sebep olan bu konu ile ilgili olarak şöyle bir düzenleme yapabilirsiniz:
Pazar günü o hafta 5 gün boyunca giyeceği kıyafetleri belirleyin. 5 takım kıyafet ayırın ve bu kıyafetleri ayrı bir dolaba koyun çocuğunuza da o dolabı tanıtın. O hafta giyeceği kıyafetleri oraya koyacağınızı isterse bu kıyafetleri beraber seçebileceğinizi, o hafta boyunca giyinmek için o dolabı kullanacağını belirtin. Pazartesi günü ilk uygulamanıza başlayın. Bu kuralı yeni uygulamaya başladığınızda çocuğunuz bazen diğer dolabından giyinmek için ısrar edecek ve sizi deneyecektir. En önemlisi bu noktada kuralı bozmamanız ve yine o seçilen kıyafetlerden giyinmesini sağlamanızdır. Çocuğunuz birkaç denemeden sonra bu kuralı kabul edecektir.
Bu dönemde çocuğunuzla inatlaşmamak için kurallar konusunda çok ayrıntıcı olmamanız faydalı olacaktır. Çocuğunuzun istediği gibi davranmasını ve özgürlüğünü yaşamasını sağlayın. Bu durum ileride kendi kararlarını kendi verebilen, çevresinden çok etkilenmeyen, bilinçli bir birey olmasını sağlar.
Çocuğunuzun kendini ifade etmesi için sizin kurallarınıza karşı çıktığı bu dönemde belli kurallarınızın olması ve bu kurallarla ilgili taviz vermemeniz durumu kolaylaştıracak ve bu net kurallarla ilgili ciddi çatışmalar yaşamanızı önleyecektir; ama unutmayın bu kurallar belli durumlar için olmalıdır, detaycı kurallar çocuğu bunaltır.
Çocukla İnatlaşma Esnasında Nasıl Yaklaşmalıyız?
İnatlaşmayı engellemenin en pratik yolu çocuğunuza seçenek sunmaktır. Yemek konusunda sorun yaşıyorsanız yemek öncesi, “önce çorbanı mı içmek istersin yemeğini mi yemek istersin?” ya da “büyük tabakta mı yemek istersin küçük tabakta mı?” gibi sorular yöneltin. Çocuğunuz bunların kararını kendi verince durumda kontrol sahibi olduğunu hisseder ve onun dediği olduğu için sizinle çatışmaya girme ihtiyacı hissetmez.
Eğer yemek yemek istemiyorsa “tamam sen bilirsin, eğer yemezsen yemekten sonra sana vereceğim çikolatayı kaybedersin. Sen seç” diyebilirsiniz. Burada önemli nokta bunu dedikten sonra uygulamanızdır. Bu seçimden sonra çocuğunuz yine yemek yemediyse, çikolatayı vermemeniz gerekiyor. Bu sizin ne kadar kararlı olduğunuzu çocuğunuza gösterir.
Çocuğunuz bir konuda inatlaşmaya başladıysa, kontrolü kaybetmemeniz, sesinizi yükseltmemeniz ve kararlı bir ses tonu ile konuşmanız çocuğunuzu etkileyecektir. Çocuğunuz inatlaşmaya başladığı anda bu ses tonu ile neden onun istediğinin olamadığını basit bir şekilde anlatın, ikna etmeye çalışmayın ve açıklamayı çok uzun tutmayın. En önemlisi ise çocuğunuza bu konu ile ilgili üzgün olduğunuzu belirtin. Örneğin, çocuğunuz soğuk bir günde sizden dondurma istiyorsa “sana dondurma alamadığım için üzgünüm ama dondurma yiyince hasta olabilirsin. Bu yüzden sana dondurma alamam.” Açıklaması yeterli olacaktır. Eğer bu açıklamayı uzatırsanız çocuğunuz isteğinde ısrar edecektir ve durum krize doğru ilerleyecektir.
İnatlaşma esnasında etkili olan bir yöntem de dikkatini başka yöne çekmektir. Bu küçük çocuklarda durumun sorunsuzca çözülmesini sağlayan pratik bir yöntemdir. Çocuğun dikkatini ilgisini çekebilecek başka bir şeye yöneltin ve istediği şeyi unutmasını sağlayın. Böylelikle bir inatlaşma yaşamamış olursunuz.
İnatlaşma esnasında tepkilerinizi çocuğun kişiliğine yönelik vermekten çekinin. Sadece o olaya yönelik ifadelerde bulunun. Onun inatçı olduğuna yönelik tepkiler yazının başında da belirtildiği gibi bu durumu kabullenmesine ve konu ile ilgili çaba sarf etmemesine sebep olur.
Bu dönemde bazen çocuğun inat ederek seçtiği durumun sonucunu yaşamasına müsaade etmek gerekir. Örneğin bir hafta sonu gezisinde çocuğunuz hava sıcaklığına uygun olmayan ince bir kıyafet seçti ve vazgeçmiyor. Siz “gezmeye gidebilmemiz için daha kalın giymelisin. “Eğer bunu giymekte diretirsen üzgünüm gezmeye gidemeyiz” dediniz ve çocuğunuz kıyafetinden vazgeçmedi ise onu o gün gezmeye götürmeyin. O günü evde geçirin. Kısa bir süre sonra çocuğunuz yanınıza gelerek “anne tamam kalın giyineceğim hadi gidelim” diyecektir. Bu noktada evde kalmanız, o gün gezmeye gitmemeniz kilit noktadır. Daha sonra yaşayacağınız buna benzer durumların seyrini etkileyecektir. O gün mutsuz bir şekilde evde kalan çocuk davranışının olumsuz sonucuyla karşılaşmıştır ve sizinle bu konuda tekrar çatışmaya girmeye cesaret edemeyecektir.
Kriz Esnasında Çocuğa Nasıl Yaklaşmalıyız?
Kriz esnasında en önemlisi inatlaşma esnasında olduğu gibi kontrolümüzü hiçbir şekilde kaybetmememizdir. Beden dilimizle ve ses tonumuzla kontrolün bizde olduğunu çocuğumuza iletmeliyiz. Bu kararlılığımızı gördükten sonra çocuk bir süre daha ağlama krizine devam etse de kısa süre içinde bu isteğinden vazgeçecektir. Yeter ki sizin kararlı olduğunuzu görsün!
Bazı durumlarda, çocuk daha önceki benzer durumlarda ağlayarak isteğini elde etmiş ve bu davranışı pekiştirilmişse ağlama krizinde ısrarcı davranabilir. Bu gibi durumlarda en uygun yöntem “etkin aldırmazlık yöntemidir”. Çocuğunuz yaptığınız açıklamaya rağmen ağlama krizine devam ediyorsa, “sen bilirsin ben gidiyorum, susunca yanıma gelebilirsin” açıklamasını yaparak onun yanından ayrılmanız en uygun davranış olacaktır. Çocuk onunla ilgilenmeye devam ettiğinizi görünce isteğini elde etmek için hala bir ihtimal olduğunu görecek ve ağlamaya devam edecektir. Eğer siz ona onunla ilgilenmediğinizi gösterirseniz ağlamasının faydasız olduğunu görecek ve bir süre sonra susacaktır.
Yapmanız gereken duruma biraz sabretmek ve kararlı yaklaşmaktır. Bu uygulamanız sonucu çocuğun krizi geçince isteğinin niye yerine getirilemediğini tekrar kısaca anlatın ve durumla ilgili kararınızdan vazgeçmeyin.
Bu önerileri uygulamaya başladıktan sonra, çocuğunuzda davranış değişikliği oluşması için lütfen ona zaman tanıyın. Unutmayın yeni bir davranışın yerleşmesi en az 3 hafta sürer. Bu önerilerle oluşturduğunuz yeni tutumunuzu 3 hafta boyunca istikrarlı bir şekilde sergilerseniz, bu sürenin sonunda faydasını görmeye başlayacaksınız. Önemli olan istikrarınızı ve sabrınızı kaybetmemenizdir.
.alıntıdır.