Kardeş Kıskançlığı ve Tuvalet Alışkanlığı


Tuvalet Eğitimi

Çocuklar tuvalet eğitimine değişik yaşlarda adapte olurlar. Bunun nedeni gelişimin temel ilkelerinden biridir; “ Her çocuk bireysel farklılıklar gösterir.” Her çocuğun yürümeye başlama yaşı, diş çıkarma ayı, anne sütünü bırakma zamanı… farklıdır. Tuvalet alışkanlığı kazanma zamanı da çocuktan çocuğa farklılık gösterir. Hatta aynı evi aynı anne babayı paylaşsalar, aynı yaşam koşullarına sahip olsalar bile kardeşlerinde gelişimi farklı zamanlarda olabilir.

Psikanalitik teoriye göre çocuklar ( 1,5 – 3 ) yaş döneminde anal dönemde bulunurlar. Hırçınlıkların, kendini algılama, kabul ettirme çatışmalarının yoğun olduğu bu dönemde yanlış yöntemlerle tuvalet alışkanlığı kazandırılan çocuklarda ileriki yaşlarda inatçılık, cimrilik, titizlik gibi saplantılar gözlenebilmektedir. Çocukta kendini ifade edememeden, anne baba ilgi eksiğinden öfke krizleri olabilmekte.

Bu dönemde özelikle anne ile sağlıklı kurulan bağ önemlidir. Aksi durumlarda çocukta anal sadizm dediğimiz bu döneme özgü ve çocuğu diğer yaşlarında da etkisi altına alacak saplantılar oluşmaktadır. Çocuk anneyi cezalandırma davranışı içerisine de girebilecektir.

Anal dönem anne ve çocuk için zorlu bir dönemdir. Çocuk bir yandan kendini kavrarken diğer yandan kabul ettirme savaşı verecek, yürümeye başlamasıyla etrafı keşfetmeye çıkacak, engellemelerden hoşlanmayacak, dolap kapaklarını bir gün içerisinde defalarca açıp içindekileri boşaltacak ve annenin tüm bunlara izin vermesini bekleyecektir. Engellendiği durumlarda da şansını ne kadar kullanabileceğini test edecektir. Evde yaşayan herkesin neye hayır neye evet diyeceğini kavrayacak ve isteklerini yaptırmak için evet diyecek kişilerden yana seçme şansını kullanacaktır J Çocuklar şaşırtacak kadar kolay öğrenir.

Tuvalet alışkanlığının yürüme, konuşma, keşfetme, kendini ispat etme gibi yoğun ve bir o kadarda sancılı döneme denk gelmesi, burada yapılacak hatanın ileriki yaşları etkilemesi bu davranışı kazandırmaya özellikle dikkat edilmesini gerektirir.

Tuvalet alışkanlığı kazandırmada esas olan sizin değil çocuğun hazır olmasıdır. Çocuğu alıştırmak annelere yaz aylarında daha kolay geldiği için zamanından önce ya da sonra çocuk zorlanabiliyor. Giysilerin kat kat olmaması, hafif, kolay çıkarılabilir olması, üşütme hasta olma riskinin az olması yaz aylarında tuvalet alışkanlığı için cazip seçenekler olsa da asıl olan çocuğun hazır olmasıdır.

Çocuğun hazır olduğu nereden anlaşılır ?

Tuvalet alışkanlığı için çocuğun iki yönden hazır olması şarttır. Fiziksel olarak, ruhsal olarak. İkisinden biri eksik olursa alışkanlığı kazandırmaya çalışılmamalıdır. Aksi halde çocuğa geri dönüşü çok zor olan pek çok sorun yüklenmiş olur.

Kazandırılma süreci en zor ve riskli olan alışkanlıklardan biridir tuvalet alışkanlığı. Bu nedenle bilinçli ve dikkatli davranılması gerekir. Ne zamanı geçirilmeli ne de erken davranılmalıdır.

Çocuğun alışkanlığı kazanabilmesi için idrar kaslarını kontrol etmeyi öğrenmiş olması gerekir. Kaslar yürümeyi takiben, ortalama ( 1,5 – 2,5 ) yaş aralığında hazır hale gelir ki bu da “Her çocuk bireysel farklılık gösterir” ilkesi kapsamındadır. Bu da bize gösterir ki biz istesekte istemesekte çocuk fiziksel, psiko- motor hazırlığını tamamlamadan tuvalet alışkanlığını kazandıramayız.

Çocuğun psikolojik olarak ta hazırlanması gerekir. Bazı çocuklar dışkılarını vermek istemezler, kendilerinden bir parça olarak görebildikleri dışkılarının tuvalet boşluğunda kaybolup gitmelerini görmek canlarını sıkabilir J En başından beri alıştıkları gibi bezlerine yapmayı tercih edebilirler. Bez bağlatmayıp sadece kakası geldiğinde bezini bağlatan, kakasını bezine yapmayı tercih eden çocuklar var. Bu bir hazır olma ve alışma sürecidir.

- Eğer çocuk dışkısının geldiğini size belli ediyorsa,
- Masaların altına, kapıların arkasına gidip yapıyorsa,
- Yaptığı zaman rahatsızlık duyup bezinin değiştirilmesini istiyorsa,
- Tuvaleti geldiği zaman ya da yapmak üzereyken söylüyorsa,
- Tuvalette sizi izlemek istiyor ve orada vakit geçirmeye meraklıysa ( Banyo gereçleri, çöp kovası, makyaj malzemeleri, dolaplar bu meraka dahil değildir. ),
- Çiş, kaka… gibi konuyla ilgili kullandığınız kelimelere ilgisi varsa çocuğun tuvalet alışkanlığı kazanması denenebilir.

Denemelerde ısrarcı olmaktan kaçınılmalıdır. Çocuk hazır gibi gözükse de bir anda adapte olamayabilir. Zaman tanınmalı ancak olay yap boza da dönüştürülmemelidir.

Gündüz kontrolleri geceden önce, kaka kontrolleri idrardan önce olabilmekte. Hepsinin aynı anda olmasını beklememek gerekir. Çocuk 3 yaşından sonra gündüzleri ya da 5,5 yaşından sonra geceleri altına yapmaya devam ediyorsa önce bir çocuk doktoruna ya da üroloğa gidilip organik bir problem var mı diye araştırılmalı yoksa da bir pedogağa, çocuk psikoloğuna başvurulmalıdır. Tuvalet alışkanlığı kazandırmadan evvelde nasıl bir yol izlemek gerektiği ile ilgili danışılması faydalı olacaktır.

Çocuk zorlanırsa ne olur ?

Kaslarını kontrol edemeyen çocuk idrarı geldiğini yaparken fark edebilir. Kas kontrolünü kazanamamış çocuğa verilen tuvalet eğitiminde çocuk istenileni elinde olmayan sebeplerden yerine getiremeyecek ve suçluluk, başarısızlık duygularını yaşayacaktır. Bu riskli olan bir gelişim dönemine denk geldiği için kişilik gelişimi olumsuz etkilenecek geriye dönüşü çok zor olan bazı noktalarda hiç olmayan sorunlara yol açacaktır.

Tuvalet alışkanlığı kazandırmada zorlanan çocukların olumsuz sonuçları ile ilgili pek çok araştırma vardır. Psikolojik olarak hazır olmayan çocuğun zorlanması tuvaletten korkmasına dolayısıyla alışkanlığı edindirme sürecinin uzamasına, anne baba ile ilişkinin bozulmasına, ileride elindekileri bırakmada, paylaşmada zorlanan, tutucu, cimri, inatçı… kişilikler olabilmektedirler.

Kardeş Kıskançlığı

İnsanoğlunun en çok yaşadığı, yaradılışıyla beraber getirdiği durumlardan biride kıskançlıktır. Kıskançlığın temelinde bencillik, sahip olma, paylaşamama, kendine güvensizlik, kompleks, özenti… gibi duygular yatar. Normal yaşanması sağlıklı olan kıskançlığın dozu aşıldığında ortaya hem kişiye hem de maruz kalana zarar verici sorunlar çıkabilir.

Kıskanç değilim demek kolaydır ama düşünüldüğü ya da anlamı tam kavrandığı zaman durumun pekte böyle olmadığı anlaşılır. Kimi insanın saçları uzamaz, uzun saçlı insanlara özenir, kimi insanın evi, arabası… yoktur sahip olmaya çalışır, kimi insan eşine düşkündür, sevgisini paylaşamaz…

Kardeş kıskançlığı çocuğun anneye ihtiyacının olduğu zamanlarda, özellikle erken yaşlarda daha yoğun yaşanır. ( 2 - 4 ) yaş kıskançlık için en elverişli zamanlardır J

Kıskançlığın Nedenleri

- Çocuk, gelişiminin bazı dönemlerinde yaşanması normal kıskançlıklar gösterebilir. Örneğin 2 yaş çocuğu eşyalarını, oyuncaklarını, yemeğini ailesini… paylaşmayı henüz öğrenmemiştir. Eşyalarını başkalarının kullanması gereken durumlarda kıskançlık gösterebilir.
- Genellikle ilk çocuklarda kardeş kıskançlığı dikkat çeker. Ailesinin ilgisine sevgisine alışan çocuk yeni gelen kardeş konusunda bilgilendirilmediği, yanlış yönlendirildiği için kıskançlık yaşar. Bu konuda ailelerin çok dikkatli olmaları ve büyük çocuğa destek olmaları gerekir. Kardeşlerini kıskanan pek çok çocuğun kardeşlerine zararlar verdiği, ölmelerini, yok olmalarını istedikleri gözlenmiştir.
- Çocuğu yoksun bırakmak ya da her isteğini yerine getirmek, sürekli maddi ödüller vermekte kıskanç yapabilir.

Kıskançlığın Belirtileri

- Kıskanç çocuk huzursuz davranışlar gösterir, uykusuzluk çeker, basit nedenlerle kızar, ağlar, bağırır.
- Anne baba ile yatmak ister.
- Türlü yollarla ilgi çekmeye çalışır.
- Kardeşi olan çocuklarda yeniden altını ıslatma, meme emmek isteme, bebeksi konuşma… gibi geri tepkimeler görülebilir.
- Dünyaya yeni gelen kardeşe düşmanca hisler besleyip zarar vermek isteyebilir.
- Anne babasının sevgisini, ilgisini üzerinde hissetmek ister.

Kıskançlığı Önleme Yolları

- Çocuklara sevgi, ilgi, disiplin, tutarsızlık … gibi davranışlarda aşırıya gidilmemelidir.
- Ebeveynler bariz bir şekilde çocuklar arası ayırım yapmamalıdır.
- Paylaşma, işbirliği gibi sosyallikler çocuklara örnek olarak öğretilmelidir.
- Çocukların kıskançlıkları ; “Sen yemezsen kardeşine vericem, papucun dama atıldı, ağlarsan oyuncaklarını Ali ‘ ye Ayşe ‘ ye vericem…” gibi sözlerle pekiştirilmemelidir.
- Kardeşini kıskanan çocuğun ona olmayan eşyalarının kardeşine verilmesi kıskançlığını artırabilir.
- Kardeşini kıskanan çocuğa kardeşi ile ilgili “ Gel birlikte kardeşine yemek yedirelim, sen tabağını tutmak istersin yoksa yedirmek mi … “ gibi küçük sorumluluklar verilerek yakınlaşmaları sağlanabilir. Bunu yaparken abartmamak gerekir, çocuğun görev gibi algılaması durumu güçleştirebilir.
- Her çocuk başka özellikler başka yetenekler gösterir. Kimi çocuk 15 aylık, kimisi 9 aylık yürür. Çocuklar başka çocuklarla kıyaslanmamalıdırlar.


Elif KOCA