Küçük Sorunlar İçin Tavsiyeler
Uyku saatinde direnme
Uykudan kaçınan aktif, enerjik okul öncesi çocukları, ödlerini kopartan dinlenme durağını ertelemek için gündüz veya gece uykusu saatini kovalamaca, ağlama veya okunacak başka bir kitap daha bulma saatine çevirebilir. Çocuğunuzun dinlenmek için seçtiği saat ne olursa olsun, siz kendi seçtiğiniz saatte direnin. Çocuğunuzu, uykuya geçme fikrine alıştırmak için ona gevşeme zamanı bırakın.
Not: Çocuğunuz büyüdükçe uykuya duyacağı ihtiyaç değişeceğinden, zamanla gündüz uykularını kısaltmak veya gece uykularını biraz daha geç bir saate aktarmak gibi yeni düzenlemelere ihtiyaç duyabilirsiniz. Hiçbir çocuk (aynı ailedekiler bile) aynı miktarda uykuya ihtiyaç duymaz. (İki yaşındaki çocuğun abisinin aynı yaştayken ihtiyaç duyduğu uyku saatlerine ihtiyaç duymayabilir.)
Sorunun önlenmesi
Özel bir uyku saati sohbeti paylaşın.
Gündüz uykusuna başlarken veya geceyi bitirirken çocuğunuzla aranızda özel bir duygu yaratmak için, yatağa gitme rutinin bir parçası olarak, ona bir şiir veya öykü okuyun. Bu olayı çocuğunuzun can atacağı bir şey haline getirin. ‘İyi geceler, öpsün seni yedi cüceler’ gibi tekerlemeler veya tek taraflı bir konuşma olsa bile o günün olaylarından söz etmeye çalışın.
Beden egzersizini günlük alışkanlık haline getirin.
Gündüz bedeninin, yatağa gitmeyi unutmaması için zihnine hatırlatma yapmasına yardımcı olması amacıyla, onun gün boyunca bir miktar beden egzersizi yapmış olduğundan emin olun.
Çocuğunuzun gündüz uykularını sınırlayın
Çocuğunuzun gündüz uykusunun akşama kadar sürmesine izin verip, uyandıktan bir saat sonra tekrar yatağa girmesini beklemeyin. Uyku ve uyanıklık sürelerini düzenlemek için, gerekiyorsa onu uyandırın.
Uyku öncesi deneyimlerini paylaşın
uyku saatinin geldiğini açıklamadan önce çocuğunuzla oynayın ki sadece sizin ilginizi çekebilmek için mücadeleye girmesin.
Uyku saatinde düzeni elden bırakmayın
Çocuğunuzun gündüz uyuyup uyumadığını, yatağa saat 7’de veya 9’da gittiği durumlarda davranışlarını inceleyerek onun ne kadar uykuya ihtiyacı olduğunu bulun. Onun saatlerine uyacak bir biçimde aynı uyku programını uygulayın.
Sorunun çözümü
Ne yapmalı
Saati yen oynayın.
Şöyle oynanıyor: uyku saatinden (veya gündüz uykusundan) bir saat önce, saati beş dakika sonrası için kurun. Bu, çocuğunuzun olacak olan olaylara önceden hazırlanmasına olanak sağlar. Saat çaldığında onu tekrar on beş dakika sonraya kurun ve bu süre içinde siz ve çocuğunuz (eğer becerebiliyorsa çocuğunuz tek başına) uyku için hazırlanın (duş almak, pijamalarını giymek, dişlerini fırçalamak, bir şey içmek, tuvalete gitmek vs.). Eğer çocuğunuz saat çalmadan hazırlığını bitirip saati yenerse, bir saatten kalan kırk dakikayı da ayakta ve oynayarak geçirebilir. Eğer saati yenemezse, hiçbir ayrıcalığı geri almadan, sadece onu yatağa koyun.
Uyku saati rutinini zaman hiç aldırmadan uygulayın.
Uyku saati şu yada bu şekilde gecikmiş olsa bile, çocuğunuz yatağa gitme zamanı geldiğinde ondan neler beklendiğini öğrenmesine yardım etmek için her şeyi aynı sırada uygulayın. Ne kadar geç saate kadar ayakta kaldığına dikkat çekmeyin. Pijamalarını giymesi veya bir şey içmesi gibi konularda çocuğunuza yardım ederek hazırlanma süresini hızlandırın ve başlangıçta saati altmış dakikaya ayarlayarak, saati yen oyununu oynayın.
Düzene dikkat edin.
Okul öncesi çocukları düzen içinde kendilerini rahat hissettikleri için, her akşam aynı düzen içinde onu yıkayın, dişlerini fırçalayın ve pijamalarını giydirin. Çocuğunuzdan sıradaki bir sonraki adımı söylemesini isteyin, böylece uykuya hazırlığı bir oyun haline getirebilirsiniz.
Saati yendiği zaman ödüller verin.
Çocuğunuza iyi haberler vererek uyandırın ki saati yenmek yapmaya değer bir şey olsun. Ona, ‘uykuya o kadar iyi hazırlandın ki sana en sevdiğin kahvaltıyı hazırlayacağım,’ veya ‘uyku için bu denli güzel hazırlandığın için sana şimdi bir hikaye okuyacağım ‘ deyin.
Ne yapmamali
Çocuğunuzun uyku saatini kontrol etmesine izin vermeyin.
Çocuğunuzun bütün direnmelerine veya geciktirme çabalarına rağmen sizin seçtiğiniz uyku saatine bağlı kalın. Çocuğunuzun neden yatağa gitmek istemediğini ve neden gitmesi gerektiğini bildiğinizi hatırlayın. Kendinize, ‘o yalnızca oyunu bırakmak istemediği için ağlıyor ama şimdi uyursa daha sonra çok daha mutlu oynayacağını biliyorum.’ deyin.
Tehdit etmeyin veya vurmayın.
Çocuğunuzu yatağa yatırmak için onu tehdit etmek veya vurmak kabuslara ve korkulara yol açabilir dahası davranış üsteleyeceğinden sizi üzgün ve suçlu hissettirebilir. Suçluluk duygusunu üzerinizden atmak için uyku saatinin geldiğini belirtmede saati yansız bir otorite olarak kullanın.
Çocuğunuza, onun yerinde durmaz (hareketli) doğasını hatırlatmayın.
Çocuğunuzun uyandıktan sonra uykuya direnmiş olmasının acısını çıkartmayın. ‘saati yen’ oyununu çocuğunuzun doğallıkla oynamaya başlayıncaya kadar tekrarlayın.
Yememe
ana babalar doğduğu andan itibaren hiç yerinde durmayan okul öncesi çocuklarını yedirmek için çaba harcarlar. Altı yaşın altındaki pek çok çocuk etrafı keşfetmeyi yemek için zaman harcamaya yeğler. Eğer çocuğunuz yemek yeme konusunda çok istekli değilse tüm dikkatinizi çocuğunuzun yememesine değil, yediği (bu küçük bir bezelye tanesi bile olabilir) lokmaya yönlendirin.
Not: genel olarak yememe alışkanlığı ile hastalık nedeniyle iştah kesikliğini birbirinden ayrı tutun. Eğer çocuğunuz hastaysa ve yemek yiyemiyorsa profesyonel yardım alın.
Sorunun önlenmesi
kendinizde öğün atlamayın
eğer siz öğün atlıyorsanız çocuğunuzda kendisinin öğün atlamasının son derece doğal olduğunu düşünecektir.
Kocaman göbekli yada iskelet gibi zayıf olmayı vurgulamayın
vücut yağları üzerinde konuşuluyorsa üç yaşındaki bir çocuk bile kilo sorunu hakkında inanılmaz boyutlarda tedirgin olacaktır.
Çocuğunuz için uygun olan yiyecekleri ve miktarını öğrenin.
Çocuğunuz için normal olan yeme miktarını öğrenin, böylece sizin kendisinden beklentiniz daha gerçekçi olacaktır.
Yemek yeme zamanlarını belirleyin
Çocuğunuzu belli zamanlarda yemek yemeğe alıştırın. Böylece vücudu ona yeme zamanının geldiğini söyleyecektir.
Sorunun çözümü
ne yapmali
az ve sık yiyeceğe teşvik edin.
Çocuğunuzun midesi sizinki kadar geniş değildir, yemekler arasında üç-dört saate yetecek miktarı alamaz. Bırakın çocuğunuz iyi bir beslenme için doğru olan yiyecekleri istediği sıklıkla yesin. Örneğin ona ‘ne zaman acıkırsan bana haber ver, biraz havuçla fıstık ezmesi veya bir elmayla peynir yiyebilirsin.’ deyin. Ana öğünün yakınlığını ve evdeki yiyecekleri göz önünde bulunduran yiyecek önerileri getirmeye dikkat edin.
Çocuğunuzun yiyecekleri seçmesine izin verin.
Bırakın çocuğunuz öğle yemeğini veya yemek arasında atıştırmak istediği yiyecekleri (bazen) kendisi seçsin (sizin gözetiminizle). Eğer yedikleri üzerinde belli bir kontrolü olduğunu hissederse, yiyecekler onu daha fazla heyecanlandırabilir.’ bu portakalı seçtiğine memnun oldum, atıştırmak için gerçekten iyi bir seçim’ gibi değerlendirmelerle doğru seçimleri övün (karar verme sürecinde bunalmaması için iki seçenek sunun).
Dengeyi ve çeşitliliği sağlayın.
Çocukların doğru beslenmeyi öğrenmeye gereksinimleri vardır. Besleyici yiyeceklerin tatlarından , dokularından, renklerinden ve aromalarından oluşan bir diziyi sunarak öğretmeni oynayın. Okul öncesi çocukların zevklerinin bir gecede değişiyor göründüğünü hatırlayın, böylece çocuğunuzdan geçen hafta favorisi olan bir yiyeceği bugün geri çevirmesini bekleyebilirsiniz.
Biraz da doğal akışına bırakın.
Normal, sağlıklı bir çocuk bir hafta süresinde kendini dengeli besleyecek bir diyeti doğal olarak seçer ki çocuk doktorları bunun onu yeterince besleyeceğini söylüyor.
Çocuğunuzun her lokmasını yakalayın.
Yemek yemenin, yemek yememek kadar ona özel ilgi getireceğini öğretmek için çocuğunuzun bir kaşık dolusu herhangi bir şeyi ağzına attığında onu yüreklendirin.’kendi başına bu köfteyi ağzına atman harika bir şey’ yada ‘bugünkü sandviçlerimizi sevdiğine çok sevindim’ gibi sözlerle iyi beslenme alışkanlıklarını övün.
Öğünleri yemek zamanı yapın.
Çocuklar sizinle aynı yemek çizelgesine sahip olmadıkları için öğün zamanı geldiğinde sokakta oynamayı veya blokların inşasını bitirmeyi isterler. En azından beraber oturmak için sizin zamanınıza uymayı öğrenmeleri gerekebilir. Bunu yaparken çocuğunuzu çok yemeğe zorlamayın ama yesin veya yemesin onun masada kalması gereken zamanı göstermek için bir saat ayarlayın. ‘ saat bize yemeğin ne zaman bittiğini söyleyecek. Kural şu ki saat çalana kadar masada kalmalısın. Yemeğini bitirdiğinde haber ver, tabağını kaldırayım.’ deyin. Üç yaşın altındaki çocukları, dikkat süreleri daha uzun olan dört veya beş yaşındaki çocuklardan daha az masada tutun. Çocuğunuzun ne tür bir açlık saatine sahip olduğunu öğrenmek için aç gözüktüğü zamanları aklınızda tutun; böylece, eğer mümkün olursa, öğün saatinde değişiklik yapabilirsiniz.
Ne yapmamali
yemek yemek için her zaman yiyecek ödülü vermeyin.
Yiyeceği belli bir değerlendirmede tutun. Yiyecekler besin sağlamak içindir, övgüyü simgelemek için değil.’yeşil fasülyelerini çok güzel yediğin için akşam yemeğinden sonra dışarı çıkabilirsin.’deyin.
Rüşvet önermeyin veya yalvarmayın.
Çocuğunuz yemediği zaman, tabağını temizlemesi için ona rüşvet önermeyin veya yalvarmayın. Bu durum yemek yememeyi sizin ilginizi çekmek için bir oyun haline getirir ve çocuğunuza sizin üzerinizde güç sahibi olduğu duygusunu verir.
Çocuğunuz yemediği zaman üzülmeyin.
Çocuğunuz yemediği için ilgi göstermek, onun için yemek yememeyi, yemek yemekten daha tatmin edici bir hale sokar.
Çocuğunuzun yemek yememesini başkalarıyla konuşmayın.
Çocuğunuzun yemek seyrine gösterdiğiniz ilgiyi belli bir perspektifte tutun, böylece yiyecekler, üzerinde güç mücadelesi sürdürdüğünüz bir savaş alanı haline gelmez.
Sizce iyi bir anne baba nasıl olmalı? Sorusuna 3-6 yaş çocuklarının verdiği yanıtlardan bazıları şunlardır;
- Çocuklarını on yüz milyon kere sever.
- Çocuklarına çikolata alır.
- parka götürür.
- bisiklet alır.
- dondurma alır.
- İş gezisine çıkmaz yada giderken çocuklarını da götürür.
- yaptığım sihirli yemeği, ‘Çok güzel olmuş’ diyerek yer.
- hep para verir.
- Çizgi film saatinde haber izlemez.
- Çocuğunu zorla okula göndermez.
- okula servisle göndermez, kendi götürür.
- İşe gitmez, hep çocuğunun yanında olur.
- sürekli çikolatalı kek yapar.
- oyuncaklarını topla! Demez.
- her akşam eve hediye ile gelir.
- ‘uyku vakti geldi, doğru yatağa’ demez.
- ormandaki cadı ile savaşır.
- Çocuğunu kötü adamlara karşı korur.
- hırsızları yok eder.
Okul Öncesi dönemi İçin beş oyun
* ne kadar?
Sayı kavramının gelişimi için toplarla oyun oynayabilirsiniz. Örneğin, yere düşmeden, topu kaç kere yakalayabildiğini birlikte sayabilirsiniz.
* saklambaç
sevdiği büyük bir oyuncağı saklayabilir; nerede olduğuna dair ip uçları vererek, çocuğunuzdan bu oyuncağı bulmasını isteyebilirsiniz.
*Şapkalar
evinizdeki şapkaları takarak, değişik kişileri taklit etmesini sağlayabilirsiniz.
*bu nedir?
Bir yastık kılıfının içine çeşitli oyuncaklar koyarak çocuğunuzun, elini yastık kılıfının içine sokarak dokunduğu oyuncağın hangi oyuncak olduğunu bulmasını sağlayabilirsiniz. Verdiği yanıtın doğru olup olmadığını da birlikte kontrol edebilirsiniz.
*Öykü saati
son zamanlarda yaptığınız bir tatili düşünerek, onunla ilgili bir öykü anlatmaya başlayın. Siz öykü anlatırken, çocuğunuzun boşlukları doldurmasına izin verin.
Bir yetişkinin bir Çocuğa söylediği en güzel 30 söz
• “seni seviyorum”.
• “nasılsın”.
• sen iyi bir insansın.
• İstediğini seçip yapabilirsin.
• Çok akıllısın.
• sen olduğun için çok mutluyum.
• sen özelsin (muhteşemsin).
• bir şeyi yapmaya karar verince, her zaman onu sonuna kadar götürüyorsun.
• sen bir numarasın.
• tebrikler! Bunu hak etmiştin!
• sen çok ilerilere gideceksin. Hiçbir zaman senin için endişe etmeme gerek yok.
• Çok güzelsin.
• sen bu aileye çok şey kazandırdın.
• gerçekten……..konusunda çok iyisin.
• seni olduğun gibi ve çok seviyorum.
• bu konuda ne hissediyorsun? “ya da” ne düşünüyorsun?
• sana saygı duyuyorum.
• tanıdığım pek çok yetişkinden daha fazla sorumluluk sahibisin.
• hayatta her istediğini başarabilirsin çünkü çok müthiş bir kişiliğin var.
• Çok müthiş bir iş başardın! Seninle gurur duyuyorum.
• sana güvenebileceğimi bilmek hoşuma gidiyor.
• baban ve ben seni doğduğun andan beri seviyoruz ve seni sevmekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz.
• omuzlarının üzerinde çok güzel bir kafan var.
• müthiş yeteneklerin var.
• sana inanıyorum.
• “Çok hoş bir espri anlayışın var “ya da” seninle olmak çok eğlenceli”.
• ……… yapışın çok hoşuma gidiyor.
• Çok çalıştığın belli oluyor.
• seni takdir ediyorum.
• seni tanıdığım için çok şanslıyım.
Okul öncesi dönem fiziksel, duygusal ve zihinsel öğrenmenin ilk yıllarıdır. En iyi halleriyle, okul öncesi çocuklar meraklı, yaratıcı, hevesli ve bağımsızdırlar. En kötü halleriyle ise, inatçı, tutuk (sıkılgan) ve bağımlıdırlar. Hem bukalemunsu kişilikleri, hem de yetişkin mantığından yoksun olmaları, onlara hayat dersi vermeyi zorlaştırır; okul öncesi çocuklar, hem ana babaları, hem de kendileri için zorluklarla dolu olan bir dünyada yaşarlar ve onlara bir şeyler öğretmek, yani gerçek anlamıyla disiplin altına almak bazen de çok zordur.
Bu pek şaşırtıcı değil. Ana babaları ile okul öncesi çocukları arasında ortalama yirmi yıl yaş farkı vardır ve deneyim, akıl yürütme, özdenetim kapasiteleri arasında da dağlar kadar fark vardır. Ayrıca ana babalar ve çocukları farklı düşüncelere, duygulara, beklentilere, kurallara, inançlara sahiptir ve kendileri, birbirleri, dünya hakkında da farklı değerler söz konusudur.
Örneğin, çocuklar, duvarlara yazıp çizmenin doğru olmadığı bilgisiyle doğmazlar. Eğer ana babaları onlara nereye çizebileceklerini öğretirse, söyleneni yaptıklarında onlara övgüde bulunurlarsa ve bu kurala uymamanın getireceği sonuçları anlatırlarsa, çocuklar, sanatsal yeteneklerini ortaya koymaları için istenen yolları öğreneceklerdir.
Aynı zamanda da çocukların büyük bir bölümünün çok iyi ifade edemedikleri kendi gereksinimleri, arzuları ve duyguları vardır. Ömürlerinin ilk beş yılı boyunca , bağımsız bir insan olmak için mücadele verirler ve başka insanlar tarafından “yetiştirilme” ye isyan ederler.
Ana babaların, okul öncesi çocuklarına yönelik nihai hedefleri, kendileri için koydukları yakın hedeflerdir: Özdenetim ve kendine yeterlilik. Ana babalar, çocuklarının izledikleri programın kendilerininkinden farklı olduğunu ve her çocuğun öğrenme yeteneğinin farklı olduğunu anladıklarında, aile iletişiminde empati, güven ve saygının temellerini atabilirler. Okul öncesi çocukları olan ana babaların önündeki ilk görev, onlara, anlayabilecekleri bir biçimde, evde ve toplum içinde uygun davranmalarını öğretmektir.
Örneğin, çocuklarının öfke nöbetini geçirmeye çalışırken, ana babalar, yalnızca evlerinde sukünet ve düzeni temin etmeye çalışmıyorlar, uygun bir yolla kendilerini nasıl ifade etmeleri gerektiğini öğretmeye çalışıyorlar. Ve çocuk disiplini öğretmenleri olarak ana babalar, öğretmek istedikleri davranış biçimine örnek olmalıdırlar ve kendi kişisel değerlerini çocuklarına verirken, bu değerleri çocukları için de önemli hale getirecek yollar kullanmalıdırlar.
.ALINTIDIR.