Okulöncesi Eğitimin Önemi ve Okul Seçiminin Detayları
Okul öncesi eğitim neden önemli? Okul Öncesi Eğitim Nedir ?
Çocuğun doğduğu günden temel eğitime başladığı güne kadar geçen ( 0-6 ) yaş arasındaki dönemi kapsayan ve çocukların daha sonraki yaşamlarında çok önemli bir yeri olan bedensel, psiko-motor,sosyal,duygusal,zihinsel ve dil gelişimlerinin büyük ölçüde tamamlandığı bu doğrultuda kişiliğinin şekillendiği, erkek çocukluk çağı diye adlandırılan gelişim ve eğitim sürecidir.
Okul Öncesi eğitim genel tanımıyla ( 0 –72 ) aylık çocukların sosyal, bilişsel, fiziksel, cinsel, duygusal, bilişsel gelişimlerini destekleyen sistemli bir eğitim sürecidir. ( 0 – 3 ) yaş kreş, ( 4 – 5 ) yaş anaokulu 6 yaş anasınıfı olarak isimlendirilir ve programlandırılır.
Tüm dünyada farklılık gösteren elliye yakın okul öncesi eğitim programı vardır ve bu programlarda temel amaç çocuğun gelişim alanlarının desteklenmesidir.
Çocuk Gelişim Alanları Nelerdir ?
Çocuk gelişimi deyince aklımıza 7 temel gelişim alanı gelir.
Bunlar :
1 - Fiziksel Gelişim
2 - Psiko - motor Gelişim
3 - Sosyal Gelişim
4 - Duygusal Gelişim
5 - Cinsel Gelişim
6 - Dil Gelişimi
7 - Bilişsel gelişim
Doğduğundan itibaren bir birey olarak görmeye başladığımız çocuğun gelişimi bu kadarla bitmiyor. Ahlak gelişimi, kişilik gelişimi gibi diğer gelişim öğelerini de yukarıdaki başlıklarda toplamak mümkün.
Gelişim alanlarına kısaca değinecek olursak;
Fiziksel gelişim deyince, bireyin boyu, kilosu, göz rengi saç rengi gibi dışardan bakınca gözleyebildiğimiz fiziksel özelliklerini kasdediyoruz.
Psiko- motor gelişim, büyük ve küçük ya da kaba ve ince kas gelişimi olarak ikiye ayırdığımız kasların gelişimi ile ilgili bize bilgi veren gelişim alanıdır. Atlama, zıplama, kavrama, tutma gibi faaliyetler psiko - motor gelişimle ilgilidir.
Sosyal gelişim, bireyin çevreyle iletişimi, benlik oluşumu, kültürü, sosyalitesi ile ilgilidir.
Duygusal gelişim, duygu, heyecan, reflex, haz, elem gibi kavramları açıklayan gelişim alanıdır.
Cinsel gelişimde, cinsel kimlik oluşumunu , cinsel olgunluğu inceleriz.
Dil gelişimi ise kelimelerin kazanılması, saklanması , dilin kurallarına uygun olarak kullanılmasıdır.
Bilişsel gelişim kişinin algılarını, yeteneklerini, yaratıcılıklarını kapsayan gelişim alanıdır.
Okul öncesi eğitim neden önemlidir ?
Çocuk gelişimi bireysel farklılıklar gösterir. Her çocuğun yürüme, diş çıkarma, konuşma yaşı aynı olmayabilir. Çocuk gelişimini etkileyen iki önemli faktör vardır.
1 - Kalıtım
2 - Çevre
Kalıtım deyince kromozom sayıları , genetik yapılar akla gelir. Her canlı hücrelerden oluşmuştur. Annenin yumurta hücresi ile babanın sperm hücresinin birleşmesi sonucu oluşan zigot anne ve babadan aldığı 23er kromozomla genetik yapısını oluşturur. Saç, göz, ten rengi, bazı karekteristik özellikleri, hemofili, gece körlüğü gibi kalıtımla getirebileceği bir takım kalıtsal hastalıklar çocuğun gen yapısında saklıdır.
Çevre çocuğa ebeveynleri tarafından sağlanan yaşamsal ortamdır.
- Doğum Öncesi
- Doğum Anı
- Doğum Sonrası zaman dilimlerini kapsar.
Yıllarca kalıtım ve çevrenin hangisinin daha etkin olduğu yönünde tartışmalar sürmüştür. Bu tartışmalarda kimi zaman çevre kimi zaman kalıtım üstün gelmiştir. Günümüzde bu tartışmalar son bulmaya başladı. Kalıtımın insan özelliklerinin sınırlarını belirlediği, çevreninde bu sınırlara ulaşıp ulaşmamada etkin rol oynadığı düşünülmekte. Çevre şartları olumlu olan çocuk kalıtımının en üst sınırına kadar potansiyelini gerçekleştirebilmekte. Olumlu çevre yaşantılarından biri de okul öncesi eğitimdir.
Okul öncesi eğitim programlarında genel olarak anadili, müzik,sanat, oyun, fen ve doğa, serbest zaman etkinlikleri yer alır. Bu etkinlikler okul yönetimi ve öğretmenlerce çocukların yaş gruplarındaki ihtiyaçları dikkate alınarak senelik olarak hazırlanır ve günlük programa dönüştürülerek uygulanır. Normal şartlarda ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı ‘ nın programını uygulayan okul öncesi eğitim kurumlarında çocuklar her gün belirli saatlerde tüm bu etkinliklere her gün katılırlar.
Çocuk okulda tekerleme, şiir okur, hikaye dinler, şarkı söyler, oyun oynar, rol alır, tiyatro sergiler, deney, gözlem yapar, resim yapar, kağıt keser, yapıştırır, makas kullanır, kendi yemeğini kendi yeme şansı yakalar…
Bir anne, baba, dede, babaanne, annenanne olarak bir araya geldiğinizi düşünün. Her gün bu etkinlikleri çocuğa yaptırabilir misiniz ? Kaç gün dayanabilirsiniz ?
Çocuk müzik, oyun etkinliklerini yaparken sorumluluk almayı, grup içinde hareket etmeyi, özgüven geliştirmeyi, rekabet, işbirliği yaşamayı, sosyalleşmeyi, kendini ifade etmeyi…, öğrenir. Boyama, kesme, yapıştırma, yoğurma gibi sanat etkinlikleri yaparken parmak kasları gelişir, anadili etkinliklerinde hayal gücü, duygusal, dil, sosyal gelişimi desteklenir…
Okul öncesi eğitim çocuğun kendi bedensel yapısını tanıması, öz-bakım ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve vücudunu etkin bir biçimde kullanabilmesine yardımcı olur.
Grup içinde katılmasında, sağlıklı işler kurmasında, günlük yaşantı için gerekli kuralları öğrenerek temel alışkanlıklar kazanmasında kendine ve başkalarına olumlu tavır geliştirmesinde okul öncesi eğitim önemli rol oynar. Bu etkinliklerde çocuklar paylaşma, işbirliği , yardımlaşma, dayanışma gibi sosyal becerileri de kazanırlar.
Çocuğun cinsel kimlik kazanarak benlik kavramı geliştirmesine, kendini ifade etmesine fırsat verecek ortamlar hazırlayarak öz denetimini geliştirerek kendine güvenli ,bağımsız bir kişilik kazanmasını ,ayrıca çevre uyarıcıları sunarak çocuğun akıl yürütme yeteneğini ,yaratıcılığını ve hayal gücünün gelişimini sağlar.
Yani okul öncesi eğitim kurumlarında çocuk sistemli olarak gelişir.
Okula ne zaman başlanmalı ?
Gelişimi anne karnında başlayan çocuğun eğitimine de henüz doğmadan, anne karnında başlamak daha doğru olacaktır. Bu bağlamda dokunsal temas önemlidir. Anne karnına dokunulabilir, olumlu sözel mesajlar verilebilir. Bebekle anlamayacağı düşünülmeksizin sohbet edilebilir. Özellikle anneyle geçirilen olumlu dialog ve iletişime çocukta aynı şekilde cevap verecektir.
Çocukların ilk defa okula başlama yaşları ortalama 2- 3 ‘ tür. Çocuk 2- 3 yaşından evvel psikolojik ve fiziksel açıdan özellikle anneye muhtaçtır. Bu dönemi mümkün olabildiğince anne ile geçirmesi gerekir. Bebek dünyaya geldikten sonra şartlar uygunsa 2 -3 yaşına kadar anne tarafından bakılması gelişimi açısından en sağlıklı olan yoldur. Bu yaştan sonra ise mümkün olduğunca formal eğitime geçmesi, okullaşması sağlanmalıdır.
İlk geçiş evreleri haftanın 5 tam günü olarak değil, 1’ er saatten başlayarak aşamalı olarak artırılmalıdır. Unutmamız gereken bir nokta çocukların bireysel farklılıklar gösterebileceğidir. 2 -3 yaş genel olarak okula başlama için uygundur ama her çocuk mutlaka 3 yaşında okula hazır olur gibi bir genelleme yapmak doğru olmaz.
Doğru Okul Seçiminde Dikkat Edilecek Noktalar
Genel olarak ;
Çocuğun gittiği okulda sağlık, güvenlik, eğitim ön planda olmalıdır. Bu üç bileşenden birinin bile aksaması halinde kurumdan vazgeçilmelidir.
Aileler çocuk beden ve ruh sağlığı, çocuk güvenliği, beslenmesi ve eğitimi konusunda kurumun benimsediği politikayı ayrıntılı olarak bilmeli, düzenli aralıklarla eğitim programını ve okulun etkinlik programını alabilmelidir.
Okul hijyenik olmalıdır. Tuvaletler çocukların boyuna uygun ve temiz olmalıdır. Sınıflar çok kullanıldığı için gün içerisinde temizlenmeli ve havalandırılmalıdır.
Yemeklerde kullanılan malzemeler , özellikle yağlar güvenilir firmaların olmalıdır. Yemek listesi her ayın ya da haftanın başında aileye verilmelidir.
Okul öncesi eğitim kurumlarında değişik eğitim programları uygulanabilmektedir. Bu programların hangisinin iyi olduğundan çok hangisinin iyi uygulandığı önemlidir. Aile okulun eğitim politikasını öğrenmeli ve verilecek eğitimin kağıt üzerinde kalmadığına, çocuklara sağlıklı bir şekilde uygulandığına emin olmalıdır.
Çocuklar hızlı taklit etme yeteneğine sahiptirler ve öğrenmelerinin bir bölümünü taklit yoluyla gerçekleştirirler. Bu nedenle okul personelinde çocuklara aykırı giyinerek, makyaj yaparak, Türkçe ‘ yi yanlış konuşarak… model olabilecek kişiler olmamalıdır.
Okulun yöneticileri ve çalışanları çocuk gelişimi konusunda alan bilgisine hakim olmalıdırlar. Öğretmenler pedagojik formasyon sahibi, iletişim becerileri gelişmiş, konuşmasına, giyimine özen gösteren, kendini geliştirmeye yatkın, sorumluluk sahibi olmalı, her okulda mutlaka bir pedagog ya da psikolog sorumlu müdür tam gün mesai yapmalıdır.
Kurumun fiziki avantajları olmalıdır. Özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde yaşayan çocukların bahçe, park sıkıntıları olduğu düşünülürse okulun bahçenin çocukların ihtiyaçlarını karşılayacak durumda olması gerekir. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı ‘ nın öngördüğü bahçe sınırı çocuk başına 3 metrekarelik alandır. Yani 40 çocuk kontenjanlı okulda 120 metrekare bahçe olmalıdır.
Sınıflar aydınlık, ferah, havadar olmalı, Sınıflardaki sayı 15 çocuğu geçmemelidir. Sınıflarda 2 öğretmen olması idealdir.
Okul mümkünse eve yakın mekanlarda seçilmelidir. Okul öncesi çocuklarının ilk okul deneyimlerini evlerinden uzakta bir okulda geçirmeleri doğru değildir. Çocuğun serviste ya da arabada kaldığı süre 20 – 30 dakikadan fazla olmamalıdır.
Ailenin okula ödeyeceği ücret ailenin maddi durumunu sarsmayacak düzeyde olmalıdır.
Özel olarak ;
Çocuğun gideceği okulun ve öğretmenin aile tarafından benimsenmesi önemlidir.
Ebeveynin en değerli varlığını teslim edeceğini düşünecek olursak seçilen okul mutlaka ailenin içine sinen, akılda “Acaba” bırakmayacak nitelikte olmalıdır.
En ufak bir tereddütünüzün olduğu kuruma çocuğunuzu vermeyin.
Çalışma saatlerinize, maddiyatınıza uygun kurumları tercih edin. “İdare edebilirim” görüşünü benimsemeyin, ilerleyen zamanda problem olacaktır.
Okul, çocuğun hayatında önemli yer tutar. Çocuk okula başlamasıyla birlikte ilk defa ailesinden ayrı kalır. Annesinden sonra ilk defa bir yetişkinle uzun süreli vakit geçirir, öğretmenini bir nevi annesinin yerine koyarak ona bağlanır. Sosyalleşmenin ciddi adımlarını ilk defa okulda atar. Formal eğitim alır. Bütün gelişimleri okuldaki etkinlikler yoluyla desteklenir.
Okul çocuğun hayatında bu kadar önemli yer tutarken, okul seçiminde dikkatli olunması gerektiği kaçınılmazdır.
Okula adaptasyonda nelere dikkat edilmelidir ?
Çocuğun okula başlaması için psikolojik olarak hazır olması sağlanmalıdır.
Gideceği okul ile ilgili bilgiler ve okulda nelerle karşılaşacağı çocuğa ayrıntılı olarak anlatılmalıdır. Eksik bilgi korkuya neden olur. Çocuğun okul fobisi geliştirmemesi için anlayacağı dille bütün soruları cevaplanmalıdır.
Okul seçiminde çocuğunda fikri alınmalıdır. Okul arayışının karar verme kısmı çocukla beraber planlanmalıdır.
Okula başlayacağı günden evvel, gideceği okulla ve öğretmeni ile tanışması sağlanmalıdır.
İlk günlerinde destek olmak için ebeveynlerin okulda beklemesi yararlı olabilir ancak çocuğun bunu alışkanlık haline getirerek kullanmasına fırsat verilmemelidir.
Elif Koca