Sanal şiddet oyunlarının çocuklar üzerindeki etkileri, özellikle çocuk katil sayısında görülen belirgin artışla birlikte son zamanların en çok tartışılan konuların biri halini aldı. Her ne kadar bu oyunların adı sanal olsada çocuklar hatta yetişkinler üzerindeki etkilerin göz ardı edilemeyecek kadar gerçek olduğu inkar edilemez. Özellikle bu oyunları oynayan kişiler oyunun gerçek olmadığını akıldan çıkarmadıkça bir sorun teşkil etmediğini savunurken, uzmanlar ve araştırmalar bu gün tam tersini ispatlamışlardır.

Evet, bu oyunların çocuklar üzerinde,

•şiddete yöneltmek
•Bağımlılık yapmak
•Sosyal gelişimi engellemek
•İletişim becerilerini zayıflatmak
•Çocuğu hantallaştırmak
•Düşünme becerilerini kısıtlamak gibi sayısız olumsuz etkileri vardır.
Bu etkiler okulöncesi dönemde çoğunlukla somut olarak gözlenebilir. Fakat daha ileriki yaşlarda fark edilmeme olasılığı da vardır. İleriki yaşlardaki çocuklar iç dünyalarında biriken bu etkileri dışaroa yansıtmamakta ustalaştıkları çoğu zaman da kendileri de etkilenmediklerini düşündükleri için önlem almak güçleşebilir. İşte okul basıp silahla pervahsızca ateş eden çocuk katillerin arkasından yaşanan büyük şaşkınlık bu etkilerin dışarıya yansımamasından kaynaklanır. Çoğu zaman bu çocukların arkasından “çok sakin bir çocuktu, böyle birşeyi nasıl yaptı anlamıyorum” gibi cümleler kurulduğuna şahit olabilirsiniz. Yani çocuğunuzun sakin ve uslu olması bu oyunlardan hiç etkilenmediği anlamına gelmez, hatta bazen sosyal becerileri düşük olan bir çocuk sizin tarafınızdan “uslu” olarak nitelendirilebilir.

Oyunlar çocuğu bilgisayara bağlıyor!

Özellikle internetin her eve girmesi ile birliklte artık birçok çocuk bu oyunları online oynuyor. Bu da çocuğun sosyalleşme ihtiyacını sanal ortamda karşılamaya çalışmasına neden oluyor. Ayrıca online oynanan bu oyunlarda çocuk belli bir seviyye ulaşmak için, ulaştığı seviyeyi ya da geliştirdiği karakteri kaybetmemek için ve ya oyunun sonuna erişebilmek için saatlerce hatta günlerce bilgisayar başında kalabiliyor. Bazı oyunlarda zamanlamış görevler bulunuyor ve bu görevleri tamamlamak için çocuğun belirli vakitlerde oyuna girmesi gerekiyor. İşte çocuğu bilgisayar başında olmaya zorlayan sebebplerden birini de bu durum oluşturuyor. Sonuç olarak çocuk bazen yemek ve tuvalet ihtiyacını bile ikinci plana atarak bu oyunları oynamayı tercih ediyor. Oyunu oynamadığında bir eksiklik ve huzursuzluk hissediyor. Yani bu oyunlar bir çeşit bağımlık yapıyor.

İletişim Becerilerini ve Sosyal gelişimi Olumsuz etkiliyor!

Yapılan araştırmalar zamanının büyük bir kısmını bilgisayar başında geçiren çocukların sosyal hayata uyum sağlamakta zorlandıklarını, yüksek anksiyete yaşadıklarını buna bağlı olarak da kendini rahat hissettikleri yere “bilgisayarın başına” dönmeyi tercih ettiklerini gösteriyor.

Psychological Science Dergisi’nde yayımlanan bir araştırmaya göre şiddet oyunu oynayan çocukların kavgada yaralanan birine müdahale etmekte normal çocuklardan yaklaşık 60 snye kadar geç kadıklarını hatta bazılarının kavgayı fark etmediğini göstermektedir. Bu da çocukların çevresinde olup bitenlere olan duyarlığının azaldığının açık bir kanıtıdır.

Sanal Şiddet ile Bireyin Şiddet Eğilimi arasındaki ilişki nedir?Bu bilgisayar oyunları öyle gerçekçi bir şekilde ve öyle mükemmel bir kurguyla hazırlanmaktadır ki, kişi oyunu uynamaya başladığından itibaren düşmanı haklamaktan başka birşey düşünmemektedir. Çocuk oyun süresince oyunun kahramanıyla özdeşleşmektedir. Bunu bu oyunları oynayan herhangi bir çocuğunu gözlemlerken fark etmemeniz imkansızdır.

Bu oyunların bir çoğu belirli bir temanın üzerinde şekillenmektedir, örneğin oyunu oynayan çocuk bazen dünyaya kafa tutan onurlu bir terörist bazen kendi ırkından olmayanları haklayan bir kahraman bazen de bir çete lideri yada elmanı karakterine bürünmektedirler. Bu oyunlarda karakterler hırsızlık, banka soygunu, dayak ve cinayet gibi bir çok görevi yerine getirmektedirler. Bu oyunların en çok bilinenlerinden biri olan GTA serilerinde kurbanlar yanlızca düşmalar değil, yolda yürüyen yayalar, benzin istasyonunda çalışan masum insanlar gibi günlük hayattan insanlardır. Bütün bu temalar öylesine gerçekçi ve öylesine akıcı hazırlanır ki oyunun büyüsünden kopmak oldukça zorlaşır. Siz artık hangi karakteri seçtiyseniz o olursunuz.

Oyunun teması ne olursa olsun, ana fikir aynıdır.

Yaşamak için yok et ve ihanet edeni asla affetme!

Bütün bu etmenler beynin girdiği role uygun olarak çalışmasını sağlar ve birçoğumuzun bildiği gibi beyin sürekliği olan durumlara uygun olarak kendini şekillendirir. Beynin kullanılan bölümleri hızla gelişirken kullanılmayan noktalar körelecek ve yerlerini aktif kullanılan özelliklere bırakacaktır. Yani bu da demek olur ki siz her ne kadar bunun yalnızca bir oyun oldugunu bilseniz de beynin değişen yapısı asla sadece bir oyunmuş gibi davranmayacaktır.

Yapılan bir araştırmada çocuklara yarım saat süre ile bu oyunlar oynatılıp ve beyinleri fMRI cihazı ile incenlenmiş, araştırma sonunda beynin amigdala bölgesindeki faaliyetler artarken, kendi kontrolle ilgili bölgelerdeki faaliyetlerin azaldığı gözlemlenmiştir.

Ayrıca beyin bir problemle karşılaştığında ona en sık kullandığı yöntemle karşılık vermeyi tercih eder. Yıllardır kullandığınız arabanın vitesinin sola taşındığını düşünün, muhtemelen vites değiştirmeniz gerektiğinde eliniz uzun bir süre hep sağa gidecektir. Çünkü beyin vites değiştirme işini bu komutla eşleştirmiştir.

İşte bu yüzdendir ki, kendine yanlış yapıldığını düşünen çocuğun okul basması ve ya kardeşini rakip olarak gören henüz 6 yaşındaki bir çocuğun kardeşini bıçaklaması. Çünkü çocuk ihanet edeni ve sana karsı tehdit oluşturanı yok et mesajını gizil olarak almış ve beyin de bunu sanal ortamda bir çok defa deneyimlemiştir.

Bütün bu olumsuz etkiler çocukta

•Çevresindeki şiddet olaylarına duyarsızlaşma
•Güvensizlik
•Saldırganlık ve acıma duygusunun körelmesi
•Bir problemle karşılaştıgında daha önceden oyunda deneyimlediğine bezer yöntemlerle çözmeye kalkışma vb şekilde ortaya çıkabilir.
O yüzden unutmayalım ki; oyunda şiddet her ne kadar sanal olsa da, etkileri göz ardı edilemeyecek kadar gerçektir!

-alıntı- www.okuloncesiherseydir.com

güzel bir konu teşekkürler....