BEBEKLER HATIRLARMI??


             

Ä°letiÅŸim


 05xx xxx xx xx


vbnetron


[email protected]

×

BEBEKLER HATIRLARMI??

  • #1
    gulcinnnnn - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09.Mayıs.2009
    Nereden
    İSTANBUL BOSTANCI artık izmir :(
    Mesajlar
    8,706
    @gulcinnnnn



    BEBEKLER HATIRLARMI??





    Bebeklerin doğumdan sonra duyu organlarına kullanabilme yetisi hakkında halk arasında mevcut pek çok inanış, yapılan araştırmalar ile her geçen gün yenilenmekte, gelişmekte ve şaşırtıcı hale gelmektedir. Anlaşılan o ki, bebekler doğduğunda sınırlı görebilen, duyduğunu anlayamayan, koku ile ilgili kaygıları olmayan, tad duyusu gelişmemiş, herşeyi tek tek öğrenerek büyüyecek olan bir canlı değil. O herşeyi daha anne karnında biliyor, öğreniyor, kavrıyor. Amniyotik sıvının tadı, kokusu ile tad ve koku algıları, sesler ile duyma algısı, temaslar ile dokunma algısı ve anne karnından geçebilen ışık ile de görmesi gelişmeye devam etmekte... Hafızası ve öğrenme duyusu ise hiç de önemsenmeyecek gibi değil.
    Sinir hücresi olarak başlayan oluşum, hücreler arttıkça farklılaşarak organları oluşturuyor dolayısıyla da ilk hücredeki her kayıt aynen bebeğin hafızasında da var oluyor. Bu da bebeğin bir birey olarak varlığında hayatı boyunca büyük önem taşıyor. Bu konuda yapılan araştırmalar hergün hız kazanarak devam etmekte ve sonuçlar açıklandıkça anne-baba adayları için:

    **hem bir bebek için karar vermeden önce ki hazırlık aşamaları,

    **hem hamilelik dönemindeki yaşanılanlar,

    **hem de doğumun şekli ve yaşanışı, tüm çevresel etmenleri ile birlikte,

    doğumdan sonraki bebeğin gelişimini etkilediği için daha fazla önem kazanmakta.

    Bu tip çalışmalara dair bilgileri içeren bu siteden aldıklarıma göre PET scan (positron-emision tomografi) adlı teknoloji ile bilim adamları beyinin faaliyetlerini görmeye ve ölçmeye başladılar.
    Eskiden beyin gelişiminin genetik faktörlere bağlı olduğu, dışarıdan yapılacak müdahalelerin beyin gelişiminde fazla rol oynayamayacağı düşünülürdü. Ancak son zamanlarda bilim adamları arasındaki yaygın kanıya göre çevre faktörü beyin gelişiminde olumlu veya olumsuz yönde çok önemli bir rol oynamaktadır.
    5 aylık fetus 5 duyunun duymak ve dokunmak olmak üzere ikisine sahip olur. Küçücük kafasında her dakika 50.000 yeni hücre oluşmaktadır. Beyin öyle hızlı gelişmektedir ki 6. ayda hızla büyüyen beyin kabuğu kafatasına sığmak için kıvrımlar oluşturmaya başlar. 7. ayda fetus beyni tüm yaşami boyunca sahip olacağı 100 milyar beyin hücresinin hemen tamamını oluşturmustur.

    Her bebek düşünme, görme, duygu gibi beyin fonksiyonlarından sorumlu yaklaşık 100 milyar sinir hücresi ile dogar. Hayatın ilerleyen dönemlerinde ise bu doguştan gelen 100 milyar sinir hücresinin üzerine yenileri üretilmemektedir.

    Sinir hücreleri sinaps adı verilen küçücük boşluklarla birbirlerine bağlanırlar ve beynin çesitli fonksiyonlarını yerine getiren kümeler oluştururlar. Doğumdan sonraki ilk sekiz ay boyunca sinir hücreleri arasında bağ oluşumu şaşırtıcı derecede hızlıdır. Sekiz ayın sonunda yaklaşık 1000 trilyon sinaps oluşmuştur. Bu sinapslarin günlük yaşamdaki ihtiyaçlara ve uyaranlara bağlı olarak bir kısmı korunur, kullanılmayanlar ise zamanla kaybolur ve çocuk 10 yaslarına geldiğinde sinaps sayısı erişkinlerdeki seviyesine (500 trilyon) iner.

    Yaşamın ilk aylarında oluşan bu bağlantılar bebeğe dışarıdan gelen uyaranlarla güçlendirilmekte ve kalıcı hale getirilmektedir. Bu uyaranları verenler de çoğunlukla bebeğin anne baba ve yakın çevresi ile bakımında yardımcı olan kişilerdir.

    Görme ve konuşma yeteneğini oluşturan beyin sistemleri çok erken dönemlerde şekillenmektedir. (ilk 8 ay) Araştırmalar bebeğin doğumundan hemen sonraki erken dönemlerden başlamak üzere gördüğü ve duyduğu tüm olayların ileriki dönemlerde kendi görüş ve konuşma yetenekleri üzerinde derin bir etki bıraktığını ve şekillendirdiğini göstermektedir.

    Öğrenme yeteneği 3-10 yasları arasında en üst seviyelere ulaşır ancak ömür boyu devam eder.

    10-18 ay arasında bebeğin duyguları gelişmektedir. Duygular uzun vadeli bellek ile yakından ilişkilidir.
    Ilk 10 yıl boyunca müzik, dil eğitimi ve diğer ömür boyu sürecek yetenekler öğrenilmektedir.

    Burada kısaca beyinin bölümlerinden de söz etmemiz gerekirse:

    · Serebral Kortex: Beyinin yüzeyindeki ince kabuktur.

    · Oksipital Lob: Kafanın arka tarafında yer alır ve görme işlevi ile ilgilidir.

    · Temporal Lob: Tabanda yer alır. Duyma, konusma ve dil gelisimi ile ilgilidir.

    · Parietal Lob: Yanlarda yer alır. Duyusal uyaranlar ile ilgilidir.

    · Frontal Lob: Alın kısmında yer alır. Konuları değerlendirme ve problem çözme işlevi burada yapılır.

    · Limbik Sistem: Duygular ve uzun vadeli belleği kontrol eder.

    · Beyincik: Otomatik hareketleri ve dengeyi kontrol eder.


    Tüm bu gelişme sürecinde bebeğin çevresi ve yaşam koşulları önemli rol oynamaktadır. Evdeki sıcak ilişkiler ve mutlu ortam beyin gelişiminde olumlu rol oynayacak, bunun tersi olarak gergin ortam ise olumsuz bir rol oynayacaktır.

    Bebeğin ebeveynlerinin ve bakımından sorumlu olan kişilerin beyin gelişiminde rol oynayacaklari kaçınılmazdır. Bu sebeple aşagıda dikkat edilmesi gereken birkaç önemli nokta verilmiştir.

    · Sıcak ve sevecen olmalısınız: Çocuklar ilişkilerinde duygusaldırlar. Bebeğinize sevgi ile yaklaştığınız takdirde sevgiyi öğrenecektir. Bebeğinize gülümseyin, onunla konuşun, ona dokunun, şarkı söyleyin. Ihmal edilen bebeklerin beyinlerinin tüm bölgeleri gelişmesini tamamlayamazlar. Ayrıca özellikle ona dokunmakla beynindeki büyüme hormonu salgılanmasını arttırırız. Günde 3 kez onbeşer dakikalık hafif masajlar yapın. Konuşurken cildinizin birbirinize temasını sağlayın.

    · Bebeğinizin çıkardığı seslere, yüz ifadelerine ve hareketlerine karşı duyarlı olun. Bebekler kendilerini ifade etmek için kelimeleri kullanamazlar. Onların kendilerini ifade etme biçimi çıkardıkları sesler, yüz ifadeleri ve hareketleridir. Bunlara karşı duyarlı olup istedikleri yanıtları verdiğiniz takdirde size güvenleri artacaktır. Ağladığında rahatının kaçtığını, acıktığını anlayıp onu doyurun, güldüğünde oyun istediğini anlayıp onunla oynayın.

    · Bebeğinizle konuşun, hikayeler okuyun, şarkılar söyleyin. Bebeğiniz söylediklerinizin anlamını bilmese bile bu konuşma ve dil ögrenme kapasitesini arttıracaktır. Araştırmalara göre bebeğiyle sık sık konuşan annelerin bebekleri 2 yaşına geldiğinde bebekleri ile seyrek konuşan annelerin bebeklerine oranla 300 kelime daha fazla bilmektedirler. Okuma yetenekleri de gelismektedir.

    · Belirli kalıplar ve alışkanlıklar oluşturun: Böylece çocuklar ne beklemeleri gerektiğini öğreneceklerdir. Örneğin her gün uyuma vaktinde perdeleri kapatmanız ve ninni söylemeniz onun yatağa girme vaktini öğrenmesini sağlar. Bu tür etkileşimler çocuğa ne yapması gerektiğini tahmin etmeyi öğretecektir.

    · Çocuğunuzun oyun oynaması, merak etmesi ve keşfetmesi için onu cesaretlendirin. Ona oyun oynarken eşlik edin ve yeni oyunlar öğretin. Biraz daha büyüdüğünde ise arkadaşları ile oynamasını, meraklarını gidermesini mümkün olduğunca engellemeyin.

    · Seyrettiği TV programları konusunda seçici olun: Küçük çocukların hayal ile gerçek arasındaki farkı yeni yeni öğrenmekte olduğunu unutmayın. Bazı programlar çocuğun kelime hazinesini geliştirebilir ancak bazıları da çocuğun kafasını karıştırır ve korkutur. Televizyonu asla bir bebek bakıcısı gibi çocugunuzu oyalayabilecek bir aracı olarak görmeyin.

    . Çocugunuzu disiplinize edin ve bazi limitler koyun:

    · Çocuğunuzun ihtiyaçlarını dile getirmesine izin verin. Onu dinlerken tarafsız ve olumlu olun. Yapmasını istemediğiniz şeyleri sebepleri ile birlikte sevgi ile anlatmaya gayret gösterin. Olumlu davranislarini onaylayın.

    · Her bir çocuğun bir diğerinden farklı olduğunu unutmayın. Her çocuğun kendine özgü bir kişiliği vardır ve büyüme özellikleri de farklıdır.

    · Çocuğunuzu kreş veya anaokuluna vermeniz gerekiyorsa seçimde özenli olun. Bu seçim ailenin en önemli kararlarından biri olacaktir.Çünkü seçtiğiniz kuruluş çocuğunuzun erken beyin gelişiminde çok önemli rol oynayacaktır.

    · Son olarak kendinize de özen gösterin. Anne-baba çocuğun yaşamının en önemli parçalarıdır. Bu sebeple kendi sağlığınız, mutluluğunuz çok önemlidir.

  • #2
    Rabia PEKKAN (rpekkan) - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Mart.2009
    Nereden
    Antalya
    Mesajlar
    15,760
    @Rabia PEKKAN (rpekkan)







    Hımm ilginçç..teşekkürler cnm

  • #3
    gulcinnnnn - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09.Mayıs.2009
    Nereden
    İSTANBUL BOSTANCI artık izmir :(
    Mesajlar
    8,706
    @gulcinnnnn







    Alıntı rpekkan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Hımm ilginçç..teşekkürler cnm
    rica ederim=)

  • YORUM BIRAKMAK İÇİN ÜYE OLMALISINIZ !

    ÜYE OLMAK İÇİN TIKLA

    Benzer Konular

    1. Yünden bebekler
      Konu Sahibi Kübra AKÇİMEN Forum Pamuk-Kumaş-İp-Yün vs Etk.
      Cevap: 2
      Son Mesaj : 16.Şubat.2011, 16:36
    2. bez bebekler
      Konu Sahibi alicebeg Forum KUKLALAR-DOLGU OYUNCAKLAR
      Cevap: 6
      Son Mesaj : 09.Mart.2010, 17:06
    3. bez bebekler
      Konu Sahibi Selma Hoca Forum KUKLALAR-DOLGU OYUNCAKLAR
      Cevap: 3
      Son Mesaj : 04.Şubat.2010, 02:41
    4. matruşka bebekler
      Konu Sahibi nevertheless Forum KAĞIT İŞLERİ-KATLAMA
      Cevap: 3
      Son Mesaj : 07.Ekim.2009, 17:58
    5. KAĞIT BEBEKLER
      Konu Sahibi mavilim.mavilim Forum KAĞIT İŞLERİ-KATLAMA
      Cevap: 8
      Son Mesaj : 03.Ağustos.2009, 02:28

    Yetkileriniz

    • Konu Acma Yetkiniz Yok
    • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
    • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
    • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
    •  

    Giriş

    Facebook ile Baglan Giriş