Çoklu Zeka ve Eğitimdeki Yeri

Zeka bilim insanları tarafından farklı ifadelerle açıklanıyor. ” Problem çözme yeteneği ” en yaygın tanımlarından biridir. Zeka kavramına farklı bir bakış açısı getiren kavram ise çoklu zekadır. Çoklu zeka kuramı Howard Gardner tarafından ortaya atılmıştır. Bu kuramın temel dayanağı, her insanın bir veya birkaç alanda zeka çeşidine sahip olduğudur. Bu kurama göre; insanlar zekanın bütün durumlarına sahip olarak dünyaya gelir. İnsanlar sahip oldukları bu zeka durumları açısından birbirinden farklıdır. Zekanın durumları arasındaki ilişki dinamiktir.. Zekanın her yönü birbirleriyle belirli bir düzen, uyum içinde çalışır. Bu kuram zekanın başkasına öğretilebilir ve geliştirilebilir bir kavram olduğunu ortaya atar. Ayrıca zekanın ölçüsü olarak sadece matematik veya sözel boyutu görmez. Müzik, spor, dans, iletişim, resim vb. alanlarda da başarılı olanların zeki olduğunu söyler. Howard’ ın ortaya koyduğu kuram özellikle eğitim bilimi alanında kabul görmüş ve öğretim sürecinde etkin bir şekilde ele alınmıştır. Zaten zekayı öğretilebilir bir kavram olarak kabul eden kuramın bu alanda var olması doğaldır.

Çoklu zeka kuramına göre 8 farklı zeka boyutu vardır ve hepsinin değeri bu kurama göre aynıdır. Yani sadece birkaç boyutun ön planda tutulup gerisinin gözardı edilmesi, çoklu zeka kuramının temel ilkelerine terstir. Çoklu zeka kuramına göre bir tasarım, ürün geliştirilmesi için 3 farklı gereğin yerine getirilmesi gerekir. Bunlardan ilki gelişmeyen zekanın boyutlarını eğitimle geliştirmek gerekir. İkincisi ise süreç içinde birden fazla duyuya hitap edilmesi gereğidir. Son gereklilik ise tasarıma ait öğrenmelerin kolaylaştırılması ve etkin biçimde kullanılması gereğidir.

Çoklu zeka kuramının 8 boyutu derinlemesine bakıldığında şöyledir:
1.) Sözel/ Dilsel Zeka: Dilin temel işlevlerini kullanabilme yeteneği olarak görülür. Dilsel zeka da iletişim aracı olarak dili etkili kullanma kapasitesini ifade etmektedir. Okuma, yazma, dinleme ve konuşma bu zekanın en belirgin özellikleridir. Bu zeka dilin tüm formlarına hitap eder. Yazarlar, şairleri edebiyatçılar, politikacılar bu zeka boyutunu ağırlıklı olarak kullanırlar.
2.) Mantıksal/ Matematiksel Zeka: Günümüzde zekayı en çok açıklayan bilişsel yeteneklerden biridir. Mantıksal düşünme, akıl yürütme, sayıları etkin bir biçimde kullanma, problemlere bilimsel çözümler üretme, kavramlar arasındaki ilişkileri kurma, genelleme, sınıflama, hipotez kurma, hesaplama vb. becerileri içerir. Bu boyutu yoğun olarak kullananlar matematikçiler, mühendisler, bilgisayar programcıları ve araştırmacılardır.
3.) Bedensel/ Duyu Devinimsel Zeka: Bireyin vücudunu ve hareketlerini kullanma biçimini ifade eder. Zekanın bu boyutu vücut hareketlerini kontrol etmeyi, yorumlamayı, vücut-zihin arasındaki uyumu kapsar. Bedensel zekası yüksek bireyler sportif hareketleri, düzenli ritmik oyunları kolayca uygulayabilirler. Bu kişilerde koordinasyon, denge, hız, el becerisi dikkat çekicidir. Balerinler, aktörler, sporcular, dansçılar, şoförler, pilotlar, cerrahlar bu boyutu simgelerler.
4.) Görsel/ Uzamsal Zeka: Bu zeka boyutu 3 boyutlu bir nesnenin şekil ve görüntüsünün zihinde canlandırılmasıyla alakalıdır. Şekil, ren, biçim ve dokunuşu zihin gözü ile görme ve somutlaştırma yeteneğini içerir. Görsel zeka görsel düşünme, gördüklerini şekillerle ifade etme, boyama, şekil verme gibi davranışları kapsar. Mimarlar, dekoratifler, modacılar, ressamlar, tasarımcılar bu zeka boyutuna hakimdirler.
5.) Sosyal/ Bireysel Zeka: Bu zeka kapsamında bireyler arası iletişim kurma, onları anlama ve davranışları yorumlama yetenekleri bulunur. Liderlik, empati kurma, işbirlikli çalışma vb. durumları kapsar. İnsanların sosyalleşmesinde etkin bir boyuttur. Liderler, psikologlar, politikacılar, öğretmenler, turizmciler bu zeka boyutunu yoğun bir biçimde kullanırlar.
6.) Müzikal/ Ritmik Zeka: Bu zeka duyguların aktarımında müziği bir araç olarak kullanan insanların sahip olduğu müzikal gücü işaret ediyor. Bu insanlarda ritm, melodi, perde duyarlılığı vb. vardır. Enstrüman çalma, beste yapma, ritm becerisi vb. yetenekleri kapsar. Bu zeka boyutu güçlü olan kişiler müzisyenler, solistler, besteciler, orkestra şefleri vb.’ dir
7.) Bireysel Zeka: Bireyin kendini duyması ve anlamasını ifade eder. Kim olduğunu, hangi duyguları hissettiğini, olumlu-olumsuz yanlarını kendine itiraf edebilme yetenekleridir. Bu insanlar kendini tanıma, kendine güvenme, disiplinli olma, kişisel problemlerini çözme becerisine sahiptirler. Bu boyuta ait belirgin meslek türleri yoktur. Çünkü her meslek grubuna mensup kişilerde bu zeka boyutu görülebilir.
8.) Doğa Zekası: Gardner bu zeka boyutunu ancak 1996 yılında kuramına eklemiştir. Doğa zekası, kayalar ve çimler ile flora ( doğal bitki örtüsü ) ve fauna ( belirli bir bölgede yaşayan tüm hayvan çeşitleri ) çeşidi de dahil olmak üzere bitkileri, mineralleri, hayvanları, dünyayı, denizleri, mevsimleri vb. tanıma ve sınıflandırma yeteneğidir. Biyologlar, botanikçiler, ziraatçılar ve zoologlar bu zeka boyutuna örnek meslek mensuplarıdır.

Aslına bakılırsa bu kuram ile Gardner, zekanın yokluğuna karşı çıkıyor. Bu düşünceden dolayı çeşitli eleştirilerle karşılaşmıştır. Ayrıca bu kuram ile IQ testlerinin çok sınırlı olduğunu savunur. Gardner, kendisinin çözebildiği 8 çeşit zeka boyutunun yanı sıra var olan yüzlerce zeka çeşidinin de olabileceğini söylüyor.


.alıntıdır.