Bir genç askere giderken evden çıkmadan önce bir dilim ekmeğin yarısını yer, yarısını da geri bırakırsa, artık ekmek onu, çağıracağı için kazaya belaya uğramadan geri dönermiş.
Biri gurbete giderken arkasından su dökülürse hem kazaya uğramaz, hem de gurbetten çabuk dönermiş.
Bir kişi sabunu başka birine elden verirse, sabun acı olduğu için, acı olaylar görülürmüş veya iki kişi arasına düşmanlık girermiş.
Evliliğin ilk günü erkek veya kadın, hangisi önce uyursa o daha evvel ölürmüş.
Bir erkekle bir kadın evlendikleri zaman hangisi daha evvel diğerine tokat vurursa onun sözü daha çok dinlenirmiş.
Gelin eve ilk geldiğinde kaynanasının iki bacağı arasından içeri girerse saygılı olur.
Nar taneleri yere düşürülmeden yenilirse cennete girilirmiş.
Tarla veya bahçede bitkiler hastalanmış ise, tarla sahibinin güneş doğmadan önce, tarlasının etrafını koşarak dolaşması gerekirmiş.
Otururken ayak sallanırsa alacaklı kapıya gelirmiş
Ayakkabılar ters dönerse şeytan üzerinde namaz kılarmış
Cenaze çıkan ev ile çevresindeki evlerin suları dökülmelidir. Çünkü Azrail kılıcını o sularda yıkar. Sular pislendiği için içilmez olur
Evden çıkan erkek işine giderken önünü kadın keserse işi ters gider.
Çocuğu yaşamayan bir kadın bir yatıra "Bunu sana sattım" der ve kurban kestirir. Çocuk dünyaya gelince eğer kız ise adını satı, oğlan olursa Satılmış koyar. Aksi halde çocuğu yaşamaz.
Çocuğu yaşamayan kadın yeniden doğum yaptığında 40 evden topladığı parçalarla gömlek dikip çocuğuna giydirirse çocuğu yaşar ve ömrü uzun olur.
Doğum yapan kadın yedigün çocuğunun yanından dışarı çıkmaz. Çıkarsa cinniler gelir çocuğu götürür. Başka bir çocukla değiştirir.
Lohusa kadının ve çocuğun yastığı altına iğne, çuvaldız, kama, bıçak konursa albasmaz.
Bekar kız, evli birinin gelinliğini giyerse kısmeti kesilir
Hamileyken yumurta yiyen kadının çocuğu haylaz olur .
Gece ev süpürülürse fakirlik gelir,
Misafirin ardından ev süpürmek iyi değildir,
Gece tırnak kesilirse ömür kısalır
Cenaze yıkanırken teneşirin altına dökülen su, bir şişeye konup habersiz sarhoşa içirilirse içkiyi bırakır.
Yeni doğan çocuğun ilk dışkısı yattığı odanın eşiğine veya beşiğinin altına konursa cadı zarar vermez, nazar da değmez.
Yeni doğan çocuğun beşiği altına türbe ve kabirlerden toprak getirilip konursa çocuğu cadı boğmazmış.
Nazara uğrayan kişi, kuşkulandığı insanın saçından, ayakkabısından veya elbisesinden habersiz bir parça kesip yakarak dumanı ile tütsülenirse nazarı geçer.
Dişi ağrıyan bir kişi mezarlığa gider, mezar taşını ısırır, arkasına bakmadan geri gelirse ağrısı kesilir.
Çocuğun kırkı çıkmadan tırnağı kesilirse ya arsız ya da hırsız olurmuş.
Cuma günü çocuğun ayakları bir camii kapısında bağlanır, Cuma namazından sonra çözülürse hastalığa tutulmazmış!
Erkek çocuk sünnet olurken annesi oklava sallarsa, sünnet acısız ve kolay olurmuş
Çocuğun boyu metre ile ölçülürse ömrü kısa olurmuş!
Sünnetsiz ölen çocuğun parmaklarından birinin kırılması gerekirmiş!
Çocuk dünyaya geldikten sonra yıkanıp tuzlanır ve sofraaltı denilen beze (örtüye) sarılırsa tokgözlü olurmuş.
Çocuğun göbeği,cami duvarına veya avlusuna gümülürse dindar,okulun avlusuna gömülürse âlim, ahıra gömülürse malcı olurmuş. Ayrıca suya atılırsa huyu temiz, evin içinde bir yere gömülürse gözü dışarda olmazmış.
Ayna kırılması iyiye işaret değildir. Herhangi bir olumsuzlukla karşılaşılacağı düşünülür.
Bazi turbelerin topragindan cikan solucanlari yiyen kadinlarin kisirligi gecer.
Nikah yapilirken tavana ve tabana bicak saplanirsa o yuva kotuluklerden korunur
alıntıdır.