Er-YAG LAZER ve FRAKSİYONEL LAZER

Er-YAG Lazer ve sistemlerinden bahsetmeden önce yüz gençleştirmede, cilt sıkılaştırmada, akne izlerinin azaltılmasında ve kırışıklıkların azaltılmasında kullanılan diğer cihazların kabaca etkileri hakkında bilgi sahibi olmamız gerekmektedir;
Ciltte etki gösteren sistemler 3 şekilde sınıflandırılabilir;
1. Cildin üst tabakasına etki etmeden alt tabakaya etkili sistemler(Plasmalite, Titan, Thermage, Nd-YAG lazer),
2. Cildin üst tabakasına etki eden sistemler(Er-YAG lazer, CO2 lazer),
3. Cildin hem üst hem de alt tabakasına etkili sistemler(Fraksiyonel lazer sistemleri)

Cildin üst tabakasına(Epidermis) etki etmeden alt tabakasında(dermis) etki gösteren sistemler;

Çevre etkilerinin cildimizin özellikle üst katmanlarında yaptığı hasarlar, lekeler, renk bozuklukları, ince kırışıklıklar, yumuşaklık ve nemliliğin kaybı, cildin matlaşması şeklinde kendini gösterir. Soymadan yenileme yöntemleri cildin alt tabakalarında yarattıkları ısı etkisiyle kollajen sentezinde artış ile ciltte sıkılaşma, derin kırışıklıklarda azalma ve sarkmalarda toparlanma yapabilirler. Örneğin yoğun atımlı ışık teknolojisiyle çalışan Plasmalite, radyo frekanslarıyla çalışan Thermage, 1394 nm dalga boyuyla Nd-YAG lazer veya infrared dalga boyu ile Titan gibi lazer sistemleri hep bu cilt altı kollajen yapımını uyaran sistemlerdir.
Cildimizde zamanla oluşan bu çevresel hasarın tedavisinin tek şekli cildin soyularak yenilenmesidir. Bu amaçla öteden beri kullanılan; dermabrazyon, mikrodermabrazyon, asitle soyma yöntemleri(Glikolik asit, TCA, Formik asit, Fenol) gibi yöntemlerdir. Ancak bu yöntemlerin hiç biri tam kontrol edilebilir yöntemler olamamışlardır. Etkileri tam kontrol edilemediğinden ya istenilen etkiye ulaşılamaz ya da renk bozukluğu başta olmak üzere bir çok komplikasyon riski taşırlar.

Cildin üst tabakasına(Epidermis) etki eden sistemler;

Lazerle soyma yöntemleri ise soyma derinliğinin ve dağılımının kesin olarak kontrol edilebildiği yöntemlerdir. Bu amaçla ilk kullanılan lazerler CO2 lazerlerdir. Bu lazerler ülkemize 10 yıl önce girmişlerdir. Ancak sistemlerin çok pahalı olması nedeniyle birçok merkezde bulunmadığı gibi, soyma derinliğinin 100 mikrondan fazla ve tek seviye olması nedeniyle farklı ihtiyaçlara cevap verememiş ve yaygın kullanım alanı bulamayarak dönemini tamamlamıştır.
Daha sonra CO2 lazerlerden çok daha güçlü olan Er-YAG lazerler cilt yenilemede kullanılmaya başlanmıştır. Bu lazerler CO2 lazerlere göre 10 kat daha güçlü olup soyma derinliğinin mikron seviyesinde daha kesin kontrol edilmesini sağlamışlardır.

Er-YAG Lazer teknolojisi;
Yüz kırışıklıklarının,
Sivilce izlerinin,
Cerrahi veya travmaya bağlı oluşmuş deriden kabarık izlerin ve cilt lekelerinin tedavisinde güvenle kullanılmaktadır.
Derinin üst tabakasının(Epidermis) kontrollü bir şekilde soyulmasını, yaşlanmış, hasarlanmış deri yüzeyinin yeni ve pürüzsüz bir cilde bırakılmasını sağlar.
Tüm yüz kırışıklıkları Cilt Yenileme işlemi ile tedavi edilebilmekle beraber, özellikle güneş hasarının dudak ve göz etrafında oluşturduğu kırışıklıklarda en iyi tedavi şekillerinden biri olarak bilinir. Sivilce izleri veya ameliyat ve travma sonrası oluşan izler tedavi edilebilir, fakat derin(çökük) izlerin tamamı iyileşmeyebilir. Yüzdeki birçok iyi huylu yaşlılık belirtileri de kolaylıkla tedavi edilebilir.
Bu işlem sayesinde yüz germe ameliyatı sonucunda elde edilen gibi yüzde bir gerginlik oluşmaz. Ağız etrafı ve göz etrafındaki çizgiler yüz gerdirme ile iyi tedavi edilemezken; Cilt Yenileme işlemi ile bu bölgeler çok iyi seviyelere getirilebilir. Bazen yüz germe ameliyatı ile birlikte de kullanılmaktadır.
Tedavi esnasında sedasyon, lokal veya genel anestezi yapılarak hastanın rahat olması sağlanır.
İyileşme dönemi ağrısızdır. Uygulama sonrasında uygulama alanı pansuman ile kapatılır. Pansumanlı dönem 7–10 gün civarında sürer ve pansuman açıldığında uygulama alanlarının pembe bir renkte olduğu gözlenir. Bu dönem cildin güneşe en hassas olduğu dönemdir ve hastanın önerilen güneş koruyucuları kullanması sağlanır. Ayrıca bu renk değişikliğinin kapatıcı makyajlarla örtülmesi de mümkündür. Pembe görünüm genellikle 1 ay civarında bir zamanda kaybolmaktadır. Birçok vaka da deri çizgilerinde orta veya belirgin azalma, hatta deri rengi ve dokusunda düzelme ve sağlıklı bir cilt görüntüsü oluşur. Bu işlem ile elde edilecek olan sonuç mevcut halinizden çok daha iyi ve kabul edilebilir sonuçtur.

Cildin hem üst tabakasına(epidermis) hem de alt tabakasında(dermis) etki eden sistemler;

Bu grupta yer alan sistemler Fraksiyonel lazer sistemleridir.
Fraksiyonel lazerde bir Er-YAG lazerdir.
Er-YAG lazer cildin en üst tabakası tarafından emilir ve cildi soymada kullanılan çok nazik bir ışıktır. Fraksiyonel lazerler ise 1,3cm2‘lik bir alanda mikron çapında 169 adet lazer ışınını aynı anda atabilen cihazlardır. Çıkan Er-YAG ışını verilen güç sayesinde cildin hem üst hem de alt tabakasında bir delik açar. Oluşturulan bu çok küçük yaralar vücudun başka bölgelerinde oluşmuş yaralar gibi kasılarak iyileşir ve cildin en üst tabakasında herhangi bir pansumana gerek duyulmadan uygumla yapılan alanın;
● toparlamasını,
● sıkılaşmasını,
● çatlakların azaltılmasını,
● kırışıklıkların azaltılmasını,
● sivilce çukurlarının küçültülmesini
● cerrahi veya cerrahi olmayan izlerin azaltılmasını sağlar.
İşlem sırasında hafif bir yanma hissi verir sonrasında uygulama yapılan bölgede kızarıklık ve hassasiyet oluşur. Hassasiyet uyuşturucu kremlerle dindirilir ve 7–10 saat içinde tamamen geçer. Kızarıklık uygulamanın ardından başlar ve 24–48 saat içinde kaybolur. 48 saatin sonunda da çok hafif bir kabuklanma meydana gelir. Kabuklanma da 24–36 saat içinde kaybolacaktır. Kısaca özetlenecek olursa; işlemin yapıldığı gün ve ertesinde kızarıklığınız, 3 ve 4’üncü günlerde de hafif bir kabuklanma görülür. Normal hayatınıza 4’üncü günde dönebilirsiniz.
Bu dört günlük dönemde hastalarımızın yara iyileşmesini hızlandıran kremler kullanmasını öneriyoruz.
Probleme göre tedavi 3 veya 6 defa üçer hafta aralıklarla tekrarlanabilir.
Fraksiyonel lazer tedavilerimizi eylül sonu nisan başı arası tarihlerde planlıyoruz ve bu dönemlerde dahi hastalarımızın güneş koruyucularını kullanmalarını öneriyoruz.
Fraksiyonel lazer sistemlerinin Er-YAG lazer ile soyma işlemine göre üstünlükleri ise aşağıdadır;
● Erbium ile tedavi esnasında epidermal dokunun kaldırılması ve soyulması,
● Fraksiyonel ile epidermal dokuyu soymadan ciltte mikro kanallar açma işlemi,
● Soyma işleminde üç hafta, fraksiyonelde 3 gün downtime süresi,
● Fraksiyonel lazerin anestezi gerektirmeyen bir uygulama olması,
● Yaranın iyileşmesi esnasında dokunun yumuşatılması ve acının azaltılması,
● Operasyon sonrası bir yıl boyunca kollajen neogenezisinin(kollajenin yeniden yapılması) devam etmesidir