Şimdi, soğuk kış günlerinin ardından arkanıza yaslanıp kendinizi şımartmanın ve güneş banyosu yapmanın tam zamanı…
Bronz ve ışıltılı bir tene sahip olmak için sağlığınızdan ödün vermenize gerek yok. Belirli doğru kurallara uyarak güneşlendiğinizde de cildinizi rahatsız etmeden güneşin tadını çıkartabilirsiniz. Acaba güneşe girmeden yapılması gereken şeyler nelerdir?
Güneşin cilde verebilecek zararlarını iki grupta inceleyebiliriz.
1- Geçici hasarlar: Güneş yanığı, güneş alerjisi,
2- Kalıcı hasarlar: Lekeler, çiller, deri kanserleri, kırışıklıklar
Güneş alerjileri özellikle güneşe karşı aşırı duyarlılık gösteren insanlarda, güneş gören yerlerde yani yüz, boyun, dekolte bölgesi, el üstü ve kol bölgelerinde görülüyor. Bu bölgelerde hafif kızarıklık ve kaşıntı ile başlayan belirtiler bazen deri üstünde su toplamalarla da kendisini gösterebilir.
Güneş yanığı daha çok hassas cilt yapısı olanlarda ve özellikle beyaz tenli kişilerde hem yoğun hem de uzun süreli güneşe kalmaktan ciltte meydana gelen istenmeyen bir reaksiyondur. Ciltte hafif kızarıklık ve kaşıntı ile başlar, kızarıklıklar giderek daha koyu bir renk alır ve kaşıntının şiddeti artar. Bu olaya takiben özellikle aşırı güneş görmüş bölgelerde küçük sivilceler tarzında su toplamalar veya el ayası büyüklüğünde su toplamalar görülebilir.
Bunlar ikinci derece güneş yanığı belirtileridir. apılabilecek en makul güneşlenme tarzı ise ilk başlarda 15-30 dakika arasında güneşlenip daha sonraki günlerde dozunu yavaş yavaş artırmak ve güneşin dozu çok yoğun olmadığı saatlerde yani 11-16 dışındaki saatlerde güneşlenmektir. Güneşin kalıcı hasarlarından leke ve çiller yine özellikle güneşe maruz kalan yüz, sırt, el sırtlarında görülür. Bazen kişilerde hormonal düzensizlik ve ilaç kullanımı güneş ışınlarının etkilerini daha baskın hale getirip yüzde kalıcı leke durumlarına yol açabilir. Onun için güneşe yoğun bir şekilde maruz kaldığımızda özellikle bazı gurup antibiyotik, antidepresan ilaçlardan uzak durmamız gerekir.
Deri kanserleri ise yine aynı şekilde yüz, boyun ve el sırtlarında karşılaşılabilen olaylardır. Bazen kısa süre içerisinde, bazen çok uzun senelerde büyüme gösteren Lezyonlar şeklinde kendisini gösterebilir. Onun için yüzümüz ve vücudumuzdaki şüpheli lezyonlar mutlaka kontrolümüzün altında olması gerekir. Bu tip belirtiler genellikle orta yaş ve ileri yaş gruplarda görülmekle beraber bazen küçükken aşırı derece güneş yanığı olan kişilerde de daha erken yaşlarda saptanabilir.
Güneşin görmediğimiz gizli silahları
Bulutlu havalarda bile UV ışınları mevcut. UV ışınların büyük kısmı bulutlardan geçer ve cilde ulaşır. Deniz, havuz, göl gibi ortamlarda, karlı yerlerde güneş ışınlarının yansıması artar ve etkisi artmış olur. Denizde olmak veya havuza girmek bizi güneşten korumaz. Güneş bağışıklık sistemimizi zayıflatır, güneş cildin düzenini bozar ve kanser tehlikesini artar, güneş cilt liflerinde dejenerasyon, cildin kalınlaşması ve sertleşmesiniz neden olur.
Doğru güneşlenmek ve korunmak
UUB ışınlarının dünyaya yoğun olarak geldiği 11-16 saatleri dışında güneşlenmek cilt sağlığı açısından daha uygundur. Korunmak için yaz aylarında açık renk giysiler, güneş gözlüğü ve şapka kullanmak uygundur. Ayrıca açıkta kalan alanlara güneşten koruyucu ürünlerinin kullanılması, deri yaşlanmasını geciktirir ve güneşin hasarlarını minimuma indirmiş olur.
Koruyucu faktörlü güneş kremleri
Cilt sağlığı konusunda özel bir sorunu olmayan kişiler 15 faktörlü bir koruyucu ile tatile başlayabilirler ve yaklaşık bir hafta sonra daha düşük faktörlü koruyuculara geçebilirler. Kolay bronzlaşan koyu tenli kişiler, daha düşük faktörlü koruyucular kullanabilirler... Piyasadaki ürünlerin yağ ya da su bazlı olmaları sebebiyle cilt tipine uygun ürünler tercih edilmelidir. Akneye meyilli ciltlerde, yüz için çok yağlı ürünler kullanılmamalı. Aksi takdirde bu bölgelerde küçük sivilcelerde artış görülebilir.15 faktörlü kremlerde koruyuculuk % 94 oranında iken, 30 faktörlü kremlerde bu oran ancak % 97’ye ulaşmaktadır. Güneşlenenlerin çoğu gerekli olan miktardan daha az koruyucu sürmektedir. Bu da koruyucunun etkinliğini % 50’lere düşürebilir. Zaman açısından ise pek çok üretici firma ürünlerini güneşe çıkmadan 15-20 dakika öncesinde sürülmesini öneriyor. 15 faktörlü ürünlerin etki süresi 3-4 saat kadardır. Bu nedenle süre bitiminde tekrar sürülmesi gerekmektedir. Ancak hiçbir ürün sınırsız koruma sağlayamaz. Koruyucu kullanılsa bile günde birkaç saatten fazla güneşte kalınmamalıdır. Ayrıca günlük hayatta da güneşten koruyucu kullanılmasını yıllar içinde büyük faydalar sağlayacağı kesindir.
Bol su ve tuz sağlıklı seçim
Güneşlenirken sıcak çarpması ve sıcağa bağlı problemleri önlemek amacı ile düzenli aralıklarda su içmek ve bir günde normalde alınan tuz miktarını artırmak lazım. Bu nedenle günde 2-3 lt. su içmek ve günde alınan tuz miktarını 3-4 gr çıkartmak gerekir. Ayrıca mineraller açısından zengin olan maden suları, ayran ve sulu yaz meyvelerini tercih etmek bu dönemde yapılabilecek sağlıklı beslenme tercihleridir.
Dr. Melisa Eczacıbaşı
alıntı