Havale


Konvulziyon olarak da bilinir. Havale terimi genellikle çocukluk çağı için kullanılır. Erişkinlerde bu bozukluk ise epilepsi olarak adlandırılır. Çırpınma, kasılma ile görülen krizler konvulziyon (havale) olarak ifade edilir. Bu tür belirti vermeyenlere nöbet denmektedir. Insanların yüzde 4-5’i yaşamları boyunca bir kez konvulziyon geçirir. En sık görüldüğü yaşlar hayatın ilk 5 yılıdır. Ani, geçici, bulgusuz konvulziyonlar veya tekrarlayıcı konvulziyonlar (epilepsi) olmak üzere 2 türdür.

Ani, geçici konvulziyonlar:
Febril (ateş nedenli) konvulziyonlar:
6 ay ile 2 yaş arasındaki bebeklerde, ateşten kaynaklanan havaleye oldukça sık rastlanır. Herhangi bir ateşli hastalık sırasında, bebek havale geçirme riski taşır. Çünkü çocuğun 6 ay - 2 yaş arasında sinir sistemi henüz tamamen olgunlaşmamıştır ve çok hassastır. Havalenin tekrarlama şansı fazladır, teorik olarak her ateş yükselişi havaleye yol açabilir. Ama ateşin çok hızlı yükselmesi en önemli faktördür. Burada aileden gelen bir eğilim de söz konusu olabilir.

Havalenin belirtileri:
Çocuk aniden sararır, bilincini kaybeder vücudu katılaşır. Gözleri döner, kol ve bacaklar ve yüzde sarsıntılar olur. Birkaç dakika sonra kriz biter. Çocuk sesli olarak nefes alır, gevşer ve uyur. Çoğu zaman kriz, hafif bir sertleşme, birkaç sarsılma, güçsüz kalıp yere düşme, çok kısa süren bir bilinçsizlik şeklinde ortaya çıkar ve havale geçirdiğini anlamak mümkün olamaz.

Bu hafif krizlerde, gözlerin devrilmesi çocuğun bilincini kaybettiğinin kanıtıdır. Havalenin görünüşü korku vericidir ama tehlikeli değildir. Havale geçiren bir çocuğun ateşini düşürmek gerekir. Üstündeki örtüler kaldırılmalı, 10 dakikalık bir ılık banyo yaptırılmalı, gerekirse banyo birkaç defa tekrarlanmalıdır. Buz torbası koymak, ıslak havluya sarmak da işe yarayacak çözümler. Parasetamol veya aspirin gibi ateş düşürücüler de kullanılabilir.

Doktor gelince eksik yapılmış bir şey varsa tamamlar, kriz atlatılmamışsa gereken ilaçları verir. Kriz geçtikten sonra, doktor çocuğu genellikle hastaneye kaldırır. Çünkü bazı tahliller yapılmasi gerekir. Bu tahlillerde ateşin sebebi aranır. Çoğunlukla ateş, rino farenjit veya grip gibi zararsız bir nedenden kaynaklanır, ama bazen de çok ciddi enfeksiyonlar sonucu ortaya çıkmiş olabilir (idrar yolu enfeksiyonu, menenjit vs).

Havale geçiren bir çocukta, bunun bir daha tekrarlanmaması için önlemler alınmalıdır. Ateşi çıktığı zaman, derhal yukarıda belirttiğimiz şekilde hareket edilmeli, ateşe karşı ilaç verilmelidir. Buna bazen Valium da ilave edilir (ağızdan damla şeklinde 3 kere verilir). Doğru şekilde kullanıldığı zaman Valium tehlikesiz bir ilaçtır. Bu konuda doktorunuza danışabilirsiniz.

Uzun süren, şiddetli bir kriz geçiren çocuklarda, ateş çıktığı zaman alınacak tedbirler yetersiz olabilir. Doktor böyle durumlarda çocuğa 1 sene kadar sürecek bir tedavi verebilir. Bu 1 yaşından küçük olan ve 10-15 dakikalık krizler geçiren çocuklara veya ailesinde sara hastalığı bulunan çocuklara uygulanır.

Havale krizinin çok korkutucu olması, çocuğun hastaneye kalkmasına bile neden olabilmesi aileleri çok endişelendirir. Ama krizden sonra çocuk normal hayatına devam eder.

Ateş nedenli havalelerin sadece yüzde 4 ünde kalıcı tekrarlayıcı konvulziyonlara yani epilepsiye dönüşüm söz konusudur. Böyle bir prognoz gösterebilecek olan ateş nedenli havalelerin ortaya çıkması için genelde şu kriterler geçerlidir:
• Ailede epilepsi bulunması
• Daha önce geçirilmiş beyin lezyonu
• İlk havalenin 1 yaştan önce veya 4 yaştan sonra görülmesi
• Aynı enfeksiyon sırasında defalarca havale geçirilmesi
• Üçten fazla havale öyküsü
• Kalıcı EEG bulguları

Yenidoğan konvulziyonları: Metabolik. Ateşsiz havale çok daha az görülür ve anlamı çok değişiktir. Birçok hastalık buna neden olabilir. Kandaki şeker veya kalsiyum düşmesi gibi biyolojik nedenler olabileceği gibi beyinde bir zedelenme olanağı da muhtemeldir. Hiçbir neden bulunmamışsa, bu havaleler sara hastalığı olarak kabul edilir.


Kronik Tekrarlayıcı Konvülziyonlar: Sara (Epilepsi): Havaleye benzeyen krizlerin tekrarlanması ile ortaya çıkar. Bu krizler ateş yüzünden meydana gelen havalelerin aksine, çocukta ateş yokken ortaya çıkar. Bu krizlerde şeker düşmesi, kalsiyum eksikliği gibi biyolojik nedenler yoktur. Önce organik, yani beyinde oluşmuş bir zedelenme varolup olmadığı aranır. Günümüzde MR (Manyetik Rezonans) veya diğer görüntüleme araçlarıyla bunlara cevap bulunabiliyor.

Eğer saranın sebebi bulunamadıysa, buna birincil epilepsi adı verilir. Bu tip hastalar, normal insanlara nazaran daha kolay kasılıp kalabiliyorlar. Bu onların yapısal bir sorunu olarak ortaya çıkıyor.

Sara krizleri çocuklarda çeşitli şekillerde görülebiliyor. En çok görülen şekli tam epilepsi krizidir: Çocuk aniden bilincini kaybeder, vücudu gerilerek kasılır, sarsılmalar başlar, gözler sabit ve devriktir, nefes tıkanır. Birkaç saniye sonra kriz biter. Hasta gürültülü bir biçimde nefes almaya başlar, çocuğun bütün kasları gevşer ve bazen idrar kaçırır. Sonra çocuk uyur ve uyandığı zaman krizi hakkında hiçbir şey hatırlamaz.

Yarım krizler ani kasılma veya gevşeme gözlerin devrilmesi, birkaç sarsıntı şeklinde olur. Sınırlı krizler ise yalnız yüzde kasılma yapar, bilinç yerindedir. Çocuk konuşamaz ama duyar. Bir de uyuma veya uyanma anında geçirilen krizler vardır. Yaşa göre de çeşitli krizler görülür. Üç yaşında bebeklerde absans denilen birkaç saniyelik bilinç kaybı olur. 3-3.5 ay arasında fleksiyonlu spazm’ denilen krizler ciddidir ve hemen tedavi gerektirir.

Sara krizi geçiren çocuk tabii ki doktor kontrolü altında olacaktır. Ama şunu da bilmek gerekir ki, artık çocuklarda görülen sara, insanı hayat boyu ilaç almaya mahkum eden tedavisi olamayan bir hastalık olmaktan çıkmıştır. Bazı vakalar hem zararsız, hem de geçici bile olabilir.

Bazı şekilleri ciddidir ve ilerleyicidir. Tedavi yolu ile dengelenmesi zor olduğu için bu işin uzmanı olan doktorlar tarafından takip edilmeleri gerekir. Üç yıl boyunca kriz görülmezse, doktor, yavaş yavaş ilaçları keser. Tedavi boyunca ilaçlar bir gün dahi aksatılmamalıdır ve doktorun onayı olmadan katiyen kesilmemelidir.

Bazı krizler sürekli ışıktan kaynaklanır (TV ekranı, video oyunları, bilgisayar gibi). Bu çocuklara çok düzenli bir yaşan kurmak gerekir. Özellikle uykusuz kalmamasına dikkat edilmelidir. Bunun yanında çocuk normal bir okul hayatı sürdürmelidir, aşırı koruma altına alınmamalıdır. Kendi yaşıtları ile normal sınıflarda okutulmalıdır. Bazı zor durumlarda çocuk ve ailesinin psikolojik destek alması gerekebilir. Çocuk normal oyun ve spor aktivitelerine katılabilir. Kontrol altında olmak şartıyla yüzme sporu da yapabilir.

Epileptik çocuklar, çoğunlukla duygusal ve psikomotor açıdan normal ve uyumlu bir şekilde gelişirler



.ALINTIDIR.