Obezite

ABD’de erişkinlerin 1/3′ü; 6-19 yaş arası her 6 çocuktan biri obez olarak değerlendirilmektedir. Bugün sigaranın yaptığı tıbbi komplikasyonlardan fazlasını obezitenin sebep olduğu; insüline bağlı olmayan (Tip 2 Diabet), hipertansiyon, kan yağı bozukluklarına neden olduğu görülmektedir. Bu yaygın durumun biolojik, psikososyal, çevresel, ve sosyal faktörlerden kaynaklandığı bilinmektedir.
Tanı:
Vücut Kitle İndeksi (BMİ) obezite tanımlamasında kullanılmaktadır.Erişkinlerde BMI >25 olanlar fazla kilolu; BMI >30 olanlar obez kabul edilmektedir. Çocuklar için yaşa ve cinse göre Vücut Kitle Endeksi 85-95. persantiller arasında olan grup obezite veya fazla kilolu için risk grubunu; 95. persantilin üzerinde olanlar obez grubunu oluşturmaktadır. Obez ergenlerin %60′ı erişkin yaşa obez olarak devam etmektedir.
Nedenleri:
Ebebeyn obezitesi önemli bir belirleyici faktördür. Fazla kilolu 10-14 yaş arası ergenlerin %80′i ebebeynlerden biri bile obez olduğunda erişkin yaşta obez olmaktadır. Burada kalıtım faktörü önemli olsa bile, son 20 yılda obezitenin hızlı artışı, hayat tarzı ve sosyal etkilerin de anlamlı rolü olduğunu göstermektedir.
Çocuk yaşlarda Vücut Kitle İndeksi doğumda yüksekken, ilk aylarda yine hafifçe yükselmekte; ardından 5-6 yaşa dek düşmekte kademeli olarak erişkin yaşlara dek artmaktadır. 5-6 yaş öncesi kilo artışı çocukluk çağı obezitesi ile yakından ilgilidir. Ergenlik ise vücut yağ dağılımının değiştiği önemli bir büyüme dönemidir. Kız çocuklarında bu dönemde vücut yağı %40 artarken erkek çocuklarda %40 azalmaktadır. Bu da obez kız ergenlerde erişkin yaşta ki obezite riskini arttırmaktadır.
Yemek alışkanlıkları erken (2-3 yaş ) yaşlarda yerleştiğinden ailenin etkisi büyüktür. Besin değeri olan gıdaların seçilmesi ve çocuğun iştahı oranında beslenmesi burada belirleyici olmaktadır. Bebeğin anne rahminde ve sonrasında yetersiz beslenmesi ileri yaşta obezite nedenidir. Bir hipoteze göre bu tip çocuklar açlık – toklukla ilgili hormanlara aşırı duyarlılık geliştirmekte, yaşamın erken döneminde ki stres vücutta yağ depolanmasına neden olmaktadır.
Şehirleşme ile beraber fiziksel aktivitenin azalması, kalori değeri yüksek olan besinlere kolay ulaşabilme, çocukların okul dışında ki vakitlerinin çoğunu evde televizyon ve bilgisayar karşısında geçirmeleri çevresel faktörleri oluşturmaktadır. Kalorisi yüksek içecek ve besinlerin alımı (hamburger, şekerli içecekler, vb) de önemli bir risk faktörüdür. Birçok okul kantininde serbestçe verilen yağ oranı yüksek besinler dikkat çekicidir.
Neden Olduğu Hastalıklar:
Obezite; Tip 2 Diyabet (insüline bağlı olmayan) gibi ancak erişkin yaşta görülebilen hastalıklara neden olmaktadır. Hipertansiyon ise obez çocuklarda diğerlerine göre 3 kat fazla görülmektedir. Obezite, çocuk ve erişkinlerde artmış kan yağları (trigliserid), azalmış HDL – kolesterol (yüksek yoğunluklu kolesterol), düzeylerine neden olmaktadır. Ebebeylerinin kan yağları (trigliserd) yüksek obez çocuklarda kan yağları yüksek olması kalp-damar hastalıklarına yatkınlık oluşturmaktadır. Bu çocuklarda total kolesterol ve LDL kolesterol (düşük yoğunluklu kolesterol) düzeyleri yüksek olduğunda müdahale edilmelidir. Bu çocuklarda yağ ve kalori alımı kısıtlanmalı ve artmış fiziksel aktivite önerilmelidir. Bunlar yetersiz kaldığında da ilaç tedavisi düşünülmelidir.
Ailesinde Tip 2 Dİyabet ebebeynler olan obez gençlerde glükoz tolerans bozukluğu ve insülin direnci daha sık görülmektedir. İnsülin direnci kalp – damar hastalıkları için önemli bir risk faktörüdür. Tip 2 Diyabet böbrek, göz ve damar hastalıklarına da neden olmaktadır.
Yine obezitenin neden olduğu hastalıklardan Metabolik Sendrom ise kalp – damar hastalığına ve artmış ölüm riskine neden olan bir hastalık grubudur Bugün Metabolik Sendrom erişkinlerde yüksek kan basıncı, yüksek kan yağ düzeyleri (trigliserid), düşük HDLb – kolesterol (yüksek yoğunluklu kolesterol), yüksek tokluk kan şekeri, obezite gibi patolojik özelliklerden 3 tanesine sahip bireylerde tanımlanmaktadır. ABD’de 12-19 yaş arası ergenlerin % 30′unda bulunmaktadır.
Tedavi:
Koruyucu tedavide yaşamın ilk aylarında anne sütü almanın önemi büyüktür. Aileler meyve, sebze ve tahıl ağırlıklı beslenme üzerinde durmalı, süt ve et miktarları abartılmamalıdır. 2 yaş sonrasında düşük yağ oranlı sütler önerilmektedir. Şekerli, asitli içecekler, hatta gerekirse meyve suları bile kısıtlanmalıdır. Çocuklar beslenme tercihlerini erken yaşta yapmakta, açlık – tokluk alışkanlıklarını erken yaşta edinmektedir.
Çocukların fiziksel aktivitesi haftanın en az 3 günü düzenli spor ile arttırılmalıdır. Televizyon ve bilgisayar başında geçirdikleri zaman kısıtlanmalıdır.
Ebeveynler beslenme ve aktivite alışkanlıklarıyla çocuklarına örnek olmalıdır.


.alıntı.