Uyku karşılanması gereken temel fizyolojik ihtiyaçlardan biridir. Aynı zamanda çocuğun psiko-sosyal gelişimindeki önemli basamaklardan biridir. Öncellikle okul öncesi dönemde anne-babanın yatağına başlayan ziyaretler alışkanlığa dönüşüp ilerleyen yıllarda da devam edebilir.
Neden birlikte yatmak isterler?
Uyku saati çocukların tek başlarına kaldıkları, anne-baba ile aktif iletişimin bittiği zamandır. Bu nedenle pek çok çocuk yatağına gitmek istemez.
Uykuya hazırlık döneminde çocuklar kendilerini savunmasız hissedebilirler. Özellikle hayal dünyalarında yaratıkları durumlar bunu daha da arttırabilir. Cama yansıyan ağacın yaprakları bir uzaylıya, buzdolabının sesi tehlikeli bir canavarın homurdanmasına dönüşebilir. Çocuklar yataklarında yalnız başlarına buna benzer düşünce ve duygularla baş etmekte zorlandıklarında anne-babanın yatağının güvenli sıcağına koşabilirler. Anne-babalar için zor zamanlar böylece başlar; çocuğu tekrar yatağına göndermek mi, yoksa korkusunu ve endişesini ona sarılıp uyuyarak azaltmak mı?
Çocuğun anne-baba ile yatması kısa vadede sorunun çözümü gibi görünse de uzun dönemde güven ve kişilik gelişimi ile ilgili bir takım sıkıntıların ortaya çıkmasına neden olabilir. Çocuğun korku ve kaygıları ile baş etmek için anne-babanın desteğine alışması, tek başına sorun çözme ve stres ile baş etme becerilerinin gelişmesinin önünde engel oluşturabilir. Çocuk, güven duygusunu geliştirmek yerine bu duyguyu dışarıdan transfer etmeyi öğrendiğinde hep bu desteğe ihtiyaç duyma riski ortaya çıkacaktır. Bu da bağımsız, kendine yeten, özgüvene sahip bir birey olarak yetişmesinde olumsuz bir etken olacaktır.
Çocukların uyku döneminde yaşadıkları korku ve kaygılarla baş etmelerini sağlamak için birlikte yatmak yerine; çocuğun korkuları ifade etmesine fırsat vermek, onu dinlemek, rahatlamasına yardımcı olacak çözümleri birlikte bulmaya çalışmak daha etkili sonuçlar verecektir.
Çocuk farklı nedenlerden dolayı anne-baba ile yatmak isteyebilir, hatta bazen çocukla birlikte yatmak isteyen, anne-babanın kendisi olabilir. Anne-babalar bazen çocuklarına daha yakın olabilmek için bazen gün içinde yeterli zaman ayıramadıklarını düşündükleri için çocuklarıyla birlikte yatmak isteyebilirler. Burada önemli olan uyku sırasındaki birliktelik görünüşte ebeveyne ve çocuğa rahatlık, huzur verse de aslında çocuğun duygusal gelişimi ve güven duygusunun oluşumu için olumsuz etkileri olabildiğidir.
Yatakları ayırmak için ne yapmalı?
Çocuklar hangi yaşta olurlarsa olsunlar anne-baba arasındaki tutum farklılığını algılayabilir ve duruma uygun tepkiler geliştirebilirler. Ebeveynlerden biri yatağa geri yatırma konusunda kesin kararlı iken diğeri “Boş ver canım bu gece de bizle yatsın.” ya da “Nasıl olsa büyüyünce kendi başına yatacak bırak küçükken birlikte uyumanın keyfini çıkaralım.” gibi tepkiler verirse çocuğun yatağına geri dönmesi zorlaşır. Anne-babanın bu konu ile ilgili ortak bir tutum içinde olmaları önemlidir. Ama bu tutum tabi ki sert ve cezalandırıcı olmamalıdır.
Yatma zamanından yarım saat önce uyku hazırlıklarına başlayarak çocuğu uyku sürecine keyifli bir şekilde hazırlamak etkili olabilir. (Birlikte dişleri fırçalamak, yatakta masal okumak v.b.)
Uykuya dalmakta zorlanan çocuklar için uyku öncesi rahatlamayı destekleyen sıcak banyo yapmak, ılık süt içmek, odasında hafif, sakinleştirici bir müzik çalmak gibi teknikler işe yarayabilir.
Geceleri yanınıza geldiğinde sinirlenmeden, sabırla onu tekrar kendi yatağına götürmek, birkaç dakika yanında kalmak anne-baba için yorucu ve uykuyu bölen bir durum olsa da çocuğun uyku düzeni açısından önemlidir.
Okul öncesi yaş grubunda geceyi kendi yatağında geçirdiği her gece için sabah küçük bir sürpriz ödül kazanmak tek başına yatma alışkanlığını geliştirmekte oldukça etkili bir yöntemdir.
Çocuğun ihtiyaç duyduğu ilgi ve sevgiyi gün içinde birlikte zaman geçirerek karşılamak birlikte yatmaktan çok daha etkili olacaktır. Çocuğun anne-baba ile birlikte olma ihtiyacı, birlikte aktif paylaşımlarda bulunarak, kaliteli zaman geçirerek karşılanmalıdır. Uyku saati kişiye özel, sakin ve güvenli bir şekilde uykuya dalacakları zaman olmalıdır.
Gece korkuları nedeniyle yalnız yatamayan bir çocuğun öncelikle yaşadığı duyguları anlatması için fırsat vermek, kaygılarını dinlemek ve onu anlamaya çalışmak önemlidir. Bu korkular size ne kadar anlamsız ve yersiz gibi görünseler de yok sayılmamalıdır. (“Bizim evimiz en üst katta, camdan hırsız giremez” gibi açıklamalar maalesef çocuğun korkusunu hafifletmez.) Bunun yerine onu korkutan şeyleri anlatması için çocuğu desteklemek, korkuyla baş etmek için birlikte çözüm yolları düşünmek (birlikte yatmak dışında tabi) etkili olacaktır.
Çocuklar gün içinde yaşadıkları üzücü ya da heyecanlı olaylar nedeniyle anne-babaları ile birlikte yatmak isteyebilirler. Hassas dönemlerde bu ihtiyacı karşılamak gerekli olabilir ancak bunun bir alışkanlığa dönmesine izin verilmemelidir.
Ece Akın Bakanay
Uzman Psikolojik Danışman
alıntı