Son yıllarda ülkemizde de okul öncesi öğrenimin yaygınlaşması sonucu, 3-6 yaş arasında pek çok çocuk da kreş veya anaokuluna başlamak üzere. Duygusal, sosyal ve zihinsel gelişimleri hala sürdüğü için de, 3-6 yaş arasındakiler daha ileri yaşlardakilere göre daha çok zorlanıyor.
Zorlanmalarının anlaşılabilir gerekçeleri var. Bir kere, büyük çoğunluğu, evlerinden uzak ve farklı bir mekana yaşamlarında ilk defa giriyor. Hem de haftanın birkaç günü en az yarım saat, kurallı bir ortamda sabırlı olmayı, yaşıtları ile işbirliği yapmayı öğreniyor, anne baba haricinde birilerinin gözetiminde kalmaya tahammül etmeleri bekleniyor. Evdeki gelişim süreci okul ortamına da taşınıyor. Çocuk, artık; ilk üç yılda öğrendiklerini okul ortamında sınamaya, yani ilk sosyal ortamında deneyim kazanmaya başlıyor.
SORUNSUZ DENEYİM OLMAZ
Bu kadar ciddi bir deneyimin de hiç problem yaşanmadan başlaması beklenemez elbette. Her çocuk okula ilk adımını atarken geçici sayılabilecek bir sıkıntı yaşar, bu da doğaldır. Başlangıçta kararlı ve güven verici bir üslupla yaklaşılırsa, kolay atlatılır bu geçici sıkıntı dönemi. Ancak bazı evlerde; çocuğun evden ayrılması ve okuluna alışması uzun süren, hem çocuk için, hem de ailesi ve okulu için yıpratıcı bir dönem haline gelebilir. Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi'nden Uzman Çocuk Ergen Psikiyatristi Dr. Ahmet Çevikaslan'la okul öncesi hazırlık dönemini anlattı.
Hangi durumlarda çocuk; okuluna gitmeye direnir ya da hangi durumlar daha risklidir?
- Anne babası veya bakıcıları tarafından aşırı derecede korunarak ve kollanarak büyütülmüş, bu nedenle de duygusal olgunluğu ve kendine güveni zayıf kalmış çocuk, evinin dışında bir mekanda uzun süre kalmaya tahammül edemediği için okulda duramaz. Aile içinde, yapılandırılmış bir disiplin içinde büyütülmeyen, yani günlük yaşam disiplininin zayıf olduğu çocuklar, okuldaki kurallı ortama uyum sağlayamazlar ve kolay pes ederler.
Zeka ve genel gelişim düzeyi yaşıtlarının gerisinde olan çocuklar; hem yeterli sosyal olgunluğa erişemedikleri için, hem de yuvadaki aktivitelere katılamadıkları için yetersizlik duyarlar. Kreş veya anaokulunda kendisini çok rahat hissedemeyen; öğretmeniyle ve diğer çocuklar arasında soğuk, çekingen, tedirgin kalan çocuklar sosyal kaygı nedeniyle aktivitelere rahat katılamazlar. Bu tür sorunlar yaşamamak için; anne babalar önceden hazırlıklı olabilmelidirler.
Başlama sürecinde yapılacaklar
Okul başlama sürecinde veya başladıktan sonra yapılabilecekleri özetler misiniz?
Çocuk anne babaya aşırı bağımlıysa, okul başlamadan önce çocuğun kendine güvenini destekleyici önlem alınmalı.
Okula hazırlık döneminde; okul seçimi, kayıt, alışverişi gibi karar anlarına çocuğu da katın, fikrini alın.
Gideceği okulun; çocuğunuzun gereksinimlerine uygun olup olmadığını araştırın.
Okul yaşamının nasıl olacağı ; ulaşımdan beslenmeye, tuvaletlerinden, teneffüsüne dek bilgi verin.
Okulunu önceden ziyaret edin, hatta olanak varsa öğretmeni ile de tanışın. Öğretmenini seven ve sayan çocuk okulda bulunmayı da sever.
Okula başladıktan sonraki ilk hafta heyecan içinde geçebilir. Çocuğa duygusal desteğinizi hissettirin, cesaret verin, ilk zorluklarında yardımcı olun.
Kreş ve anaokuluna başlarken, güvenilen birisinin birkaç gün çocuğa eşlik etmesinde zarar yok ancak okula giden kişi geri planda kalmalı, kısa zamanda uzaklaşmaya çalışmalı, çocuğun öğretmeni ve arkadaşları ile iletişime girmesine fırsat verilmeli.
Okula gitmek istemeyen çocuk karşısında herkesin kararlı durduğunu görmeli, ancak kararlılık çocukla inatlaşma mücadelesine dönüşmemeli. Ölçüsüz inatlaşma çocuğun motivasyonunu daha da bozar.
Okula gitme konusunda direnç iki haftadan fazla sürerse; çocuk, aktivitelere katılmıyorsa, hatta daha ileri davranış sorunları ortaya çıkmaya başlamışsa mutlaka profesyonel uzman yardımı alınmalı.
alıntı