Çocukta Ölüm Korkusu
İnancı ne kadar sağlam da olsa, yaş ilerledikçe çocuklarda ölüme karşı bir korkunun varlığı araştırmaların verileri içerisindedir. Çocukları üç grupta değerlendirerek, 5-8 çocukluk dönemi, 9-12 ergenlik dönemi öncesi gizlilik dönemi, 13-16 ergenlik dönemi şeklindeki araştırmada, çocuğun her üç dönemde ölümle bir ilgisinin varlığı dikkatleri çekmektedir. Burada özellikle gizliliğin altında, ölümün farkında oluş69 da yatmaktadır.
Çocuklarda ölüm korkusunun altında, bir daha o sevdiklerini görememe endişesi bulunmaktadır. Ölen bir kişi veya yakını karşısında, "hepsi bitti" çocuğun sözcük dağarcığındaki ilk ifadelerden birisidir ve "hepsi bitti" çocukluk korkuları içinde yaygın bir temadır.70 Bu tema çocuğu ciddi korkulara itmektedir. Bu şekildeki bir yaklaşımın ürünü olan düşünce çocuğu bir hiç olmak71 korkusuyla baş başa bırakacaktır.
Çocuğun zayıf yaratılışında ve nazik dünyasında oldukça önemli olan ölüm duygusu, kendi seviyesine ulaşmış fikir ve düşüncelerle beslenmediği takdirde, korku daha ciddi boyutlara taşınacaktır. "Dört yaşındaki bir kız çocuğu yaşayan her şeyin bir gün öleceğini öğrendiğinde yirmi dört saat boyunca ağlamış."72 Çocuğu neden bu kadar ilgilendirmektedir. Çünkü bütün sevdiklerinden, oyuncaklarından ve her şeyden tamamen ayrılma hissi çocuk dünyası için oldukça ağır bir yaklaşımdır. Nitekim bu küçük kıza annesi hiç ölmeyeceğini söz verdiği için sakinleşmiş. Demek oluyor ki, ölüm sadece yok olup gitme anlamında çocuğa ulaştığında korkunçluğu çağrıştırıyor. Allah, Cennet ve öldükten sonra yeni bir hayat yaklaşımları çocuğa yabancı gelmektedir. Çocukların ölümü erken yaşta keşfettiklerine, hayatın en sonunda biteceğinden korktuklarına ve bu bilgiler kendilerine uygulandığında73 çocukta ciddi korku izlerine rastlanmıştır.
Çocukla ölüm konusunda konuşan büyükler, ölümün neden korkulacak bir kavram olmadığını çocuğu bu konuda kendisiyle sadece başbaşa bırakmamak gerektiği ifade edilmektedir. Çocuk bu konuda yalnız kalırsa, kendi kafasında icatlar yaparak daha korkutucu tablolar üretir. Çocukların ölümle ilgili inançlarının gerçekten dehşet verici olduğunu ve çocukların zihinlerini rahatlatacak yollar bulmaya zorunlu olduklarını74 bilmek gerekiyor.
Din yoluyla doyuma ulaşmış bir korkunun da kişiyi huzurlu kılması beklenir. Örnek olarak ölümü bir son değil, yeni bir başlangıç olarak kabul eden kimseler için ölüm o kadar korkunç olmasa gerektir.75 Nitekim bu yaklaşımlar çocuğa değişik semboller, masal veya hikayeciklerle anlatılabilir.
Yaşı büyük bir çok çocuk ölüm korkusunun canlılığını doğrulayarak hafifletmeye çalışır. Dokuz on yaşlarındakiler genellikle ölümle alay ederler. 5-6 yaş grubu çocuklarda ölümün şu şekilde algılandığı görülür; ölümün sebebi ne olursa olsun benimsenmek istemeyen, Allah tarafından gerçekleştirilen uyku ya da baygınlığa benzeyen bir hadisedir.76
Fakat nasıl tarif edilirse edilsin, ebeveyninden birisinin öleceğini düşünmek çocuklarda görülen fobilerin başında geldiğine göre, "niçin öldü?" sorusunun aynı kaygının yansıması olduğu söylenebilir. Duygu ve hayallerle yüklü olduğu bu dönemde çocuk, ölüm sebebini öğrenerek bağımlı olduğu kişileri gözden geçirir.77
Örneklendirmelerle çocuğun seviyesini yakalayarak konuyu aktarma daha etkili bir yoldur. Öldükten sonra tekrar dirilişi sembolize ederek; ölmüş ağaçların, kurumuş yaprakların, tekrar dirilip yeşertilmesi çocuk için bilinen bir durumdur. Aynı şekilde insanın oduna benzeyen kemiklerinin tekrar hayata kavuşturulması, tıpkı bahar mevsiminin ihyası gibi ele alınabilir. Nebatatın haşrini yapan Allah'ın, insanın haşrini yapmaya gücü yeteceği78 izah edilir.
Çocuğun dünyasında kendisini seven, şefkat eden, her türlü nimetlerle donatan, dünyada güneş, ay, yıldızlar, çiçekler, kuşlar, böcekler, dağlar, ağaçlar küçük hayvanlar yaratmış bir Allah kavramı ile bununla yetinmeyerek, hiç ölümün olmadığı, her türlü oyuncakların olduğu, süt ırmaklarının bulunduğu, ve her zaman istediğini yiyip içebileceğin, her türlü oyunların oynandığı bir Cenneti yaratması çocukların beğenisini alan, Allah'ın çocukları çok seven bir Yaratıcı olduğu hissinin uyanmasına vesile olacaktır.
Allah'ın dünya ile birlikte ikinci bir dünya yaratması, çocukların gözünde insanları çok sevdiğinin bir delilidir. O'na karşı olan kanaatlerin güzel olması, O'ndan geleceklerin de güzel olmasını netice verecektir.
Aslında bir anlamda çocuğun oyunu, onun kavramlar karşısındaki yaklaşımlarını sergilemektedir. Öldükten sonra dirilme, ahiret, Cennet, Cehennem kavramlarını çocuk rahatlıkla oyunlarında kullanabilmektedir. Çocuklar tekrar tekrar ölüm ve yeniden dirilme oyunları oynarlar. Ölüm hakkında bir şeyler öğrenme fırsatı çok boldur.79
Ölüm artık çocuk için bilinmeyen ve korkulacak bir kavram değilse, öldükten sonraki hayatın da olabileceği, Allah'ın onu da yaratmaya gücünün yeteceği akla uzak gelmeyecektir.
Çocuk ölen annesini, kardeşini tekrar görme arzusu içerisindedir. Ve bu arzu ona oldukça sıcak ve anlamlı gelmektedir. Hatta kabir ve tabuta girmiş olsa bile, Cennette tekrar görüşme arzusu çocuğa teselli verecek önemli bir yaklaşım olacaktır. Özellikle çocukluk döneminde ve aynı zamanda ergenliğe kadar uzayan dönemde çoğu çocuk için Cennet, bulutların içinde veya uzay boşluğunda bir yerde bulunmaktadır. Cennetin somut, yerleşik tanımlamaları lise yıllarına kadar uzanmaktadır.80
Annesi ölen bir çocuğun dünyasındaki dalgalanmalar oldukça ciddidir. Okul çağına gelmemiş çocukların gömme törenlerinden uzak tutulması tavsiye edilen bir durumdur. Çocuğa, "Annen Allah'ın sevgili kulu olduğu için öldü" biçimindeki açıklamalar çocuğu başka sorulara iteceğinden bundan ziyade; sevdiklerine öbür dünyada tekrar annesine kavuşacağını belirten açıklamalar81 çocuğa daha uygun tavsiyelerdir.
Çocuk ölen bir yakının nereye gittiğini sorması ve gittiği yerin nasıl bir yer olduğunu merak etmesi normaldir. Çocuk sebepsiz bir harekete anlam vermemektedir. Her olayın bir sebep-sonuç ilişkisi bulunduğuna inanır. Bu ilişkinin nasıllığı yaş gruplarına göre değişir.
Çocukları en çok meşgul eden ve onların sürekli alakalarını çeken konulardan birisi de "ahiret" hayatıdır. Bunları ölüm, ölüler, ölüm sonu hayatında insanın karşılaşacağı işlemler ve durumlar oluşturmaktadır. Çocuklar (7 - 9 yaş) insanın nasıl doğup öldüğünü, öldükten sonra dirilip dirilmeyeceğini, nasıl ve neden dirileceğini, ölenlerin şimdi diri olup olmadıklarını, ölenlerin neden geri dönmediklerini, orayı gerçekten merak ettiklerini, Allah'ın ölümü bize neden verdiğini, Cennetin ve Cehennemin gerçekten varolup olmadığını, Allah'ın her ikisini de neden yarattığını merak etmektedirler.82