4 ve 6 yaşlar arası ile 11-12 yaşlarında ve okula ilk defa başlama döneminde okul fobisi zirve yapar ama her yaşta ve her sınıfta görülebilir. Her çocuk okula başlarken tedirginlik yaşar, bu tedirginlik iki hafta içinde düzelir. Ancak kimi olgularda ve ortalama her 20 çocuktan birinde farklı boyutlarda yaşanır okul korkusu. Bu noktada okul fobisine zirve yaptırmamak için aileye çok iş düşer.
İlkokula başlama, okul olgunluğu (fiziksel- zihinsel-duygusal-sosyal), anneden ayrılma kaygısı, sosyal beceriler, zeka gelişimi, duygusal zeka, sosyalleşme/ arkadaş ilişkileri, okul başarısızlığı, dikkat eksikliği, motivasyon güçlüğü, zaman yönetimi, okul seçimi, meslek seçimi, gelecek planlama, karşı cinsle ilişkiler, SBS, ÖSS, uykusuzluk, beslenme bozuklukları, TV-internet-oyun bağımlılığı, beden takıntısı, alkol-sigarauyuşturucu kullanımı, cinsel kimlik, vizyon geliştirme konularını içeririr.
Okul uyumu için yapılması gerekenler n Tatil sonrası okul uyumu için yapılması gereken testler vardır. Bu sürecin iyi değerlendirilmesi çocuğun okula uyumunun sağlanması için anne babanın çocuğunu tanıması ve anlaması gerekmektedir. Çocuğun anlaşılması ve tanınması için yapılmasını önerdiğimiz testler vardır. Okul konusunda sorun yaşayan anne babaların bu konuda duyarlı olmaları çocuğun okula uyumu ve başarısını olumlu yönde etkileyecektir.
Okul öncesi/Ana sınıfı (4 yaş) için yapılması gereken testler:
Agte
Denver
Frostig
Porteus
L. DÜSS
Ana sınıfı 5 yaş için yapılması gereken testler:
Frostig n Porteus
Peabody/Alıcı dil testi
OKHT
L.DÜSS
İlköğretim için yapılması gereken testler:
WISC-R
CAT/TAT
COG
SPM
Lise için yapılması gereken testler:
MMPI /TAT
COG
SPM
DAUF
NVLT Okul fobisi (korkusu) nedir?
Okul fobisi ya da okul korkusu; çocuğun tam gün okulda kalamaması ile tipik bir sorundur. Çocuk okula hiç gitmeyebilir. Gittikten sonra tekrar evine dönebilir. Okul saatlerinde zorluk çıkararak gidebilir. Gitse de gün boyu okulda yaşayacağı sıkıntının bedelleri daha yüksek olabilir.
Yarış ve performans kaygısı
Bir yandan evlerdeki yoğun teknolojinin verdiği konfor ve haz duygusu çocukları iyiden iyiye eve bağlıyor. Bir yandan sürekli pompalanan korku kültürü; ebeveynleri güvensizliğe ve çocuklarına dönük aşırı korumacılığa itiyor. Diğer yandan ise pedagojik formasyonu zayıflamış sınav odaklı eğitim sistemimiz de bu gelişmeleri biraz ıskalıyor. Bütün bunların üzerine okullaşma (kariyer) yarışının körüklediği performans kaygısı da eklendiğinde okul fobisinin son yıllarda artması anlaşılır bir durum. Ailelerin işi şansa bırakmayıp profesyonel yardıma erken başvurmaları da kliniklerimizde sıklığı göreceli olarak arttıran bir durumdur elbette.
UZM. DR. SERDAR ALPASRLAN
DR. AHMET ÇEVİKASLAN
alıntı