Eyvah!!! Kardeşim doğacak.
Birçok aile çocuğundan
-Keşke o hiç doğmasaydı.
-Ölsem de kurtulsanız, her şeyi ona alıyorsunuz, beni hiç sevmiyorsunuz… gibi suçlama ifadelerini işitir. Kardeş kıskançlığı bir çok ailenin karşılaştığı bir durumdur.
Peki, kardeş kıskançlığı bir sorun mu?
Kıskançlık insanoğlunun en doğal ve evrensel duygularından biridir. İnsanoğlunun var oluşunda, ilk insan âdemoğlunun çocukları arasında da Habil ile Kabil olayında, Hz. Yusuf’un kuyuya atılmasında yine kıskançlık vardır. Kardeş kıskançlığı, çocukların hırs ve kıskançlık gibi duygularla başa çıkabilmeleri açısından önemlidir. Sevgi, başarı, kızgınlık… gibi kıskançlık duygusu da normal bir duygudur. Ancak bu doğal duygu insanı kemiren bir tutku olmaya başlayınca, sevgiyi gözeten bir durum olmaktan çıkar.
Ailedeki birçok davranış çocuğu kıskançlığa itebilir. Örneğin, anne-babanın çocuklardan birini gözbebeği olarak belirlemesi, çocuğu etiketlemeleri,(birinin akıllı ve zeki olarak nitelemeleri, diğerinin tembel olarak nitelenmesi gibi…) kavgalarında taraf tutmak, yargıç görevi üstlenmek, çocukları birbiriyle kıyaslamak, cinsiyet ayrımı yapmak, hatalarını reddetmek gibi…
Çocuklar Kardeş Olgusuna Nasıl Hazırlanmalı?
Hamilelik döneminden başlayarak özelliklede yaş farkı az olan çocukların kardeş olgusuna hazırlanması gerekiyor.
• Hamilelik döneminde babası yada başka bir aile üyesi(babaanne, anane, bakıcı) büyük çocuğun bakımıyla ilgili yemek yedirme, banyo yapma… gibi işlere başlayabilir. Böylelikle anne hastanedeyken yada bebekle meşgulken, ihmal edildiği, yaşantısının değiştiği fikrinin önüne geçilmiş olur.
• Bebek doğmadan önce, annelerin zaman zaman çocuklarının bebeklik resimlerini çıkartıp onlarında büyümeleri için emek harcandığı vurgulanmalıdır. Bir zamanlar kendisinin de küçük bir bebek olduğunu hatırlamak çocuğu rahatlatacaktır.
• Bebek odası için yapılacak alışverişe büyük kardeşi de götürerek onunda fikrini alın. Gelen misafirlere bebek odasını o gezdirsin.
• Doğumdan sonra anne kendine geldiğinde babayla beraber hastaneye ziyarete gidilebilir. Ziyaret sırasında oda kalabalık olmamalıdır. Anne, baba ve kardeşlerin olması önemli.
• Gelen ziyaretçilerin ilgi odağı yeni doğan bebek ve anne olacağından, büyük çocuğa “artık senin pabucun dama atıldı” gibi ifadelerde bulunmamaları konusunda uyarmak çocuğun kardeşini kabullenme sürecini kolaylaştıracaktır.
Anne baba olarak sanki bebek önemsizmiş gibi konuşmak “sen bizim biricik çocuğumuzsun, biz seni seviyoruz, sen bizim için daha kıymetlisin… gibi ifadeler çocuğun yeni kardeşi kabullenme sürecini uzatacaktır. Zamanla bebeğin kendi tahtını sarsmadığını gören çocuk rahatlayacaktır.
Abdullah Purtaş
.ALINTIDIR.