İNTERNET BAĞIMLILIĞI

Bilgisayarın yaşantımıza girmesiyle yararlarının yanı sıra, zararları da son zamanların tartışma konusudur. İnsanın Bilgisayarla ilişkisi başta ‘’takıntı ‘’ olarak adlandırılırken şimdilerde ‘’bağımlılık ‘’ şekliyle tanımlanmaktadır.

Araştırmalarda 3 tip bağımlılık tespit edilmiş:
1- Oyun Bağımlılığı
2- İnternet Cafe Bağımlılığı
3- Sanal sohbet Bağımlılığı



OYUN BAĞIMLIĞI: Bunun yalnızca çocuk ve ergenleri kapsadığını düşünüyorsanız yanılmaktasınız. Oyunlar 11 yaş ile 35 yaş arasını ciddi şekilde etkilemekte. Erkekler kadınlara göre 4 kat daha fazla ilgililer üstelik.
Genel olarak çok oyunculu rol yapma oyunları denilen bu oyunlarda amaç sanal bir evrende bir karakter oluşturarak yetenek ve güçlerini en üst seviyeye çıkarmak.
Bu oyunların en ünlülerinden World of War Kroft dünya çapında kayıtlı 5 milyon oynayıcısı bulunmakta. Yine yenilerden O Gama adlı oyunu şu an da Türkiye’de 230 bin kişi takip ediyor. Toplamda da 1 milyon kişinin strateji ve rol yapma oyunlarını oynadıkları tahmin edilmekte. Bu oyunların satış fiyatları yüksek olsa dahi çok ciddi bir alıcı kitlesi var.
Dozunda bırakıldığında aslında, kişi için hayatın getirdiği zorluklarda kısa süreli bir kaçış belki bir beyin jimnastiği olabilir. Ancak aşırıya kaçanlar için bunun bir madde bağımlılığından hiçbir farkı yok. Tıpkı uyuşturucular gibi, yaşamın büyük bölümünü kaplıyor, ondan başka bir şey düşünülmüyor ve gerçek hayattan kopuluyor.

Bazı ülkeler Çin gibi sorunu yasaklarla çözmeyi deniyorlar. Bu oyunlar 24 saat sürdüğü için belli bir soru yok ve ne kadar vakit ayırırsanız o kadar başarılı oluyorsunuz. Çünkü siz oynamasanızda başka oyuncular tarafından oyun devam ettirildiğinden bu bir kar döngüye dönüşüyor.
Bu yüzden Çin hükümeti 3 saatten fazla bilgisayar başında kalmayı yasaklamış durumda ve online olarak ta denetim yapmaktadır. Japonya da ise 300 bin Japon genci bu oyunlar yüzünden odalarına kapanmış durumdadır. Yalnızca akşam yemeği için çıkanlar ve Ayda bir CD almak için sokağa çıkanlar dahi var. Daha da kötüsü 10 yıldır hiç odasından çıkmayan hikikomori denilen bir grup var ki, bu çok ciddi bir problem.

İNTERNET BAĞIMLILIĞI

Dünya genelinde 140 kişi olduğu tahmin edilip her ayda bu rakamın % 12 arttığı düşünülmektedir.
İnternet bir yan alan teknolojik bir mucize olarak değerlendirilirken, aynı zamanda bireylerin kişisel becerilerinin negatif etkilendiği söylenmektedir.
Türkiye ye ilk olarak ünv. Gelmiş olan internet daha sonra işyeri ve evlerimize girmiştir. Kullanıcı kitlesinin genişlemesi ise İNT. KAFE’ler sayesinde olmuştur.
İnternet Kafeler saat üzerinden kiralama sistemi ile çalışan, ev veya işyerlerinde internet erişimine sahip olamayan kişilere bu imkânı sunan mekânlardır.
İnternet kafeler mekânın kullanım amacına bağlı olarak farklılaşabilmektedirler. Oyun oynayanlar İnternet erişimi için kullanılan ve her ikisi içinde kullananlar olarak ayrılabilir.
Bu mekânlara devam edenlerin büyük bir kısmı gençlerden oluşmaktadır. Yasal olarak 15 yaşın altının içeriye alınmaması gerekirken bu konu çoğu zaman uyulmamaktadır. Bu mekânlar genelde 15–25 yaş arası gençlerin tercih etmesi bilgisayar ve internete olan yoğun ilgisinin göstergesi sayılabilir.
İnternet kafeler, faydalı birçok amaç için kullanılabileceği gibi, kişilerin bu mekânlar vasıtasıyla sapma göstermeleri yani toplumsal açılan kabul görmüş değer ve yapılardan uzaklaşmaları söz konusu olabilir.
Bu sapmalarda ilk akla gelen cinselliktir. İnternet kafeye devam edenlerin, buradaki aktivitelerine bakılacak olursa % 12’sinin erotik sitelere girdiği dikkat çekmektedir. Yine yapılan araştırmalarda % 15’nin seks içerikli Chat odalarına ve porno sitelerini ziyaret ettiği tespit edilmiştir.
Sanıldığından çok daha fazla insan internet yolu ile bir seks bağımlısı haline gelmektedir. Bu siteler her türlü sapkınlığa sömürüye ve istismara açık, cinsel şiddet, taciz ve ensest ilişkileri, teşhircilik ve çocuk pornolarını sanki normalmiş gibi sergilemektedirler.
Bir süre sonra neyin normal neyin normal olmadığını ayırt edemeyecek duruma gelmemek için denetlemelerin yapılması çok önemlidir.

SANAL SOHBET BAĞIMLILIĞI

Bu dünyada kimlikler kaygan ve değişkendir. Sanal cemaatlerde güvenilirlik son derece azdır.
Hayatın başka hiçbir alanında kendini gerçekleştirme şansı bulamayan birey ‘’her istediğini yapabildiği internette aslında kendindeki bu çelişkiye de törpülemekte.
Yeni arkadaşlıklar, yeni ortamlar, yeni bir yaşamla karşı karşıya olduğunu varsayan kişi bütün bunlara bağlanmak zorunda değildir. İstediği zaman her şeyi silip yeniden bir kimlikle bu oyuna başlayabilir.
Chat yapanlar, Chat yoluyla görüştüğü kişinin olduğu gibi davranmayıp yalan söylediğini düşünmekte, karşısındaki kişinin verdiği bilgilerin doğruluğuna inanmamakta ve karşıdaki kişi doğru söylese de yalana başvurmaktadırlar.
Chat sırasında kadınları % 52 erkeklerin % 30 bu tanışmalarda çizilen karakterler ideal diye tanımladığımız prototiplerden oluşmaktadır.
Chat yaparak sorunlarından uzaklaştığını zenneden kişiler, aslında yeni sorunlarla da karşı karşıyadırlar.
Örneğin sorunlu evlilikler, eşleri daha çok soruna boğarken, gençlerde de okul başarısızlıklarına neden olmaktadırlar. Eğer ki gerçek hayattaki arkadaşlarınızın ve ailenizin, yerine Chat odasındaki arkadaşlıklara tercih etmeye başladıysanız, bağımlı olduğunuzun göstergesi sayılmaktadır.
Bu kişileri, Chat yapmayanlardan ayırtan en önemli şey sanal ortamdaki özgürlüktür. Sınırsızlık ve özgürlük karşısında gerçekten uzaklaşırlar. Ama hayat bir kurallar zinciridir.


Pedagog Ebru Erdoğan


.ALINTIDIR.

bir sıra az oyun oynamıyordum bitirene kadar kalkmazdım

allahtan öyle bir alışkanlığım yok artık, 2-3 tane seri oyunum var onların yenisi çıktıkça onları oynuyorum

konu için teşekkürler

Rica ederim