Neden Okulöncesi Eğitim
Okul öncesi eğitim, doğum öncesinden temel eğitime kadar geçen sürede çocuğun sosyal, zihinsel, bedensel ve duygusal gelişimi destekleyen ve kişiliğin büyük oranda tamamlanmasını sağlayan eğitim sürecidir. Söz konusu eğitim önce ailede başlar, sonra çeşitli kurumlarda devam eder. Okul öncesi eğitim süreci, 0–3 yaş arası dönem ve 3-6 yaş arası dönem olmak üzere iki döneme ayrılır. 0–3 yaş arası dönemde çocuğun eğitimi mutlaka anne baba tarafından yapılmalıdır. Bu süreçte anne baba çocuğuyla yeterince ilgilenmelidir. Eğer anne çalışıyorsa, çalışmadığı zamanı çocuğuyla geçirmelidir; çünkü annenin çocuğa vereceği sevgi, sıcaklık ve şefkat hiçbir bakıcı veya kurum tarafından verilemez. Annenin çalışma saatlerinde çocuğu herhangi bir eğitim kurumuna veya bakım evine verilecekse, bu yerler çok iyi araştırılmalı, bakıcı tutulacaksa bakıcının eğitim almış olmasına dikkat edilmelidir.
İnsan beyni hacim olarak en çok 0–3 yaş arası dönemde büyür ve zekâ oluşumunun yarısı 4 yaşında tamamlanır. Okul öncesi, süreçte kişiliğin ve temel gelişim alanlarının büyük çoğunluğu tamamlanır. Çocuğun bu dönemde edindiği olumlu deneyimler, ileriki yıllarda beyinsel faaliyetlerinde belirleyici bir etkiye sahiptir; çünkü çocukluk döneminde beyin daha aktiftir ve öğrenilen yaşantılar daha kalıcıdır. Benjamin Bloom’un yaptığı çeşitli araştırmaların sonucunda ortaya çıkan şaşırtıcı gerçek, çocuğun dört yaşına geldiği zaman zekâsının yaklaşık yüzde 50’sinin oluşmuş olduğudur. Sekiz yaşına geldiği zaman bu yüzde 50’ye yüzde 30 eklenir. Geri kalan yüzde 20 de on yedi yaşında tamamlanır (Dodson).
Zekânın gelişmesini büyük oranda etkileyen çevresel faktörlerdir. Bu nedenle çocuğun duyu organlarına hitap eden zengin uyaranların olduğu ortamları hazırlanmak her anne babanın birincil görevi olmalıdır. Çocuğun bilişsel yönü kadar önemli diğer bir alan da çocuğun sosyallik yönüdür. Sosyal beceriler, kişilik yapısıyla doğrudan bağlantılıdır. Kişiliğin biçimlenmesinde aile içi etkileşimin katkısı oldukça fazladır. Bundan dolayı anne baba çocuğu sosyal yaşama hazırlamak için elinden gelen gayreti göstermelidir. 3 yaşından sonraki dönemde çocuğun eğitimi hem aile ortamında, hem de okul öncesi eğitim kurumunda sürdürülmelidir. Eğitim kurumunun temel görevi çocuğun eksik kalan yönlerini tamamlamak, temel gelişim alanlarını ve dilsel gelişimini destekleyerek temel eğitime hazırlamaktır. Kurumda verilen eğitimin benzeri veya alternatifi ailede verilemez; çünkü kurumlarda eğitim belli bir plan ve program çerçevesinde öğretmenler tarafından verilir. Eğitim kurumları, çocuk bakımevleri veya kreşlerle karıştırılmamalıdır.
Eğitim kurumları 3 ve 3 yaş üzeri çocuklara eğitim veren yerlerdir. Çocuk yuvaları, çocuk kulüpleri, çocuk evleri ve anasınıfları birer eğitim kurumudur. Birçok çocuk bakımevi ve kreşte de eğitim verilmektedir; fakat eğitim çalışmaları bu yerlerin asıl kuruluş amaçlarında yer almaz.Okul öncesi eğitim kurumunda çocuk, kişilik özelliklerine ve gereksinimlerine göre eğitim alır. Uyum sürecinde eğitim çalışmalarına çocuğun bildikleriyle başlanır, sonra bilgi ve becerileri yaşayarak öğrenmesi sağlanır. Bunun için de en etkili öğrenme biçimi olan oyun, eğitim ve öğretim amaçlı kullanılır. Çocuğu sınırlayıcı ceza yöntemleri uygulanmaz; problem davranışlar, çevresel koşulların değiştirilmesiyle, olumlu davranışların kazandırılmasıyla ve ödüllendirmeyle azaltılır veya ortadan kaldırılır.
Çocuğun sosyal gelişimi için gerekli olan ve insanlarla etkili iletişim kurabilmesinin temellerinin atıldığı arkadaşlık ilişkileri okul öncesi eğitim kurumlarında yoğun olarak yaşanır. Birçok ebeveyn, çocuğunun bulunduğu çevrede yeteri kadar arkadaşı olduğunu söyleyerek çocuğu eğitim kurumuna vermemektedir. Oysa eğitim kurumları çocuğun sadece arkadaş bulabileceği bir yer değildir, ayrıca buradaki arkadaşlık ilişkileri daha organizeli ve işbirliğine dayalı arkadaşlıklardır.Herhangi bir kurumdan eğitim almayan çocuklar ilköğretime başladıklarında ortama uyum sağlamakta zorlanırlar. Uyum süreci birkaç haftayı almaktadır. Çocukların bir kısmında okula karşı bir korku oluşur ve haftalarca bu sorunla mücadele edilir. Okul öncesi eğitimi alan çocuklar, yeni ortama çok çabuk uyum sağlayarak, diğerlerine oranla daha başarılı bir performans gösterirler.
Okul öncesi eğitim kurumlarının çocuklara sağladığı yararlardan birkaçı şöyle sıralanabilir:
· Yaratıcı, bilimsel ve eleştirel düşünme becerisi gelişir.
· Bağımsız davranışlar edinir.
· Hayal gücü genişler.
· Kendi duygularını tanır ve nedenini öğrenir. Duygularını ifade edebilme becerisi kazanır.
· Başkalarının duygularını tanıyarak empati kurmayı öğrenir.
· Sorunlarla başa çıkma yetisi gelişir.
· Öz bakım becerileri kazanır.
· Psikomotor gelişimi desteklenir.
· Etkileşimde bulunma ve iletişim kurma becerileri artar.
· Yaşadığı ortamı gözleme, veri elde etme ve bu verileri aktarma becerilerini edinir.
· Arkadaşlar edinir; arkadaşlık kurmayı ve arkadaşlık ilişkilerini öğrenir.
· Kendini daha iyi tanıma olanağı bulur ve başkalarıyla benzer ve farklı olan özeliklerini ayırt eder.
· Okumaya karşı ilgi duyar.
· Sorumluluk sahibi olur.
· Sanata ve estetiğe olan ilgisi çoğalır.3-6 yaş arası çocuklar için MEB tarafından hazırlanmış okul öncesi eğitim programına göre çocuğun kazanabileceği davranış ve beceriler şöyle özetlenebilir:
Bilişsel ve Dilsel Alan
Boyut, renk, biçim vb. farklı durumlarda gördüklerini, bu durumlarla ilgili sonuçları ve bütünlük içinde yer alan nesne ve olayları söyleyebilir. Nesne, olay veya olguları çeşitli özelliklerine göre eşleştirebilir, sıralayabilir, gruplandırabilir. Sayma, toplama ve çıkarma ile ilgili birçok işlemi yapabilir. Sayı, geometri, trafik işareti gibi günlük yaşamda çok sık karşılaştığı sembolleri tanıyabilir. Altında-üstünde, içinde-dışında, sağında-solunda vb. konum kavramları ile ilgili verilen yönergeleri uygulayabilir.Zamanla ilgili kavramları, belirli etkinliklerle ilişkilendirebilir ve olayları neden-sonuç ilişkisine göre değerlendirebilir. Karşılaştığı problemleri tanımlayabilir, çözüm yollarını sıralayabilir ve en kolay yoldan çözebilir.Dili gramer kurallarına uygun olarak ve etkili bir şekilde kullanabilir.Duyduğu sesleri birbirinden ayırt edebilir ve seslerin kaynağını ve özelliklerini söyleyebilir.
Psikomotor Alan
Sürünme, yuvarlanma, çeşitli şekillerde yürüme, tırmanma, atlama, sıçrama vb. bedensel koordinasyonu gerektiren hareketleri yapabilir.Hareket halindeki nesneleri elleriyle yakalama, ayağıyla durdurma, nesneleri uzak mesafedeki bir hedefe atma, topu zıplatma vb. hareketleri yapabilir.Nesneleri doğru bir biçimde takma, çıkartma, şekiller çizme, nesneleri birbiriyle bağlama vb. el-göz koordinasyonu gerektiren becerileri kazanabilir.Tek ayak üzerinde durma, çeşitli şekillerde çizilmiş çizgiler üzerinde tek ayakla yürüme vb. denge gerektiren hareketleri yapabilir. Büyük ve küçük kasları kullanarak güç gerektiren hareketleri yapabilir.
Sosyal-duygusal Alan
Duygularını fark ederek nedenlerini ve sonuçlarını söyleyebilir, müzik, dans ve resimle ifade edebilir. Ayrıca duygularını denetim altına alabilir.Kendi isteğiyle bir işe başlama ve işi bitirme yeterliliğine sahip olabilir.Canlı varlıklara ve farklı gelişen insanlara karşı daha duyarlı davranabilir.Grup etkinliklerine kendi isteğiyle katılma, grupta sorumluluk almaya istekli olma, sorumluluklarını yerine getirme, grubun kararlarına bağlı kalma gibi akranlarıyla olan ilişkilerini sürdürebilir.Toplumda farklı rollere sahip bireyler ve aynı bireyin farklı rollerinin olduğunu, kendi kültürünün özelliklerini ve başka kültürlerin de olduğunu fark edebilir.Yaşadığı ortamdaki durum ve olayların estetik özelliklerini anlayabilir, çevresini estetik yönünden düzenleyebilir, müzik, resim, bedensel ve el becerilerinde özgün eserler ortaya koyabilir.
Öz Bakım Becerileri
Giysilerini giyip çıkarma ile ilgili becerileri kazanabilir.Dengeli ve sağlıklı beslenme ile ilgili kuralları bilebilir ve uyabilir.Sağlıklı yaşam için gerekli olan temizlik kurallarını ve dinlemeyle ilgili doğru davranışları sergileyebilir.Tehlike oluşturabilecek durumlardan ve tehlikeli olan ortamlardan korunabilir.
Okul Öncesi Eğitim Kurumları
Okul öncesi eğitim kurumları Milli Eğitim Bakanlığı ve Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağlı olarak faaliyetlerini sürdürür. Bağımsız anaokulları, ilköğretim okulları içerisinde açılan anasınıfları ve kız meslek liselerinin bünyesinde bulunan uygulama sınıfları Milli Eğitim bakanlığı’na bağlıdır. Bu kurumlar resmi ve özel olarak faaliyet gösterir. Çocuk yuvaları, çocuk bakım evleri, çocuk kulüpleri ve çocuk evleri sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağlıdır. Ayrıca Üniversitelerin bünyelerinde kurulan uygulamalı anaokulları, anasınıfları ve kreşler ile özel iş yerlerinin çalışanlarının çocukları için açtıkları kurumlar da vardır.Türkiye’de 2005 yılı verilerine göre 0–6 yaş arası çocuk sayısı 7 milyon civarındadır. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı resmi ve özel 12212 adet anaokulu ve anasınıfı bulunmaktadır. Bu sayının yüksek görünmesinin nedeni Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı kamu ilköğretim okullarının bünyesinde bulunan anasınıfların (11230 adet) çokluğundan kaynaklanmaktadır. Özel anasınıfı sayısı sadece 129 adettir. Toplam anaokulu sayısı ise, 783 adettir. Bu kurumlarda yararlanan çocuk sayısı 358499’dur. Bu sayılara göre 7 milyon çocuktan yaklaşık yüzde 5’i okul öncesi eğitimi almaktadır. Okul öncesi eğitim özellikle Avrupa ülkelerinde oldukça önemsenmektedir. Örneğin, Fransa’da yüzde 100, Almanya’da yüzde 70 dolaylarındadır.
.ALINTIDIR.