Sınıfınızın düzenini sürekli olarak bozan ve ödevlerini ayda yılda bir tamamlayan öğrenciniz belki de isteye dileye başınıza dert olmuyor; belki Dikkat Eksikliği Sendromu (DES) belirtileri gösteriyordur. Aynen bunun gibi sürekli camdan dışarı bakan öğrencinizin amacı size aldırmazlık etmek değildir ama DES sonucu gelişen davranışlarını sergiliyordur. Bu sendrom dürtüsel davranmaya, dikkati tek bir konuya yoğunlaştıramamaya ve kimi zaman da aşırı hareketliliğe neden olur. Neyse ki, doğru ve erken teşhis edilen Dikkat Eksikliği Sendromu, bir uzman tarafından önerilen tedavi yöntemleri ve öğretme yöntemleri ile sınıfta başarı şansı doğurmaktadır.
Diğer öğrenme zorlukları gibi Dikkat Eksikliği Sendromu olan çocuğun başarısı, öğretmeninin sorunu anlaması ve sınıfta gerekli düzenlemelere gitmesi ile mümkündür. Öğretmenler bu konuda rehberlik öğretmenleri, okul psikologları, ebeveynler ve doktorlarla birarada çalışmalıdır.
Öğrencinizde Dikkat Eksikliği Sendromu Olduğunu Nasıl Anlarsınız?
Dikkat Eksikliği Sendromu olan çocukların çoğunda, okula başlamadan önce sendromun belirtileri fark edilmez. Bir çocuğun, dürtüsel davranışları, dikkatini toplayamaması ya da hiperaktif davranışları sınıfta huzuru bozduğu ve öğrenmeyi engellediği için dikkat çeker.. Doğal olarak öğretmenlerden teşhis koymaları beklenemez ancak öğretmen çocuğun bir uzman tarafından test edilmesini önerebilir. Özel öğretme yöntemleri ise teşhisin konulmasından önce bile yararlı olacaktır.
Bir uzmana gösterilmesi tavsiye edilen çocukların, sınıfta ders dinlemekte zorlanıyor ya da sinıfta neler olup bittiğinin farkında değilmişçesine davranışlar sergiliyor olması gerekir. Bu çocuklar neyin önemli olduğuna karar veremez ve dikkatlerini yönlendiremezler. Diğer çocuklar bazı konulardan bir müddet sonra sıkılıp dikkatlerini toplayamazken, Dikkat Eksikliği olan çocuklar sürekli olarak dikkatlerini toplayamazlar. Bir işi bitirmeden bir başka işe başlar, harketlerinin doğuracağı sonuçları önceden düşünemezler. Özetle Dikkat Eksikliği olan bir çocuk, yaşına göre değil daha küçük yaşta bir çocuğun davranacağı gibi davranır.
Dikkat Eksikliği Sendromu olan çocukların çoğu hiperaktif davranışlar sergiler; yerinde oturamaz ve sürekli hareket halindedir. Sıralarını bekleyemez ve söz almadan konuşmaya başlarlar. Bu hareketler değişik ortamlarda ve değişik konularda aynı sürekliliği gösterir ve çocuğun öğrenmesini ciddi boyutlarda engeller.
Eğer öğrencinizde Dikkat Eksikliği Sendromu ya da başka bir öğrenme sorunu gözlemlerseniz, öğrencinizin davranışlarını -tamamlayamadığı ödevleri, yerinden ne sıklıkla kalktığı gibi...- kağıda dökmenizde büyük yarar vardır.
Öğrencinizin sorunları tartışmak üzere anne babası ile görüşmeli ve fikir alışverişinde bulunmalısınız. Çocuğun davranışlarını etkileyen başka etmenler varsa bunları en iyi öğrenebileceğiniz kaynak anne babadır.
Öğrenciniz İlaç Kullanıyorsa
Dikkat Eksikliği Sendromu olan çocukların %90 ı ilaç kullanmaktadır. Öğretmen doğal olarak ilaç tavsiye edemez ama çocuğun bir uzmana götürülmesini anne babaya önerebilir. Eğer uzman çocuğa ilaç verirse o zaman ilacın ne olduğunu, ne gibi yan etkileri olduğunu öğrenmelisiniz. Doğru dozda verilmiş ilaç çocuğu uyuşturmamalı, yalnızca dikkatini tek bir konuya odaklayabilmesini sağlamalıdır.
İlaç çocuğun hiperaktif davranışlarını bir süre engellese de, sınıfbaşarısı ya da sosyal sorunlar devam edecektir. İlaç bir sonuç değil sadece bir araçtır.
Çocuğa ilacı bir yetişkin tarafından verilmeli ancak bu sessizce ve çocuğun onuru kırlmayacak bir şekilde yapılmalıdır.
Başarılı Okulların Sırrı
Dikkat EksikliğiSendromu olan çocukların başarı gösterdiği okullar, çocukların birey olarak ele alındıkları ve ders programının buna göre düzenlendiği okullardır. Başarılı okullarda öğretmenler ve yöneticiler sorunu anlayan, bilen ve her çocuğu yetiştirmeyi amaç edinmiş kişilerdir.
Dikkat Eksikliği Sendromu olan çocuklar genellikle sınıf arkadaşları tarafından kabul edilmedikleri için onları sosyal kurallar konusunda eğitmek ve Dikkat Eksikliği Sendromu olmayan çocuklarla eşleştirmek gerekir. Başarılı okullar, anne babalarla birarada çalışarak çocuğa hedefler kararlaştırır ve bunlara ulaşılması için planlar yaparlar. Yöntemler, "bugün ulaşılacak hedef" ten, kuralları çnceden kararlaştırılmış "çğrenci sözleşmelerine" kadar çeşitlilik gösterir.
Başarılı okullar, Dikkat Eksikliği Sendromu olan çocukları "problem çocuk" olarak değil ama "problemi olan çocuk" olarak kabul eden okullardır.
Dikkat Eksikliği Sendromu Olan Öğrencilerin Bulunduğu Sınıflar İçin Öneriler
Dikkat Eksikliği Sendromu olan çocuklar disiplin kuralları ile yönetilen sınıflarda başarılı olurlar. Beklentilerin ve kuralların çcuklara önceden ve açıklıkla anlatıldığı ve derslerle ödevlerin başarılabilecek düzeyde tutulduğu sınıflar tüm öğrencilerin başarısına giden yoldur.
Öğretmenler buna ek olarak dersleri ve ödevleri daha küçük bölümlere ayırabilir ve her bölümün sonunda öğrencilere cesaret verebilir. Bazı öğretmenler dikkat eksikliği olmayan öğrencileri diğerleri ile eşleştirmenin ya da sınıfı çalışma gruplarına ayırmanın faydasına inanmaktadırlar.
Dikkatlerini toplamakta zorlanan öğrenciler, ön sıralarda öğretmenleri ile sürekli olarak göz kontağı sağlayabilecekleri bir konumda oturtulmalı; mimik ve jestlerle ilgileri toplanmalıdır.
Öğrencilere direktifleri hem görsel hem işitsel olarak iletmek çok yararlıdır. Yapılmasını beklediğiniz şeyin bir modelini çocuğa göstermeli ve düzenli aralıklarla hatırlatmalısınız.
Dikkat Eksikliği Sendromu olan çocuklar bir dersten bir başka derse geçerken bocalarlar, bunu diğer derse geçmeden kısa bir süre önce ne yapacağınızı anlatarak önleyebilirsiniz.
Sorularınıza dikkat eksikliği olan çocuğun adını söyleyerek başlamalı ve dikkatini size yönlendirmesi için birkaç saniye beklemelisiniz.
Dikkat Eksikliği olan öğrencileriniz varsa onların anne babaları ile birlikte çalışmalısınız. Bunun en pratik yolu ev ile okula arasında bir haberleşme yolu oluşturmaktır. Okulda iyi çalışan ve verilen ödevi yapan çocuğa eve götürüp anne babasına göstermek için bir not verilebilir. Çocuk her verilen ödevi yazarak öğretmenine gösterir ve böylece öğretmen çocuğun eve gittiğinde yapacak bir ödevi olduğundan emin olur!