Sınav Kaygısı
Sınav ve testlerle değerlendirilmek toplumumuzda, kişinin, okuldaki, katıldığı kurslardaki, üniversitedeki ve hatta iş hayatındaki statüsünde ve o kişiye dair verilecek önemli kararlarda önem taşımaktadır. Aslında bu durum pek çok ülke için de geçerlidir. Zeidner ve Most bu durumu “güncel toplumlar test odaklı olmuşlar ve test-tüketicisi haline gelmişlerdir” diye tanımlamışlardır. Testler sadece eğitim sürecinde değil, iş hayatında da kullanılmakta ve test sonuçları bu kişilerin kariyer gelişim ve planlarını da etkilemektedir. Sonuç olarak herhangi bir teste girmeden toplum içersinde yaşamak artık günümüzde pek de mümkün görünmemektedir.
Sınavlara yüklenen anlamlar ve sonuçları düşünüldüğünde bireylerin testlere kaygı tepkileri vermeleri oldukça anlaşılabilir. Gerçekten de aslında akademik başarısı yüksek olabilecekken kaygısı test kaygısı nedeniyle düşük notlar alan pek çok çocuk ve genç vardır. Bu kaygı mide bulantısı, ellerin terlemesi hatta titremesi, karın ağrısı gibi bedensel belirtilere dönüşebilir. Bazı yüksek kaygılı öğrenciler, önemli bir sözlü sınavla veya onları çok zorlayan bir soru ile karşılaştıklarında donup kalabilirler.
Sınav kaygısı, ilköğretimden üniversiteye eğitimin tüm aşamalarında görülebilir. Karmaşık bir yapısı olduğu söylenebilir ve yıllardır bu konuda araştırmalar yapılmaktadır. Kaygı, tipik olarak, kişinin sahip olduğuna inandığı entelektüel, motivasyonel veya sosyal kapasitesinin değerlendirildiği , ya da başarmak için bu alanlardaki yeteneklerini zorlaması gerektiğini düşündüğü durumlarda ortaya çıkar.
Kişinin sınav kaygısı yaşamasına veya kaygının artmasına neden olabilecek bir takım faktörler; bazı bireysel kişilik özellikleri, sınıf ortamının, öğretmenin ve/veya ailenin aşırı rekabetçi bir tutum içinde olması, baş etme becerilerinin biraz daha gelişime ihtiyaç duyması, kişinin ortamı/durumu değerlendirme tarzı, çocuğu/genci arkadaşları veya kardeşleri ile kıyaslamak, ailenin ve öğretmenin gerçekçi (çocuğa uygun olmayan) olmayan beklentileri, bazı algılar ve atıflar…vs. Ayrıca yüksek kaygı yaşayan öğrencilerin biraz daha kırılgan ve hassas olduklarına dair gözlemler vardır.
Test önce ve sonrasında doğru stratejiler geliştirmeyi öğretmek, baş etme becerileri üzerinde çalışmak, çocuğu/genci diğerleriyle kıyaslamamak, gerçekçi hedef ve beklentiler oluşturmak, kaygı ile ilgili bilgilenmek, düşünme şeklini değiştirmek, algıları gözden geçirmek uygun olacaktır.
Uzm. Psk Dan. Bengü Büyükdere
.ALINTIDIR.