TİKLER

Tikler belirli kas gruplarında meydana gelen, birden ortaya çıkan, yenileyici basmakalıp ve ritmik olmayan, motor hareket ya da ses çıkarma şeklinde görülen istem dışı hareketlerdir.
Eklemleri çıtırdatmak, parmakları şıkırdatmak, göz kırpmak gibi. Tikler beden kaslarından istem dışı beliren aralıklı kasılmalardır.

TİKLERİN NEDENLERİ
Tiklerin oluşmasında en fazla ruhsal nedenler etkilidir.
Tikler genellikle iç gerilimlerin veya çatışmaların yansı-masıdır.
Kişi tikler sayesinde bu gerilimlerden kurtulma çabası verir.
Tiklere engel olmaya çalışıldıkça daha fazla artar.
Duygulanma, üzülme, stres, yorgunluk arttıkça tiklerde artar.
Aşırı mükemmeliyetçi aile yapısı, sıkı eğitim, çocukların her hareketinin sınırlandırılması vb. etkenler tik oluşmasına neden olur.
Çocuğa gösterilen ilgi ve sevginin yetersizliği.
Olumsuz benlik algısı.
Bireyin kendine güveninin az olması.
Kişinin pek çok davranışının eleştirilmesi.
Çocuğun yeteneklerinin üstünde zorlanması.
Anne- baba arasındaki geçimsizlik.
Aile içi iletişim bozukluğu.
Çocuğun yaşadığı ortamın kaygı verici ve güvensiz olması.
Kardeş kıskançlığı.
Okulda aşırı baskı.
Yetersiz biyolojik gelişme ve olumsuz çevre etkilerinin bir araya gelmesi.
Uzun süren bazı rahatsızlıklar (örn: uzun süren burun akıntısı sonrasında burun çekmenin tik haline gelmesi).

AİLEYE ÖNERİLER
Çocuk 3-4 yaşına kadar bu davranışı gösteriyorsa anne baba tarafından görmezlikten gelinebilinir. Ancak ilerleyen yaşlarda devem ediliyorsa müdahale edilmelidir. Çünkü zamanla alış-kanlık haline gelir.
Çocuğun sevildiği hissettirilerek, olumlu bir benlik algısı ve kendine güven duygusu geliştirilmesi sağlanmalıdır.
Çocuğun yeteneklerinin üstünde zorlamaktan, başkalarıyla kıyaslamaktan ve sürekli eleştiril-mekten kaçınılmalıdır.
Korku ve gerginlik karşısında arttığı için tike karşı sert tepki göstermek tiklerin giderek artmasına neden olur.
Çocuğa sürekli ikaz edip bu tiki yapmaktan vazgeçmesini istemek onu duygusal ve fiziksel yük altına sokmakta, bu da çocukta tiklerin devam etmesine neden olmakta ya da yeni tiklerin oluşmasına yol açmaktadır.
Ailedeki tüm bireylerin bu davranışı ön plana çıkartarak rahatsız olduklarını sık sık dile getirmeleri tike bağlı kaygıyı artırarak davranışı sıklaştırabilir.
Tiklerin ne olduğu anne baba tarafından tam olarak öğrenilmeli ve çocuğunda öğrenmesine yardımcı olunmalıdır. Çocuk ne kadar bilgili olursa tikleriyle o kadar kolay başa çıkabilir. Anne baba da çocuğa tikleri konusunda daha kolay yardımcı olur.
Çocuğun arkadaş ilişkilerinde zorlanmasına neden olan sosyal beceri eksikliklerinin giderilmesi için çok küçük yaşlardan itibaren farklı sosyal çevrelere sokulması önem taşımaktadır (Örn:alış verişe götürmek, yaşıtlarıyla oynaması sağlamak, sokakta oyun oynamasına izin vermek, anaokuluna göndermek gibi).
Çocuk tikleri bir süre durdursa dahi bu tiklerin onun kontrolünde olmadığı bilinmelidir. Çocuk okulda tiklerini bastırabilir eve gelince artarak devam eder. Bu durumda çocuğa okulda tiklerini bastırdığını evde ise bilerek yaptığı düşünülmemelidir.
Tikler çocuğun özgüvenini tehdit eder, sosyal uyumunu bozar. Tikleri olan çocuklar genellikle sosyalleşme konusunda ve arkadaş edinmede zorlanırlar. Bu çocuklara anne-baba, öğretmen destek olarak sosyalleşmesini sağlamalıdırlar.
Çocuklar alay edilmeye karşı korunmalıdır. Bütün çocuklar evde ve okulda güvenli ve tehdit olmayan bir çevreyi hak ederler.
Bunların dışında tiklere müdahalede çok yönlü yaklaşım gerekmektedir. Aileye danışmanlık, çocuğa psikoterapi ve davranış terapisi ile ilaç tedavisi de uygulanabilir.
alıntı