Dinlendirici oyunlar
1-ÜÇ TOP
Bu bir top ( Bir elin işaret parmağı ile baş parmağı birleştirilir.)
Bu da bir top ( İki elin bütün parmakları karşılıklı birleştirilir.)
Ve işte kocaman bir top daha (Kollar başın üstünde daire yapılarak birleştirilir.)
Haydi sayalım toplarımızı
Bir…iki…üç… (Birinci, ikinci, üçüncü, hareketler sırasıyla yapılır.
2-KARDEŞİMİN TOPU
Kardeşimin bir topu var (İki elin bütün parmakları karşılıklı birleştirilerek top yapılır.)
Yumuşacık, yuvarlak (Parmaklar esnetilir.)
Bir de çekici var (Bir el yumruk yapılıp sallanır)
Bak vuruyor yavrucak (İki el yumruk yapılır, üst üste vurulur.)
Borazanı düt..düt.. diye.
Öttürür de öttürür. (Eller boru gibi yapılıp, ağza götürülür.)
Bazen de ceee yapıp,
Herkesi güldürür. (İki el ile yüz kapanıp, açılır.)
3-SAR MAKARAYI
Sar, sar, sar makarayı (iki el döndürülerek sarma hareketi yapılır.)
Çöz, çöz, çöz makarayı (eller ters yönde döndürülerek çözme hareketi yapılır.)
On kilo pekmez (iki elin parmakları öne doğru uzatılıp gösterilir.)
Yala, yala bitmez (iki el sıra ile ağza götürülerek yalama hareketi yapılır.)
Beşi sana, beşi bana (bir el öne uzatılır, diğer el göğse konulur.)
Ayşe… (eller üç kez alkışlanır.)
Fatma… (üç kez alkışlanır.)
Boncuk… (üç kez alkışlanır.)
Aslan geliyor, kaplan geliyor (eller ve kollar sıra ile yana açılır.)
Çekilin yoldan tıp… (kollar birbirine kenetlenip, bağlanır ve sessiz durulur.)
4-PARMAK KAÇ
Baş parmağım, baş parmağım nerdesin? (İki el arkaya saklanır.)
Buradayım (İki elin baş parmağı önde karşılıklı tutulur.)
Nasılsın efendim? ( Bir elin baş parmağı diğer baş parmağa doğru eğilerek hareket ettirilir.)
Teşekkür ederim. (Diğer baş parmak hareket ettirilir.)
Parmak kaç, parmak kaç (Önce sağ el, sonra sol el sıra ile arkaya saklanır.)
İşaret parmağım…
Orta parmağım…
Yüzük parmağım…
Serçe parmağım…şeklinde parmak oyunu tamamlanır.
5-ŞAP ŞAP
Şap şap diye, elleri çırparım. (Eller iki kez çırpılır.)
Pat pat diye, başlara vuralım. (Sırayla başın iki yanına vurulur.)
Haydi sessizce, kolumuzu saralım. (Kollar kavuşturulur.)
Elleri çırpalım. (İki kere eller çırpılır.)
6-ÖRDEK AİLESİ
Bu baba ördek, (baş parmak gösterilir)
Bu anne ördek, (diğer eldeki baş parmak gösterilir)
Bunlar da yavrular, (Elin diğer parmakları gösterilir)
Vak, vak diyorlar, (iki el üst üste konulur, gaga yapılır)
Derede yüzüyorlar.( yüzme hareketi yapılır)
Bir balık görünce, (el alına konularak, izleme hareketi yapılır)
Yakalayıp yiyorlar.( eller hızla vurulup, yakalama ve yeme hareketi yapılır)
7-İNSANLAR
Uzun insanlar, kısa insanlar (El ile uzun kısa hareketleri yapılır.)
Mutsuz insanlar, mutlu insanlar, (Yüz mimikleri ile ifade edilir.)
Şişman insanlar, zayıf insanlar, (Şişman ve zayıf hareketleri yapılır.)
Hızlı gidenler, yavaş gidenler, (Hızlı, yavaş parmaklarla gösterilir.)
Tembel insanlar, çalışkan insanlar.(Beden hareketleri ile canlandırılır.)
8-VÜCUDUM
Baş, gövde, bacaklar, (Vücudun bölümleri sırasıyla gösterilir.)
Hepsi benim vücudumda var. (Vücut bütün olarak gösterilir.)
Ona iyi bakarım,
Her gün spor yaparım.( Kollar omuz hizasında açılıp kapanır.)
Yararlı besinlerle, (Yeme hareketi yapılır.)
Vücuduma sağlık katarım. (Pazular gösterilerek güçlü olma hareketi yapılır.)
9-SAĞ EL, SOL EL
İşte sağ elim, havaya kaldırırım (Sağ el yukarı kaldırılır.)
Bu da sol elim gökyüzünü tutarım. (Sol el yukarı kaldırılır.)
Sağ el, sol elime bakar, (Eller karşılıklı tutulur.)
İşte böyle “şap şap��? yapar. (İki kez alkışlanır.)
10-İKİ EV
Tepede iki ev var,(İki el yumruk yapılır öne uzatılır.)
Bu evde Ayşe oturur, ( Sağ el yumruk yapılır öne uzatılır ve baş parmağı çıkarılır.)
Bu evde Fatma oturur, (Sol el yumruk yapılır öne uzatılır ve baş parmağı çıkarılır.)
Bir gün Ayşe evden çıktı, (Sağ elin baş parmağı gösterilir.)
Tepeye tırmandı, (Eller yukarı kaldırılır.)
Tepeden aşağıya indi. (Eller aşağıya indirilir.)
Bir o tarafa, bir bu tarafa baktı. (Sağ elin baş parmağı sağa sola hareket ettirilir.)
Fakat kimseleri göremedi,
Küçük evine girdi, (Sağ elin baş parmağı avuç içine saklanır.)
Ertesi gün Fatma evinden çıktı, (Aynı sözler ve hareketler tekrarlanır.)
Bir başka gün Ayşe ve Fatma, (İki elin baş parmakları kaldırılır.)
Evlerinden çıktılar.
Tepeye tırmandılar,tepeden indiler, (Eller yukarı aşağı hareket ettirilir.)
Ve birbirlerini gördüler.(Baş parmaklar karşılıklı tutulur.)
Ayşe Fatma’ya “Günaydın, nasılsın ?��? dedi.
Sonra kol kola girdiler
Ve okula gittiler.
(Sınıftaki çocukların isimleri kullanılarak, değişiklik yapılabilir. )
11-ÖRÜMCEK KARDEŞ
Örümcek kardeş duvara, (Parmaklar üst üste konur, serçe parmaktan başlanarak parmak uçları oynatılır.)
Tırmandı tırmandı,
Yağmur yağdı yağdı, (Parmaklarla yağmur yağması hareketi yapılır.)
Örümcek kardeş ıslandı, (Eller büzülüp, çene altına yapıştırılır.)
Güneş açtı açtı, (Kollar yarım daire şeklinde, yukarıda açılır.)
Örümcek kardeş kurudu,
Yavrularını toplayıp
Uykuya daldı. (Avuç içleri birleştirilip, yanağa konur.)
12-PENCERE
Odamda küçük bir pencere var (İki el yan yana açılıp, kapatılır.)
Kolunu çevirip açarım (Açma hareketi yapılır.)
Penceremden başımı uzatıp (Baş hafifçe öne uzatılır.)
Sağa sola bakarım. (Baş sağa, sola hareket ettirilir.)
Penceremin önünde temiz hava alırım. (Kollar yana açılıp nefes alınarak ciğerler şişirilir.)
Akşam olunca kapatır, (Kapatma hareketi yapılır.)
Yatağıma yatarım. (Uyuma hareketi yapılır.)
13-YEŞİL ŞİŞE
Beş yeşil şişe sallanıyor, (Baş parmak açılarak, el sallanır.)
İçlerinden biri, pat düştü yere.(Bir parmak kapatılır.)
Dört…
İçlerinden biri, pat düştü yere.(İki parmak kapatılır.)
Üç…
İçlerinden biri, pat düştü yere.(Üç parmak kapatılır.)
İki…
İçlerinden biri, pat düştü yere.(Dört parmak kapatılır.)
Bir…
İçlerinden biri, pat düştü yere.(Beş parmağın tamamı kapatılır.)
Hiç yeşil şişe sallanmıyor.(Baş olumsuz anlamda yanlara sallanır.)
14-MİKROP
Mikrop çıkmış yürümüş, yürümüş…(Sağ elin baş parmağı sol kol üzerinde yürütülür.)
Bir evin açık kapısından içeri girmiş. (Avuç ortasına gelinir.)
Bir de bakmış merdivenler var,
Başlamış çıkmaya. (Parmaklardan çıkılır.)
Üst kata çıkınca, kapıyı vurmuş. (Elin üst kısmına diğer elle vurulur.)
Tak… tak… kim o ? (Çocuk sesi verilir, sağ baş parmak sallanır.)
Ben. Bay mikrop. (Sağ elin baş parmağı mikroptur.)
Ne istiyorsun? (Çocuk sesi verilerek diğer baş parmak sallanır.)
Seni hasta etmeye geldim. (Mikrobun sesi verilir.)
Yaa… Beni hasta edemezsin. (Hayır anlamında baş iki yana sallanır, işaret parmağı saklanır.)
Bol bol uyudum, (Uyuma hareketi yapılır.)
İyi gıdalarla beslendim, (Eller ağza götürülerek yeme hareketi yapılır.)
Temiz bir çocuğum, (Vücut gösterilir.)
Aşı da oldum, (İşaret parmağı ile, iğne yapma hareketi yapılır.)
Beni hasta edemezsin. (Baş iki yana sallanır.)
Ben gidiyorum. (Mikrop merdivenlerden ıh, ıh diye parmaklardan indirilir.)
Annesi sabunlu su ile temizlik yapıyormuş,
Mikrobun ayağı kaymış, yuvarlamış, (Yuvarlanma hareketi yapılır.)
Kendisini kapının dışında bulmuş. (Eller sallanarak dışarıyı gösterme işareti yapılır.)
15-MİSAFİR
Tık, tık, tık, (Sol el yumruk yapılarak, sağ elin baş parmağına vurulur.)
Kim o, kim o ? (Sağ elin baş parmağı hareket ettirilir.)
Konuk geldi, konuk, (Sol elin baş parmağı hareket ettirilir.)
Ne istiyor konuk ? (Sağ elin baş parmağı hareket ettirilir.)
Bir yatacak yer. (El başa konulur, baş hafifçe yatırılır.)
Dur babama sorayım,
Baba, baba (Sağ elin baş parmağı işaret parmağına değdirilir.)
Efendim, efendim. (Sağ elin işaret parmağı hareket ettirilir.)
Konuk geldi, konuk. (Sağ elin baş parmağı hareket ettirilir.)
Ne istiyor konuk? (Sağ elin işaret parmağı hareket ettirilir.)
Bir yatacak yer. (El başa konulur, baş hafifçe yatırılır.)
Söyle içeri gelsin. (El ile kapı açma hareketi yapılır.)
Allah rahatlık versin. (İki el yanağa konur ve baş hafifçe yatırılır.)
16-ON PARMAK
Benim on parmağım var, (İki elin parmakları gösterilir.)
Hepsi benim. (Eller parmaklar göğüste kavuşturulur.)
Sımsıkı kapar, (Her iki el yumulur.)
Kocaman açarım, (Ellerin parmakları açılır.)
Birbirine kavuşturur,(Eller kavuşturulur.)
Arkama saklarım, (Eller arkaya saklanır.)
Yukarı kaldırır, (Kollar yukarı gerilerek kaldırılır.)
Aşağı indiririm, (Kollar bedenin iki yanına sarkıtılır.)
Sonra kucağımda dinlendiririm. (Eller rahat biçimde kavuşturulur, kucağa konur.)
17-SAAT
Kolumdaki saat, (Bilek gösterir.)
Tık tık, tık tık ses çıkarır. (Baş çok hafif sallanır.)
Masadaki saat, (Parmaklar kenetlenip, kollar ileri doğru itilir.)
Tik tok, tik tok yapar. (İşaret parmağı sağa-sola sallanır.)
Duvardaki saat. (İşaret parmağı ile duvar gösterilir.)
Ding dong, ding dong der. (Baş iki yana sal
18-VÜCUDUMUZ
Gürbüz bir parmak (Baş parmak gösterilir)
Ne hoştur sayı saymak
İşte bunlardan iki (iki parmak gösterilir)
İkinin var iki teki.
Şimdi üç oldular, azıcık çoğaldılar
Dört oldular bunlar bakın
Beş kardeş ne güzeldir,
Hepsi de bir eldedir
Bunlar oldu altıparmaklar ne çoğaldı
Altı bir daha yedi, daha sayma bitmedi
Bunlar da sekiz kardeş
Hepsi ikiz kardeş
Şimdi dokuz oldular, parmaklar çoğaldılar.
Parmaklar on oldu,
Eller parmakla doldu.
19-ON PARMAK
Benim on parmağım var (iki parmak gösterilir)
Sağ elimde beş parmak (sağ elin 5 parmağı gösterilir)
Sol elimde beş parmak (sol elin beş parmağı gösterilir)
Ben onlarla her şey yaparım (iki el açılarak göğüs üzerine konur)
Sayı sayar
Yazı yazarım (parmak ile havada yazı yazılır)
Birbirine kavuşturur (kollar birbirine bağlanır)
Arkamda saklarım (eller arkaya saklanır)
Yukarı kaldırır (eller yukarı kaldırılır)
Aşağı indirir (eller aşağı indirilir)
Yorulunca kucağımda dinlendiririm (eller dizler üzerine konur )
20-KURBAĞA KARDEŞ
Beş küçük kurbağa oturuyor (bir parmak avuç içine saklanır)
Biri yüzmeye gitti kaldı dört (dört parmak gösterilir)
Biri suya atladı kaldı üç (üç parmak gösterilir)
Üç küçük kurbağa biz ne yapalım dediler
İkisi suya atladı kaldı bir (bir parmak gösterilir)
Bir kurbağa “pek eğlenceli��? diyerek suya atladı (suya atlama hareketi yapılır)
Hiç kurbağa kalmadı (parmakların hepsi avuç içine saklanır)
21-Bir tabağa mevsim meyveleri konur (çiğ yenebilecek meyve, sebze, yemiş gibi) çocuğun gözleri bağlanır. Çocuktan dokunarak, koklayarak yada tadarak yiyeceklerin birini yada birkaçını tanıyıp adını söylemesi istenir. Böylece çocuğun dokunma, tatma duygusu ve dili gelişir
22-A L İ K U T U D A
Bütün çocuklar sıra aralarındaki boşluklarda ayakta dururlar. Öğretmen ; "Ali kutuda." dediği zaman herkes çömelik vaziyet alır. "Ali kutudan çıktı." deyince herkes ayağa kalkar. Öğretmen bu tempo ile giderken bazı komutlarda değişiklik yapar. Bu değişiklikte yanlış yapanlar yerlerine otururlar. En sona kalan sınıfın birincisi olur.
23-E Ş Y A V E Y E R
Bütün çocuklar sıralarında otururlar. Öğretmen bunlardan 6-8 tanesini çağırarak yazı tahtasının önünde yüzleri arkadaşlarına dönük olarak tutar ve hepsine bir isim verir. ( Örneğin ; Renkler, Kuş isimleri, Şehir ismi veya oyuncak isimleri gibi ) Bundan sonra oturanlar sıralarının üzerine başlarını koyarak gözlerini kaparlar. Öğretmen tahtadakilerin yerlerini değiştirir. Bundan sonra herkes bakar, bir kaç gönüllü istenir. Bu gönüllüler arkadaşlarının yer ve isimlerine göre onları tekrar dizerler.
24-S İ N C A P V E C E V İ Z
Bütün öğrenciler yerlerinde otururlar. Bir öğrenci sincap olur ve ceviz olarak eline silgiyi alır. Diğer öğrenciler, başlarını sıralarının üzerine koyarlar ( Uyuyormuş gibi ). Yanlız bir elleri, avuçları açık olarak yandadır. Sincap, cevizle arkadaşlarının arasında dolaşırken, Cevizi ( Silgiyi ) bir arkadaşının eline bırakır ve yerine oturmak üzere kaçar. Yerine ulaşıncaya kadar yakalanamazsa kurtulur. Eline ceviz konulan öğrenci sincabı yakalayamazsa kendisi bir sonraki oyun için sincap olur.
25-K İ M S A K L A D I ?
Bütün öğrenciler yerlerinde otururlar. Bir öğrenci kara tahtanın önüne getirilir. Diğerlerine arkası dönüktür ve gözlerini kapatır. Diğer bir çocuğu sınıfta bir yere saklar veya dışarı çıkarırlar. Öbür çocuklar da yerlerini değiştirerek karışık otururlar. Bundan sonra tahtada bekleyen öğrenciye "Kim saklandı ?" derler. Gözlerini yuman çocuk arkasını dönerek kimin dışarıya çıktığını veya saklandığını bulmaya çalışır. Bulamazsa ebe değiştirilir ve böylece oyun devam eder.
26- Evimiz Köyümüz
OYUNUN OYNANMASI:
İki tane büyük daire çizilir.Birinin adı ‘’Ev’’,diğerinin adı ‘’Köy’’ ,olur.Öğretmen çocuklara evimiz dediği zaman ilgili dairenin içine,köyümüz dediği zaman yine ilgili dairenin içine atlamaları gerekir.Önce yavaş sonra hızlı bir şekilde söyleyerek çocukları şaşırtmaya çalışır.Şaşıran çocuk oyun dışı kalır
27- Kör Yolcu Evini Bul
OYUNUN OYNANMASI:
Oyuncular bir çizgi gerisinde sıralanır.bunların 8-10 adım karşısındaki bir düzlüğe,yanyana üç daire çizilir.Çapları ortalama bir metre olmalıdır.Öğretmen çocuklara:
- Üç arkadaşınızın gözlerini bağlayacağım.Bunların karşısında bulunan evlerine gidip oturabilirlerse oyunu kazanacaklar,dışarda kalan evsiz yolcu olacaktır,denir.İstekli üç çocuğun çizgi gerisinde gözleri bağlanır.Öğretmenin işaretiyle oyuna başlanır.Evini bulan ve oturan oyuncular başarılı sayılır ve alkışlanır.
28- Rüzgar –Şimşek Oyunu
OYUNUN OYNANMASI:
Çocuklar rahat bir şekilde ayakta dururlar.Biri yönetmen seçilir.Seçilen çocuk ‘’ Rüzgar Es ‘’ deyince çocuklar,Rüzgarda savrulan ağaçlar gibi hareket ederler.’’Şimşek ‘’dediğinde ise donar kalırlar.Kıpırdayan çocuk oyun dışı kalır.En sona kalan kazanır.
29- :Balonlu Dans
MATERYAL : Balon
OYUNUN OYNANMASI:
Her çocuk kendine bir eş seçer.Eşlere birer balon verilir.Balonun karınlarının arasına yerleştirirler.Müzükle birlikte dansa başlarlar.Balonu düşen çift oyundan çıkar.Bir çift kalana kadar oyun sürdürülür.
30- :Sıcak -Soğuk
MATERYAL : Balon
OYUNUN OYNANMASI:
Sınıf iki eşit parçaya bölünerek ortaya bir çizgi çizilir.Çizginin bir tarafı sıcak,diğer tarafı soğuk ilan edilir.Öğretmen hızlı,hızlı yönerge verir.Sıcak dediğinde tüm çocuklar sıcağa,soğuk dediğinde tüm çocuklar soğuk tarafa geçer.Öğretmen şaşırtmaca yapabilir.
31- VÜCUDUMUZ
Gürbüz bir parmak (Baş parmak gösterilir)
Ne hoştur sayı saymak
İşte bunlardan iki (iki parmak gösterilir)
İkinin var iki teki.
Şimdi üç oldular, azıcık çoğaldılar
Dört oldular bunlar bakın
Beş kardeş ne güzeldir,
Hepsi de bir eldedir
Bunlar oldu altıparmaklar ne çoğaldı
Altı bir daha yedi, daha sayma bitmedi
Bunlar da sekiz kardeş
Hepsi ikiz kardeş
Şimdi dokuz oldular, parmaklar çoğaldılar.
Parmaklar on oldu,
Eller parmakla doldu.
32-ON PARMAK
Benim on parmağım var (iki parmak gösterilir)
Sağ elimde beş parmak (sağ elin 5 parmağı gösterilir)
Sol elimde beş parmak (sol elin beş parmağı gösterilir)
Ben onlarla her şey yaparım (iki el açılarak göğüs üzerine konur)
Sayı sayar
Yazı yazarım (parmak ile havada yazı yazılır)
Birbirine kavuşturur (kollar birbirine bağlanır)
Arkamda saklarım (eller arkaya saklanır)
Yukarı kaldırır (eller yukarı kaldırılır)
Aşağı indirir (eller aşağı indirilir)
Yorulunca kucağımda dinlendiririm (eller dizler üzerine konur )
33-KURBAĞA KARDEŞ
Beş küçük kurbağa oturuyor (bir parmak avuç içine saklanır)
Biri yüzmeye gitti kaldı dört (dört parmak gösterilir)
Biri suya atladı kaldı üç (üç parmak gösterilir)
Üç küçük kurbağa biz ne yapalım dediler
İkisi suya atladı kaldı bir (bir parmak gösterilir)
Bir kurbağa “pek eğlenceli” diyerek suya atladı (suya atlama hareketi yapılır)
Hiç kurbağa kalmadı (parmakların hepsi avuç içine saklanır)
34-BEŞ KÜÇÜK SİNCAP
Bir, iki, üç, dört, beş (parmaklar tek tek açılır)
Beş küçük sincap ağaçta duruyor (parmaklar avuç içine sıkılır)
Birinci küçük sincap “ben ne görüyorum” dedi. (baş parmak açılır)
İkinci küçük sincap “ben tüfek görüyorum” dedi (işaret parmağı açılır)
Üçüncü küçük sincap “hadi kaçalım” dedi (orta parmak açılır)
Dördüncü küçük sincap “ben korkuyorum” dedi (yüzük parmağı açılır)
Beşinci küçük sincap “ağaçta oturalım” dedi (küçük parmak açılır)
Bum! Tüfek patladı. Sincaplar kaçtı (eller çırpılır ve arkada saklanır)
35-
Dokunma Oyunu
Bu oyun kolaydan güçe doğru üç aşamada oynanmalıdır. Çocuklar, her üç aşamada da, tere yada iskemlelere, yarım ay biçiminde oturtulurlar.
a)- Öğretmenin göstermesiyle
Öğretmen, elini kendi başına koyar, çocuklara "başına dokun" der, çocuklar, öğretmene öykünürler, ellerini kendi başlarına dokundururlar. Aynı oyun "eline dokun", "dizine dokun", "kulağına dokun"…vb. sözlerle sürdürülür.
b)- Öğretmen göstermeden
Dokunma oyunu bu kez, öğretmenin söylediği yerlere kendisi dokunmadan oynanır. Öğretmen buyruk verir, çocuklar yaparlar.
c)- Şaşırtma yapılarak
Çocuklar, öğretmenin "dokun" dediği yerleri iyice öğrendikten sonra, aynı oyun, bu kez de şaşırtmacalı olarak oynanır. Öğretmen, kimi kez söylediği yere dokunur ; kimi kez de başka yere dokunur. Örneğin; kendisi," kendi koluna dokunurken, çocuklara "başına dokun" der. Çocuklar ( öğretmenin kendi koluna dokunarak yaptığı şaşırtmacaya kanmadan ) kendi başlarına dokunabilmelidirler.
Doğal ki, bütün çocuklar doğru yere şaşırmadan dokunmayı yapabilirler. Kimi doğru, kimi yanlış yapabilir. Bu durumda ise gülüşmeler olur, neşeli bir ortam oluşur. Oyuna başka başka zamanlarda, çocuklar şaşırmadan yapıncaya kadar yinelenebilir.
36-
Ben Kimim Oyunu
Çocuklar yarım halka biçiminde otururlar. Bir ebe seçerler. Ebenin gözleri kapatılır. Öğretmenin işaret ettiği bir çocuk kalkar, gelip ebeye sorar : "Ben kimim ?" der. Ebe, soran çocuğu, sesinden tanırsa, ebelikten kurtulur, soran çocuk ebe olur. Ebe bilemezse, ebeliği sürer. Başka çocuk sorar.
Bu oyun hayvan seslerini tanıtmak amacıyla da oynanır. Soran çocuk, bir hayvan sesi çıkarır, "Ben hangi hayvanım ?" diye sorar. Öteki kurallar aynıdır.
37-
Tatmadan Bul Oyunu
Öğretmen çocuklara, bir yiyeceğin tadını ve özelliklerini söyler. Bunun adını bulmalarını ister. Bulan çocuk alkışlanır. Bu oyun, çocukların tanıdıkları çeşitli yiyecekler tanımlanarak da oynanır.
Örneğin: "Sarı kabuklu, sulu, çekirdekli, tadı ekşi, çaya, çorbaya, salataya sıkılır; bunun adı nedir ?"diye sorulur. "Limon" olduğunu bilen çocuklar alkışlanır.
38-
Ses Tanıma Oyunu
Öğretmen oyun alanına bir kaç çalgı getirir.( flüt, melodika, mandolin, bağlama, akordeon, keman…vb.)
Bu çalgıları birer birer çalarak ( adları, biçimleri ve sesleriyle ) çocuklara tanıtır. Çocukların öğrendiklerini saptadıktan sonra, bir çalgıyı alır, çalar ve çocuklara sorar "Bu ses hangi çalgının sesidir ?"… Çocuklar yanıtlarlar. Ancak öğretmen, soru sormak için çalgıyı çalmadan önce ( bir paravanın yada kukla sahnesinin arkasına ) saklanır. Çocuklar çalgıyı görmezler. Sesinden tanımaya çalışırlar.
Bu oyun daha sonra, her çocuğa ayrı ayrı sorularak da oynanmalıdır. Aynı oyun, teybe alınmış çalgı sesleriyle oynanabileceği gibi, hayvan seslerini tanıtmak amacıyla teybe alınacak hayvan sesleriyle de oynanmalıdır.
39-
Bu Kim Oyunu
Çocuklar, yarım halka biçiminde ( yere ta da iskemleye ) otururlar.
Öğretmen sorar :
"-Ben kara gözlü, kıvırcık saçlı bir kız görüyorum; kim bu ?"
Çocuklar, öğretmenin bakmakta olduğu çocuğa bakarak, sorduğu kızın kim olduğunu bulurlar, adını söylerler.
Aynı oyun, çocukların aşağıda gösterilen başka özellikleri sorularak da oynanır :
a) Göz renkleri ve biçimleri ( mavi, kahverengi, yeşil, kara, ela, iri, küçük…vb )
b) Yüz biçimleri ( yuvarlak, uzun…vb )
c) Saç rengi ve biçimi ( kara, sarı, kahverengi, kıvırcık, düz, dalgalı ; uzun, kısa…vb )
Bu tür oyunlar, usandırmamak koşuluyla, arkadaşlarının çeşitli özelliklerini ( ve bu arada renkleri ) çocuklar öğreninceye kadar sürdürülür.
40-
Tadından Bul
Çocuklar yan yana dizilirler. Bir ebe seçilir. Önceden bir tabak içinde hazırlanmış çeşitli yiyeceklerden bir tanesi çocuğa tattırılır. Bunun ne olduğu sorulur. Gözleri önceden bağlanmış olan ebe, görmeden yediği yiyeceğin tadını düşünür, adını bulur, söyler. Bilen alkışlanır
41-
Acı-Tatlı Oyunu
Çocuklar sıra biçiminde yan yana dizilirler. Öğretmen karşılarına geçer, acı, ekşi, tatlı vb. tat bildiren sözcükleri söyler.
Acı denilince, çocuklar hep birlikte, ağızlarını açıp elleriyle ağızlarını yelpazeleyerek, ağızlarının acıdan yandığını belirtmeye çalışırlar.
Ekşi denilince, yüzlerini buruşturup ekşi yemişler gibi mimikler yaparlar. Tatlı denilince, tatlı yemiş gibi damak şaklatıp gülümserler.
42-
Parmak Şıklatma
Bu oyun, kolaydan zora doğru, üç aşamada oynanmalıdır. Çocuklar halka olur, otururlar.
Öğretmenin göstermesiyle ve hep birlikte
-Öğretmen "bir-iki" der, iki avucunu sayma temposuyla dizlerine vurur. Çocuklar öykünerek yaparlar, aynı devinim bir kaç kez yinelenir.
-Öğretmen "üç-dört" der, iki avucunu sayma temposuyla birbirine vurur. Çocuklar öykünerek yaparlar.
-Öğretmen "bir-iki-üç-dört" der ve avuçlarını iki kez dizlerine, iki kez de birbirlerine ( sayma temposuna uyarak ) vurur. Çocuklar öykünürler, yinelerler. Buraya kadar alıştırma yöntemiyle öğretilen sayma-vurma işlemi pekiştikten sonra öğretmen, parmak şıklatmayı gösterir, anlatır; çocuklara birer birer ve topluca yaptırır. Öğrenildiğini saptadıktan sonra, sayarak parmak şıklatmaya geçer.
-Öğretmen "beş-altı" der, sağ ve sol elleriyle ( sayma temposuna göre ) parmaklarını şıklatır. Çocuklar öykünerek yaparlar, gerektiği kadar yinelenir.
-Son aşamada öğretmen, "buraya kadar ayrı ayrı öğrenilmiş olan sayma-yapma devinimlerini birleştirir"; "bir-iki-üç dört-beş-altı " diye sayarak, sırasıyla iki kez dizlerine, iki kez ellerine vurur, iki kez de parmaklarını şıklatır. Çocuklar da öğretmene öykünerek ve tempoya uyarak yaparlar.
-Bu oyun iyice öğrenildikten sonra, alıştırmalar yaptırılmadan, birden altıya kadar sayılarak gereken devinimler yaptırılır.
-Öğretmen, çocukların dikkatlerini, ritmik duyuşlarını ve reflekslerini geliştirmek amacıyla, sayma-yapma temposunu hızlandırabilir, ağırlaştırabilir.
43-
Öt Kuşum Öt
Çocuklar arasından bir ebe seçilir. Gözleri bağlanır. Arkadaşlarından birisi sessizce yanına yaklaşır.
Öğretmen ;
-Arkadaşını tanıyabilecek misin ? diye sorar. Ebe, karşısındakinin yüzünü, saçlarını eliyle yoklar, tanıyamazsa ;
Öt kuşum öt… der.
Arkadaşı da, sesini değiştirerek kuş gibi ötme öykünmesi yapar. Ebe yine tanıyamazsa, başka bir oyuncu çağrılır, ebe ona da "öt kuşum öt" der. Tanırsa, ebelikten kurtulur, tanıyamazsa, ebeliği sürer. Tanınan çocuk ebe olur. Oyun böylece sürer.
44-
Dudaktan Anlama
Öğretmen, bilinmesi kolay olan sözcüklerden birini ( anne, baba, kardeş, arkadaş, adları gibi ) seçer, dudak hareketleriyle (hiç ses çıkarmadan) söyler. Çocuklar da, söylenen sözcüğün ne olduğunu öğretmenin dudak devinimlerinden bulmaya çalışırlar. Bilen çocuk öğretmen olur. Oyun böylece sürer.
45-
Karşıtını Bul
Öğretmen, "ben size bir sözcük söyleyeceğim, siz de o sözcüğün taşıdığı anlamın karşıtı anlam taşıyan bir sözcük bulup söyleyeceksiniz" der. Örneğin ; büyük-küçük, şişman-zayıf, beyaz-siyah, uzun-kısa, kalın-ince vb. öğretmen söyler, çocuklar yanıtlar.
46-
Zıp Zıldır Oyunu
Çocuklar yerlerinde otururlarken öğretmen veya ebe oyunu yönetir. "Zıldır" denildiğinde çocuklar başlarını öne eğerler, "Zıp" denildiğinde yukarı kaldırırlar. Yöneten, çocukları şaşırtmak için bir sözcüğü birkaç kez yenileyebilir. Şaşıran çocuk oyundan çıkar.
47-
Ayna Oyunu
Bir çocuk "ayna" olur. Başka bir çocuk da karşısına geçer, ayna olan çocuğun yaptığı devinimleri öykünerek aynısını yapar. Güldürücü devinimler çocukların daha çok hoşuna gider. Nasıl devinimler yapılacağı konusunda çocuk özgür bırakılmalıdır. İstenirse, bir çocuk ayna olduğunda, tüm çocuklar karşısına geçip onun devinimlerini öykünmeyle yaparlar.
48-
Bum Oyunu
Çocuklar halka biçiminde otururlar. Öğretmen "çocuklar, şimdi Bum oyunu oynayacağız. Aliden başlayarak her çocuk bir sayı söyleyecek" der. Örnek verir. Ali bir diyecek, Ayşe iki, Murat üç, Elif dört, Erol beş diyecek; altıncı sırada oturan Aysun da "Bum" diyecek. Aysun'dan sonra yine birden başlanacak, altıncı çocuk "bum" diyecek gibi bir açıklama yapar ve oyun istenildiği kadar sürdürülür.
Çocukların öğrendikleri her sayıdan sonra "bum" denilerek bu oyun oynanabileceği gibi, daha büyük sınıflarda sayıların katlarına gelince de "bum" denilerek oynanabilir. Örneğin ; bir-iki-BUM-dört-beş-BUM-yedi-sekiz-BUM-on-onbir-BUM gibi.Çocuklar BUM sözcüğünü topluca da söyleyebilir
49-Gezen Yüzük
Uzun bir ipe bir yüzük geçirilir. İpin iki ucu birleştirilerek düğümlenir. Bir ebe seçilir. Çocuklar iki elleriyle ipi dışarıdan tutarak, ip çevresinde bir halka oluştururlar. Çocukların elleri ip üzerinde birbirine daha yakın durur. Oyun başladığı zaman, ebe ortada durur; ipe geçirilmiş yüzük, bir çocuğun, ipi tutan eli altında saklanır. Halkadaki çocuklar, bu yüzüğü ebeye göstermeden birbirlerine aktarırlar. Çoğu kez de, ebeyi şaşırtmak için, aktarır gibi yaparlar. Bu arada ( yüzük yüzük nerdesin, acep hangi eldesin ) sözlerini söylerler. Ebe yüzüğün kimde olduğunu bulmaya çalışır. Bulabildiğini sandığı an "Durun !" der. Çocuklar dururlar. Ebe yüzüğün kendisinde olduğunu umduğu üç arkadaşına, ellerini açmalarını söyler; ( önce birine, bulamazsa ikincisine, onda da bulamazsa üçüncüsüne "elini aç" demek hakkı vardır.) yüzüğü bulursa, ebeliği biter; yüzüğü bulduran çocuk ebe olur. Bu oyun yere oturularak da oynanabilir.
50-Dörtlü Dokunma Oyunu
Dörtlü dokunma oyunu."başımız-omzumuz-dizimiz-ayağımız" sözleri söylenerek ve söylenen yerlere dokunularak oynanır. Oynayış sırasında devinimler gitgide hızlandırılabilir. Bu hızlandırma sırasında çocukların soluk almaları güçleşeceğinden, sözcükleri söylememeleri istenir, bunun yerine öğretmen söyler, çocuklar yapar. Bu uygulama biçimiyle oyun, aynı zamanda, kolay beden eğitimi işlevi de görür.