29 EKİM OROTORYOSU
Türk gençliği olarak özgürlüğün,bağımsızlığın , Cumhuriyetin ve inkılapların yılmaz bekçileriyiz.
Her zaman her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza,milletimizi çağdaş uygarlık seviyesine çıkaracağımıza namus ve şeref sözü verir kendimizi büyük Türk milletine adarız.
1.Kız Karanfil oylum oylum
2. Kız Geliyor selvi boylum
3. Kız Selvi boylum gelmezse
4. Kız Del’olur benim gönlüm
DELİKANLI:
Del’oldu gönlümüz gelmiyor
Karardı günlerim gülmüyor
Bir al sabaha özlem çekeriz
O güneş başka güneş yükselmiyor
İHTİYAR KADIN:
Bir ömür bilirim karadan kara
Canlar içre canlar uykusuz
Bir dert işlemiş vatanın gönlüne
Gönüller kor kor
Dudaklar susuz
İHTİYAR ADAM:
Dönmüyor feleğin kanadı
Yoruldu durdu kırıldı
Yürek bir al kanat olmak ister
Şöyle aldan al bir kanat
Vursun düşmanın yüzüne
Gözüne dizine
Pişman ediversin bir anda
Ulaştığı için gündüzüne
DELİKANLI:
Bir tokat bir yumruk olmak isterim
İneyim başına sertten sert
Ateşe verilsin yüreği
Çeksin gölgesini üstümden
Bir hilal olarak sonsuzca
Bu yurtta tek başıma
Gölgemle yaşamak isterim ben
KIZLAR KOROSU:
Karanfil deste gider
Türküdür beste gider
Bir Paşa İstanbul’dan
Samsun’a dosta gider
ERKEKLER KOROSU:
Karanfil oylum oylum
Geliyor levent boylum
Yurt gönüllüm gelmezse
Del’olur benim gönlüm
BİRİNCİ KIZ:
Birleşiverdi özgürlüğü sevmiş
Özgürlüğe özlem dudaklar
Yakın oluverdi Gazi Paşa ile
Vatanıma uzaklar
İKİNCİ KIZ:
Uzaklar dize geldi
Erzurum güze geldi
O büyük tan kaynağı
Sivas’tan bize geldi
ÜÇÜNCÜ KIZ
Sarı zeybek yaslanır
Yağmur yağar ıslanmaz
Bir kez kükreyiverdi mi
Deli gönül uslanmaz
BÜTÜN KORO:
Gazi Paşa. Ankara’da
Bir adımla Afyon
Bir selam
Bütün yurt hazır
Bir işaretle
Yürekler bir kuş
Bir sözle
Bütün Anadolu cepheleri doldurmuş
BÜTÜN KORO:
Beş cepheden yaram var
Beş devletle vuruştum
Beş asker oldum bir günde
Daha da olurum beş asker
Ölürüm yeniden can bulurum
Her nereden olursa olsun
Vatan için düşman üstüne
Bir hınç olur doğrulurum
BİRİNCİ KADIN:
Kara günlerim uzaklaşın
Yok olun kara düşüncelerim
İşte vatanın bağrı can olmuş
Dermansız bilinen yürek
Birden bir derman olmuş
Gazi Paşa. önümüzde
Gecemizde gündüzümüzde
Vatan bakışlı bir ceylan olmuş
KIZLAR KORO:
Karanfilim tastadır
Yüreciğim hastadır
Bütün sevgilerin yolu
Candan can olan dostadır
ERKEKLER:
Candan can olan Gazi’nin
Bir emriyle vuruldum
Bir kılıç oldum baştan ayağa
Afyon cephesine doğruldum
BİRİNCİ ERKEK:
Ben hazırım Paşa.
Ben hazırım Paşa.
Yurdun alın yazısını
Süngü olur yazarım Paşa.
BİRİNCİ KADIN:
Ben bir al kanadım al
Al hıncını düşmana çal
Vatan uğruna ölem de
Yurdun başında sen kal
DELİKANLI:
Ben yıldırımdan ince
Şimşekten keskinceyim
Emret Paşa. emret
Tanlardan da önceyim
KORO:
Karanfilim açılır
Kokusu yurda saçılır
Yar emrederse yar
Yürünmez aslanım uçulur
Uçun yiğitler uçun
Afyon’dan İzmir’i sorun
Kahpe düşman önünde
Bir ateş olup durun
KIZLAR:
Yurdumu alsın öyle mi
Yurdumda kalsın öyle mi
Benim Atamın kederi
Ağuyla gülsün öyle mi
KORO:
Hayır asla duramam
Mustafa Kemal emretmiş
Kimseye akıl soramam
ERKEK KORO:
Bir sel vatanın bağrından
Bir sel vatanın bağrına
Yücelerden yüce bir sel
Çevrildi İzmir yoluna
BİRİNCİ KIZ:
Kara günler karalarda eğlensin
Ak günlerim ellerimden tutuyor
Özgürlüğü emivermiş de ufuklar
Bana benim olan güneşler yaratıyor
ÜÇÜNCÜ KIZ:
İşte İzmir’in Kordon boyu
Yarin yamandır huyu
Düşman ne olduğunu bilmiyor
Öğrenmiş Hanyayı Konya’yı
DÖRDÜNCÜ KIZ:
Çekilin üstümüzden
Türk’e başbuğ geliyor
Vatanın damarlarından
Türk kanı yeniden geliyor
ERKEK KORO:
Karanfilim açılıyor durmadan
Açılıyor saçılıyor durmadan
Al renkler içinde vatanla
Uçuluyor uçuluyor durmadan
KIZLAR KORO:
Karanfil uzar gider
Yaprağın düzer gider
Özgürlük bir can olmuş
Gözlerin süzer gider
KORO:
Gazi Paşa. Dünya’ya ferman
O’nun dilekleriyle yoğruldu vatan
Al karanfiller şimdi daha al
Şehit kanlarından
Yurdum sen bensin
Tek dilek sensin
Öyle bir aşk selisin
Akıp tükenmeyesin
Atatürk her işte bir fikir
Atatürk her işte bir adım
Atatürk her işte gür nefes
Atatürk her işte muradım
KIZLAR:
O gösteriyor millet yapıyor
O yapıyor millet yapıyor
O başımızda öyle bir yüce ki
Bütün başarılar O’ndan kopuyor
ERKEK KORO:
Vatanımız O’nunla geniş
O’nunla bayrağımız al
Biz O’nun emekleriyle
Yeşermişiz dal dal
BİRİNCİ KIZ:
Küçüktük elimizden tuttu
Uyandık dizinde uyuttu
Büyüttü yürüttü
Fikirleriyle okuttu
BİRİNCİ ERKEK:
Dallarım yapraksız neyleyim
Görmemeliydim
Atan öldü diyorlar
Duymamalıydım
BİRİNCİ KADIN:
Gözlerim ışıksız neyleyim
Bakmamalıydım
Ey yüce insan senin için
Seni için göz yaşı
Dökmemeliydim
DELİKANLI:
Günüm soldu erken neyleyim
Gülmemeliydim
Atam izinde yas nedir s
Bilmemeliydim
BİRİNCİ KIZ:
Gözyaşım dost oldu neyleyim
Ağlasam çaresiz
Atam yokluğunla yokum
Ölsem çaresiz
KIZ KORO:
Karanfilsin tarçınsın
Felek niçin hırçınsın
Atatürk’le var ol ki
O zaman benim harcımsın
ERKEK KORO:
Karanfil başa döner
Açılır süse döner
Duyunca can acımı
Renk atar yasa döner
KORO:
Karanfil katar oldu
Ayrılık beter oldu
Can varlığım Atatürk
Gözlerimde tüter oldu
BİRİNCİ KIZ:
O’nunla doluyuz her işimizde
Gecemizde gündüzümüzde
Her sabah işe başlarken
Önümüzde ve izimizde
BİRİNCİ ERKEK:
O’nunla doğuyor güneşlerimiz
Nabızlar O’nunla hayatta
Her an içimizde ve dışımızda
O’dur bizi yükselten
İKİNCİ ERKEK:
O’nunla temiz O’nunla gür
O yönetiyor diye ömrümüz ömür
Bayrağımız alnımız gönüllerimiz
O’nun özgürlüğü ile hür.
10 KASIM VE ATATÜRK
1- Ulu rüzgarlar esmedikçe
Yaşamak uyumak gibi;
Kişi ne zaman dinç
Dalgalanırsa bayrak bayrak gibi.
En yakınlar zamanla fersahlarca uzak gibi;
Bir sen varsın kalacak ,bir sen ölümsüz;
Daha da yakınsın , daha da sıcak
Bıraktığın toprak gibi. (B.Necatigil )
2- Bugün, Cumhuriyetimizin kurucusu, eşsiz komutan, büyük devlet adamı, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ‘ün ebediyete intikalinin 63 .yıldönümündeyiz. Her zaman olduğu gibi O’ nu saygı ve minnetle anıyoruz.
Aziz Atam ! Düşünce ve İlkelerinin ülkemiz ve milletimiz için sonsuza dek “Tek çözüm olduğunu biliyoruz . Ve inanıyoruz ki , dünümüzü olduğu gibi , bugünümüzü de sana borçluyuz. Yarınımızı da sen de bulacağız.
3- Öldü sanmayın beni
Biliyorum , gelemem o yerlere bir daha
Mustafa Kemal olarak .
10 Kasımlar bensiz geçecek hep.
Fakat bilin ki ,
Kalbinizdeyim sıcak duygularınızla.
Elinizdeyim verimli işler içinde ,
Başınızdayım verimli düşünceler boyunca .
Türk milletinin gönlünde ve tüm dünyanın bağrında büyük izler bırakan Atamızı anlamak O ‘nun ilkelerini ve fikirlerini benimsemekle mümkündür.
4- Bir dağ taşıyorum omuzlarımda ,
Mahşere dek dotüreceğim koşaraktan ,
Adı şanlı , yiğit paşa. , genç paşa.,
Sana ağıt değil destanlar yaraşır .
Ilık rüzgarlar esiyordu
Selanik ovalarında ;
Çiçekler sabaha doğru...
Dağ başka, sokaklar başkaydı;
Gün doğumundan önce.
O gece en güzel yıldızlar kaydı,
Nereden geliyordu bu aydınlık ?
Neydi insanları birden mutlu kılan ?
Bir yeni mevsimdi sanki
Selanik bahçelerinde yayılan
Aylardan Mayıs’tı ;
Yıllardan 1881
Selanik’te Ahmet Subaşı Mahhallesi’nde,
Zübeyde Ana ile, AliRıza Baba
Mutlulukların en yücesinde ... ( Adnan Ardağı )
1893 Mustafa Selanik Askeri Rüştüyesinde...
Mustafa adı MUSTAFA KEMAL oldu !
Koro
Ardından Manastır Askeri İdadisi
1899 İstanbul Harp okulunda MUSTAFA KEMAL
1902 Harp Akademisi ve 1905’te Kurmay Yüzbaşı olarak orduya katıldı.
İşte bir dev gibi aramızdasın işte!
Bu, gündüz gözlerin öylesine açık
Bu, gündüz gözlerin öylesine görür.
Sen demokrasi, sen özgürlük,
Böyle tanıdık, böyle gördük.
Halk bitkin, halk ümitsiz, bir bela var başımızda
MONDOROS!
30 Ekim 1918...
Ülke yıkılmış, parçalanmış
Bir ses vardı, yücelerden seslenen,
Bir ses vardı, Mondoros’a karşı gelen !
“ GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER”
Büyümüş O,
Yücelmiş, yücelmiş çağında
Kafamda bilim olmuş, düşünce olmuş,
Sevgi olmuş yüreğimde...
Türk verir miydi, bağımsızlığını, vatanını
Türk kan verdi!
Türk can verdi!
Yol çizmiş bana, Ülke olmuş
Özgürlük olmuş, erdem olmuş
Ve, yaşamak olmuş baştan başa.
Büyümüş O,
Yücelmiş, yücelmiş çağında ( G. Demiray )
Yaylılar gelip geçiyordu güneyden
Örtük kara perdeler, sallanıyordu...
Utanıyordu.... Anadolu’dan gelip geçen...
Milletin yüreği kan ağlıyordu
Analar haber soruyordu güneyden
Tarlalar kadar, ırmaklar kadar durgun Analar
Örtük kara perdeler... sallanıyordu
Utanıyordu Anadolu’dan gelip geçen
Gökte bir bulut geziyordu;
Bir yanı kırmızıydı, bir yanı beyaz;
Batı’ya yönelmişti
Belli Doğu’dan gelmiş!
Gökte gezen bulut, gözümle gördüm;
Tıpkı Musatafa Kemal!e benziyordu! ( M. Sunullah ARISOY )
Umutsuz değilim, umut doluyum.
Gücümüz sarsılmaz bir çelik sanki
Dağ gibi, deniz gibi
Çığ gibi gittikçe büyüyen.
Hey çelik göğüslü, kaya omuzlu
Düşman binlerle, engel yüzbin
Doruklar yüce, tepeler şahin,
Okla, kılıçla kesildi önün...
Yine O’nun buyruğu ileri...
Yüreği, soluğu, ileri...
Ordular, atılın ileri,
Kartallar sınırdan sınıra uçun...
Yiğitler koşun ileri... ( S. BATU )
Baktım ki bütün gökyüzü baştanbaşa tenha,
Bir kapkara matem sarıyor memleketi.
Dağ başını duman almış kardeşim;
Ansızın bir kara yel esti meğer penceren,
Karıştı tarihin sayfaları....
Toz duman içinde Anafartalar (B.Sıtkı ERDOĞAN )
Samsun, Erzurum , Sivas,
Baş döndürücü bir hız geçiyor memleketi,
Nefesler tıkanıyor, adımlar şaşıyordu...
Büyüdü ellerim ayaklarım, kafam !
Sakarya kan akıyor boydan boya,
Mehmetçik artık ayağa kalktı.
Mavi bir alev geçiyor gözlerinden.
Savaşın kuvvet değil, halktı. (Mesut TARCAN )
Sakarya boylarında bir yanık türkü
Akdeniz ‘ i gösteriyor Mustafa!m !
Kağnılar mermi değil, iman taşıyordu...
“Dağ başını duman almış” kardeşim. (B.Sıtkı ERDOĞAN )
Elele çıktık yola seninle
Sen eyittin, biz eyittik seninle
Ateşe, ölüme gittik seninle
Ya varız, ya yoğuz seninle.
Yüzünle ağaran dağlarım
Sana geçit olsun
Seninle fışkıran kaynaklarım
Sana içit olsun.
Yolun doğrulmuş Samsun’a
Vatan doğrulmuş,
Yelin çevrilmiş Sivas’a
Vatan çevrilmiş
Gülün savrulmuş Afyon’a
Vatan savrulmuş
ELİN “Ordular !”deyince
Vatan devrilmiş düşmana
Dalın çiçeklenivermiş utku utku
Al al doluvermişin
Cumhuriyetinle vatana. (İ.Zeki Burdurlu )
“Uygar bir millet “diyor Atatürk
Uygar bir Türk milleti
Bu yoldan dönülür mü geriye
Köyleriyle kentleriyle ülkümüz
Atatürk ‘ün istediği Türkiye . (Talip Apaydın)
Bizler genciz, yeniyiz daha,
Seni görmeden yetiştik, büyüdük.
Tarlaları ırmakları suladı ,
Bizli de sevgin büyüttü Atatürk.
ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ
Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk İstiklalini, Türk Cumhuriyetini, İlelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün İstiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok na-musait bir mahiyette tezahür edebilir, İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleri ile tevhit edebilirler. Millet fakru zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk İstikbalinin evladı!İşte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen; Türk İstiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
GENÇLİĞİN ATA’YA CEVABI
Ey Büyük Atam! Türk gençliği olarak Bağımsızlığın, Egemenliğin, Cumhuriyet ve inkılapların bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk İlkelerinden ayrılmayacağımıza, zorlukları yeneceğimize namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk Milletine adarız.
Sen Mustafa Kemal’sin
Sen Mustafa Kemal ‘sin
Söyler türkünü aydınlıklar
Söyler Asya, Afrika
Engin bozkırların yoksul çocuğu
Defne dallarında barış
Söyler türkünü.
Sen Mustafa Kemal’sin
Bir devrim ağacı
Yeşillerle mevsim mevsim
Bir kuşak us dolu yarınlarda
Elif elif yüreklerde çiçek
Bir yolsun evrensel sonsuzlukta.
Sen Mustafa Kemal ‘sin
Şafak göklerinde açan güneş
Yağmur yağmur bereket
Dağlarda, ovalarda, ses, mutluluk
Salkım söğütlerde yurt kokusu
Toprağın şahdamarısın.
Sen Mustafa Kemal’sin
Açmış bahçende uygarlık çimenleri
Newton, Galile ışımış gecelerinde
Sen ey Anadolu insanı
Öpmüş alnından baştan başa Avrupa
Sen...sen
Sen Mustafa Kemal ‘sin. (M. Güner DEMİRAY )
Mustafa Kemal Seslense
Yüzyıllar öncesinden
Yüzyıllar sonrasından sesleniyorum size
Ben Mustafa Kemal ‘im hey...
Ben Mustafa Kemal ‘im .
Büyük büyük denizlerim vardır benim
Özgürlüğü içmiş dalgalarım
Özgürlükte kabarmış dalgalarım vardır benim
Ben Mustafa Kemal’im
Karanlığı deler gözlerim.
Dalgalara binip gelmiş kahraman
Gökçe gözlerine türküler yaktığımız
Hani bir güneş doğmuştu ya Samsun’dan
İşte benim ....Ben...
Mustafa Kemal.
Kara gözlü kızları yurdumun
Dağları taşları denizleri
Sen hey Mehmet
Aslan yeleli ışığı sınırlarımın
Tutun ellerinden birbirinizin
Sevginizi boşaltın üzerime
Sevgilerinizle beni yıkayın.
Yüzyıllar öncesinden
Yüzyıllar sonrasından gelir sesim
Sevdiğim bir tanem Türkiyelim
Sen var oldukça belli ki
Ben Mustafa Kemal ‘im. (Vural Vahit SUİÇMEZ )
Bildik, anladık ATAM,
Bildik, anladık 10 Kasım 2001’e senden uzaklaşmanın milletimize ne gibi felaketler getireceğini anlamış olarak geldik.
Aydınlığa, çağdaşlığa, laikliğe giden yol düşünce ve ilkelerinden geçer biliyoruz ATAM.
Öyle bir meşale yaktın ki bize ey Atatürk
Senin evladın olarak artık izinden dönmez,
Ölümüm başka ateş yaktı gönüllere; fakat
Güneşin nuru söner de, o ateşler sönmez
(Hüseyin RIFAT )