GRUP FOTOGRAFI
Çocuklar üçer kişilik gruplara ayrılır ve her gruba bir olay ya da durum söylenir.Ve çocuklar bu durum yada olayı canlandırarak poz verirler. Öğretmen de temsili bir fotoğraf makinesi ile onların resimlerini çeker.
Daha sonra gerçekleştirilen bu drama hakkında konuşularak çocukların neler hissettikleri, neleri canlandırdıkları, nerelerde zorlandıkları vb. konuşulur. Ardından da çocuklardan canlandırdığı rolü resmetmeleri istenir ve renkli kartonlardan çerceveler hazırlanarak bu resimler sergilenir.
canlandırılabilecek örnek durumlar:
- lokantada yemek yiyenler
- tuvaletin önünde çok sıkışmış halde sıra bekleyenler
- orkestrada bir müzik aleti çalanlar
- giyinenler
- soğuk havada incecik bir bluzle dışarı çıkmış kişiler
- sıcak bir havada terlemiş olanlar . . .
" BEDENİMİZ DAİRE
Çocuklar sandalyelerinde otururlar ve öğretmenin verdiği yönergeleri uygularlar. öğretmen ilk önce işaret parmakları ile havada daire çizmelerini ister. daha sonra tek ellerini kullanarak daire yapmalarını ister, ardından iki elleri ile daire yapmalarını söyler. daha sonra sıra ile tek kolları ile, her iki kolla, tüm vücutları ile daire yapmalarını ister. daha sonra çocuklar ayağa kalkarlar. iki kişi birlikte daire yapar, ardından dört kişi birlikte daire oluşturur. daha sonra tüm çocuklar birlikte çeşitli şekillerde daireler oluştururlar.
Daha sonra yapılan bu drama hakkında konuşularak çocukların fikirleri ve yaşantıları dinlenir. etraftaki daire şekilleri sorulur, örnekler vermeleri istenir. Ardından de destekleyici etkinlik olarak kırmızı ve siyah fon kartonlarına çizilmiş daireleri keserek uygun şekilde birleştirmeleri ve bir uğur böceği oluşturmaları istenir.
aynı uygulama kare, üçgen, dikdörtgen hatta çocuklarla daha önceden çalıştıysanız beşgen, altıgen gibi diğer geometrik şekiller için de uygulanabilir.
TREN ÇALIŞMASI
Çocuklar arka arkaya sıra olurlar ve birbirlerine tutunarak tren oluştururlar. en öndeki çocuk lokomotif olur ve diğerleri de vagonlar olurlar. lokomotif ne yaparsa vagonlar da aynısını yaparlar.
Çocuklar treni oluşturduktan sonra öğretmen yönergelerle çocukları yönlendirir: “ilk önce düz bir yolda ağır ağır ilerliyor trenimiz. İlerde dik bir yokuş var; tırmanıyoruz, tırmanıyoruz. Şimdi de yokuştan inmeye başladık, gittikçe hızlanıyoruz. İlerde büyük bir viraj var...” lokomotif arada bir düdük sesleri çıkarır ve yönergelerde istediği gibi canlandırmalar yaparak gruba liderlik yapar. İsteyen çocuklara lokomotif olma olanağı verilerek rol değişimleri yapılır.
Drama tamamlandıktan sonra çocuklarla yapılan bu drama hakkında konuşulur. Etkinlik sırasında neler hissettikleri, hangi bölümlerde zorlandıkları sorulur.
Daha sonra çocuklara tren resminin olduğu çalışma sayfaları verilerek yırtma yapıştırma tekniği ile tamamlamaları istenir.
FARKLI TOPLARLA HAYALİ OYUN;
Çocuklar daire şeklinde ayakta dururlar. Öğretmen aralarına girer ve elindeki çok ağır hayali topu bir çocuğa göderir. ağır topu alan çocuk, topun ağır olduğunu bedeni ve kollarının hareketleriyle ifade ederek topu başka bir arkadaşına gönderir, bu hayali ağır top tüm çocuklar arasında elden ele dolaşır en son öğretmene geri gelir ve öğretmen bu hayali ağır topu yere koyarak daha hafif bir top alır ve elinde zıplatma hareketi yaparak bir çocuğa gönderir. yine top tüm çocuklar arasında elden ele dolaşır. Daha sonra çok büyük, çok küçük toplarla oyun sürdürülür.
Tartışma aşamasında çocuklardan yapılan çalışmaları anlatmaları istenir. neler hissettikleri, hangi toplala oynamanın daha kolay ve zevkli olabileceği farklı büyüklük ve ağırlıktaki bu toplala hangi oyunların oynanabileceği sorulur.
destekleyici etkinlik olarak da çocuklardan farklı büyüklüklerdeki toplar ya da nesnelerin resimlerini yaparak boyamaları istenebilir.
çocuklar ikişer ikişer ayrılır ve her ikili bir meyve olurlar. Çocuklar daire şeklinde ayakta dururlar ve öğretmenin ismini söylediği meyveler yer değiştirir. öğretmen arada bir meyve sepeti der; bu durumda herkes yer değiştirir sepetteki meyveler karışmış olur.
drama sonunda çocuklarla tartışma aşaması gerçekleştirilir. bu aşamada çocuklara hem drama yaşantıları hakkında sorular sorulur, hem de meyveler hakkındaki bilgilerini tazeleyecek sorular sorulur. Örneğin yaz meyveleri hangileri, kış meyveleri hangileri gibi. Ya da hangi meyveler ekşidir, hangileri tatlıdır, hangi meyveler ağaçta yetişir gibi sorular sorulur.
destekleyici etkinlik olarak meyve resimleri verilerek boyamaları istenebilir.
AYNA - GÖRÜNTÜ
Öğretmen çocukları “U” şeklinde oturtur. Aralarından 6 çocuğu seçerek ikili eşler halinde karşılıklı dizilmelerini söyler. Çocuklardan üç tanesi “ayna” diğer üçü de “görüntü” olur. Görüntü olan çocuk bir hareket yapar ve ayna da onu taklit eder. Daha sonra roller değiştirilerek oyun tekrarlanır. Ardından öğretmen bir kez daha 6 kişi seçer ve drama tekrarlanır. ( tüm çocuklar bir kez ayna ve bir kez de görüntü olmalıdır)
TARTIŞMA BÖLÜMÜ:
1. Zihinde Canlandırma: Öğretmen çocuklardan gözlerini kapatmalarını ve soracağı soruları cevap vermeden sadece düşünmelerini ve hayallerinde canlandırmalarını ister:
“Görüntü rolünde hangi hareketleri yapmıştın?”; “ Ayna olmak zor muydu?”; “Sence oyunda ayna rolünde en başarılı olan kimdi?” . . .
2. Tanımsal Düzey: Öğretmen çocuklardan sorduğu soruları cevaplamalarını ister:
“Görüntü rolünde iken hangi hareketleri yaptın?” ; “ Ayna rolünde iken hangi hareketleri taklit ettin?” ; “ Ayna olmak mı yoksa görüntü olmak mı daha zor?” . . .
3. Duygusal Düzey: Öğretmen çocuklardan sorduğu soruları cevaplamalarını ister:
“ Görüntü olmak mı yoksa ayna olmak mı daha çok hoşuna gitti?” ; “Neden?” ; “Arkadaşının seni taklit etmesi hoşuna gitti mi?” ; “Neden?” . . .
4. Bilişsel Düzey: Öğretmen çocuklardan sorduğu soruları cevaplamalarını ister:
“Ayna nedir?” ; “ Ayna ne işe yarar?” ; “ Ayna nerelerde kullanılır?”
5. Yaşantısal Düzey: Öğretmen çocuklardan sorduğu soruları cevaplamalarını ister:
“Senin evinde nerelerde ayna var?” ; “ Ne zaman aynaya ihtiyaç duyuyorsun?” ; “ Evlerimizden başka nerelerde ayna var?” . .
6. Drama Oyununu Geliştirme: Öğretmen çocuklardan sorduğu soruları cevaplamalarını ister:
“ Hayatımızda hiç ayna olmasaydı ne olurdu?” ; “ Ayna yerine neleri kullanabilirdik?” . . .
Destekleyici etkinlik olarak da mukavva, renkli kartonlar, rölyef ya da alüminyum folyo ve pullar ile el aynaları yaptırılabilir.
DANS EDEN KELEBEKLER;
Sınıfa renkli tül, ipek, şifon, hafif kumaştan eşarplar getirilir ve sınıfın ortasına bir sepet koyularak eşarplarda içine koyulur. Çocuklara; “Şimdi hep beraber ‘Dans Eden Kelebekler’ isimli oyunu oynayacağız. Ama ilk önce ortadaki sepetin çevresinde el ele tutuşup bir daire oluşturalım.” denir. Çocuklar ortadaki eşarplardan ikişer tane alıp ceplerine koyarlar.
- Şimdi biz eşarplarımızla dans etmek ve oynamak istiyoruz. Bir hayvanı canlandıracağız. Hangi hayvan olabilir dersiniz? Bir kelebek evet evet onun da kanatları bizim eşarplarımız gibi ince.
- Bir kelebek bu kadar güzel kanatlara sahip olmadan önce nasıldı? Kim biliyor?
- Önce çok küçük bir yumurta idi. Bir anne kelebek, bu yumurtayı yumurtlar. Bu yumurtadan küçük tırtıl oluşur. Bu tırtıl durmadan yer yer ve şişmanlar. Daha sonra kendine çok sağlam küçük bir ev yapar. Buna KOZA denir.
- Bir süre sonra bu kozanın içinden o çok güzel kelebek çıkar.
- Bu gelişimi şimdi biz bir dansla canlandıracağız.
- Bu hikayeyi biz nasıl canlandırabiliriz? Bir düşünelim.
- Biz bir yumurta gibi yere yatalım. Bir tırtıl gibi yerde yürüyelim ve sanki yerdeki otları toplayalım, yer gibi yapalım.
- Daha önce cebimize koyduğumuz eşarpları üzerimize serelim ve kendimize bir koza oluşturalım. Bir süre hareketsiz duralım ve daha sonra kollarımızı ve bacaklarımızı gererek kozanın içinden çıkalım. Her iki elimizde iki eşarp onlar bizim renkli kanatlarımız olsun, tıpkı kelebeğinki gibi. Odanın içinde önce dikkatli, sonra cesaretle kollarımızı çırpalım.
- Kelebekler bir baloya giderler. Burada iki kelebek karşılıklı durur ve dans etmeye başlarlar. Birbirlerinin etrafında dönmeye başlarlar. Daha sonra beş kelebek bir araya gelirler. Bir daire oluştururlar, dört adım içeriye gelecek şekilde toplanırlar ve dört adım açılırlar. Her çift bunu karşılıklı bir kere tekrarlar.
- Kelebekler şimdi çok yorgun, uyuyup bu güzel balodaki çiçekleri rüyalarında görmek istiyorlar. Kelebekler yere yatar ve uykuya dalarlar.
- Hepsi yine uyanır, kollarını gererler. Hepimiz şimdi tekrar çocuk olduk. Güzel kanatlarımızı ortadaki sepete koyalım
DENGELİ BESLENME
*Öğretmen her çocuğa en sevdiği yemeği sorar ve söylenen yemekleri yansılar.
*Kahvaltıda süt içenler,akşam yemeğinde balık yiyenler,sabah reçel yiyenler gibi ayrımla gruplar oluşturulur.Sabah kahvaltıda neler yedikleri sorulur ve her çocuk söylenenlerden biri olur.İlk çıkan''ben peynirim'',diğeri''ben zeytinim''vb...
*Aynı çalışma öğle yemeği içinde yapılabilir.
*''Meyve sepeti''oyunu yalnızca kahvaltıda,öğle yemeğinde,akşam yemeğinde yediklerimiz olarak dönüştürülür ve oynanır.Örnek:çocuklar kahvaltıda yenen süt,peynir,ekmek vb.yiyecekleri seçerler.Bir kişi ebe olur.İki yiyecek ismi söyler,onlar yerlerini değiştirirken ebe de kendine bir yer yapmaya çalışır.''Kahvaltı masası''denilince herkez yer değiştirir,açıkta kalan ebe olur.
*Bir lokanta canlandırması yapılır.Lokantada görev alan aşçı,garson,müşteri vb..roller dağıtılır.Eve dönülür.Çocuklar akşam evde sütlerini içip uyurlar.
DEREDEN GEÇME DRAMASI
Sınıfta yere tebesirle ya da iple iki paralel çizgi çizilir.çocuklara buranın dere olduğu,çok hızlı aktıgı fakat boylarını geçmediği anlatılır.karşıya geçmeleri gerektiği bunun için de yalnız bir sepet,iki uzun sopa ve uzun bir ipleri oldugu söylenir..
burdan sonrası çocukların yaratıcılılıgına kalmış
EVİN BÖLÜMLERİ
çocuklara "şimdi ben hepinizin eline çok yapışkan bir madde sürüyorum ama bunu çıkarması çok zor "diyoruz. "diğer elimizi kullanmak yok şimdi herkes sınıfta dolaşarak bunu çıkarmaya çalışsın" bu sırada çocukların bazıları yere sürterek bazıları birbirinin üzerine sürterek ellerini çıkarmaya çalışırlar. Bİr müddet sonra" çıkartamadınız değil mi çünkü bu çok yapışkan ne yapsanız çıkmıyor" "hadi şimdi mutfağa gidelim orda bazı araçlar bulalım elimizdeki yapışkanı çıkarmaya çalışalım" komutu verilir. sonra herkes sınıfta dağılır yine çıkarmaya çalışırlar." evet şimdi söyleyin bakalım mutfakta neyle çıkarmaya çalıştınız." sorusunu sorar burda amaç çocukların mutfakta hangi araçların kullanıldığının farkında olup olmadıklarını görmektir. yapışkan yine çıkmadı salona gidelim, banyoya gidelim, yatak odasına gidelim denilir. hepsinden sonra tek tek neyle çıkarmaya çalıştıkları sorulur. en sonunda ben yapışkanları elinizden alıyorum, diyerek etkinlik sonlandırılır. yine evin bölümleriyle ilgili sınıf 4 gruba ayrılır. bir grup mutfak bir grup salon bir gurup yatak odası bir grup banyo olur. grup üyelerinin her biri evin o bölümünde bulunan bir eşya olur. gruplar sırayla evin o bölümünü nasıl oluşturduklarının son halini diğer grupların önünde sergiler. onlarda hangi şeklin hangi eşya olduğunu tahmin eder. sonra gruptaki kişiye sorulur hangi eşya olduğu her grup bitene kadar devam eder.
SES EĞİTİMİ
• Yaş: 5 ve üstü
• Konu: Ses Eğitimi
• Amaç: Ses eğitimine giriş yapmak. Grup duygusunu geliştirmek, konsantrasyonu pekiştirmek, toplulukla çalışma isteğini geliştirmek, grup içinde uyum sağlamak.
• Çalışma Alanı: Zemini parke ya da halı kaplı boş bir salon.
• Isınma: Katılımcıların bedenlerini ısıtacak/gevşetecek bir genel ısınmanın yanı sıra, boğumlanma temrinleri. Ses ısıtma ve ses açma alıştırmaları.
Herkes salona dağılsın, kümeleşmeyin. Tek tek ama hep beraber çalışacağız. Yaptığınız işe odaklanın ve birbirinize yardım edin. Hep birlikte anlamlı sesler çıkaracağız. DURUN ! Diye bağırdığımda ya da el çırptığımda tüm seslerin anında kesilmesini istiyorum. Hazır mısınız?
Evet, herkes susturma sesi çıkarsın: şşş.. Şimdi fısıldama ... Tıslama… Mırıldanma… Mızırdanma … İnleme …Yakarma … Söylenme … Homurdanma … Kükreme … Bağırma … DURUN!
Şimdi son çıkardığımız sesten başlayarak (sondan başlayarak), başa doğru gideceğiz. Bağırma … Kükreme … Homurdanma … Söylenme … Yakarma … İnleme …Mızırdanma … Mırıldanma … Tıslama ...Fısıldama … Susma … DURUN!
Drama Liderine Notlar
• Üzerinde önemle durulacak nokta, sözcüklerin değil, seslerin kullanılmasıdır.
• Tüm grup aynı ses yoğunluğu ve yüksekliğinde bir arada olmaya çalışmalıdır. Bu uyumu sağlamak kolay değildir. Bunun için iyi konsantre olmaları gerekir. Başardıklarında onları ödüllendirin.
• Amaç gereken sesi mümkün olduğu kadar gerçeğe yakın bir şekilde çıkarmak için, birbirleriyle yardımlaşırken grup “duygusunu” geliştirmektir.
• Bu tip bir “koro” çalışması katılımcıların birbirlerini dinlemelerini, yardımlaşmayı ve toplulukla çalışma isteğini geliştirir. Bu da yapılan drama çalışmasının ana amaçlarından birisidir.
• Eğer çalışmada çocuklar iyi bir konsantrasyon yakalamışlarsa; tüm sınıfla veya beşer kişilik gruplarla aşağıdaki çalışmalar denenebilir.
Çocuklardan aşağıdaki duyguları seslerle ifade etmelerini isteyin;
• Korkmuş,
• Gülen,
• Heyecanlı,
• Meraklı,
• Sıkılmış,
• Memnun,
• Sinirli,
• Üzgün
• Neşeli.
Ek Geliştirme
Çocuklar bir daire oluşturmalı ve kendilerinin birer büyük (zırıltılı, vızıltılı sesler çıkaran) topaç olduğunu düşünmeliler.
Çocuklar dairede kendileri dönmemeliler, birbirlerinin peşi sıra yürüyüp genel dairenin bir parçası olmalılar. Ancak (mümkün olduğunca) hızlı bir şekilde ve daireyi hiç bozmadan, içeri ve dışarı doğru hareket etmeliler.
Sonra onlara çok büyük bir ağız şeklini almalarını söyleyin. Bu çalışma ‘Koca Ağız’ diye anılır. Kimlerin dudak, dil veya diş olması gerektiğine grup karar vermelidir. Ağız yavaş ve gitgide ritimli bir şekilde soluk alıp vermelidir. Grup koca ağız olarak kızgın bir şekilde bağırmalı, horlamalı, dırdır etmeli, iç çekmeli ve feryat etmelidir.
Koca ağız tüm grupla yapılabileceği gibi, 5 veya 6 kişilik küçük gruplarla da yapılabilir. Dikkat edilmesi gereken husus ‘söz’ yerine ’ses’ kullanmaları gerektiğidir. Son aşamada ise grup bilinen bir öyküyü sadece ‘ses’ kullanarak oynayabilir.
ÇIĞLIK ATALIM MI ?
Hazırmısınız önce sessiz, sonra da sesli
veee hep beraber kollarımızı öne uzatalım , avuç içlerimiz birbirine bakıyor, avuçlarımızı birbirine vurmadan yaklaştırıyoruz ve uzaklaştırıyoruz, bir kaç kez tekrar edelim ve şimdi ellerimizi çırpalım. Alkış, alkış, alkış...
veee şimdi oturduğumuz yerden ayaklarımızı havaya kaldıralım, iki ayağımızı birden yere yaklaştırıyoruz ve uzaklaştırıyoruz, bir kaç kez tekrar edelim, şimdi ayaklarımızı yere vuralım. Vur, vur , vur...
şimdiii ellerimizi yumruk yapalım, dirseklerimizden bükelim ve karnımızın hizasına çekelim. Bağırmak istiyoruz ağzımızı açtık fakat sesimiz çıkmıyor, bir kaç kez tekrar edelim, veeeee şimdi hazırmısınız yumruklarımız sıklımış, çok sesli ÇIĞLIIIIIIIIKKK. AAAAAAAAA