önce hikayemizi okuduk, balıkçı balık tutuyor, yaramaz bi rakun balıklarda birini kaçırıp nehirde iyice yıkayıp yiyordu. rakun çok titizdi, yiyeceğini yemeden önce yıkıyordu. veee ferda öğretmen yani ben rakun diye bi hayvan olduğunu biliyordum ama ne yer ne içer ilk defa öğrenmiştim. hemen hikaye sonu dramatizasyona geçtik tabiii ;)



ben kılım değiştirdim balıkçı oldum, miniklerim de balıklar olup suda kıvrıla kıvrıla yüzdüler. oltamı attım, tuttum birini ama rakun da gelip benden kaptı balıkımı.



nehrin kenarına götürdü, iyice yıkadı ve happur huppur happur huppur yedi. balıkçı yani ben az önce keyifle balık yakalarken pek keyifliydim ama insan büyük de olsa oyuna kaptırınca o anı yaşıyor demek ki. baksanıza nasıl da endeişeli oldu surat ;)



balıkçı olarak ben kitaptaki hikayenin dışına çıktım biraz... çirkefleştim, balığı kaptırınca gidip rakunu diğer balıklara şikayet ettim. onlar da yahuu balıkçı deli misin akıllı mısın az önce sen bizi yakalayıp yiyecektin şimdi rakunu şikayete gelmişin demediler. akıllı balıklarım benim, hemen benim gazıma gelip rakunu kovalamaya başladılar.. nasıl kahkahalar, nasıl şakacıklar, oyuncuklar yapıyorlar anlatamammm. rakun masaya koşsuuunnnn, balıklar da peşinden gitsinnn, akıllı çocuklarrrr sahile çıkıp dinlensinnn dediğimde de hepsi masada hazırdı zaten... etkiblik arası geçiş olarak değerlendirebiliriz arkadaşlar bu çalışmayı, drama sayılmaz... küçük bi oyun diyelim. her hikayeden sonra böyle oyunlar oynuyoruz, gün içinde fazla bölünme yaşamadan etkinlikler tamamlanıyor. sizlere de tavsiye ediyorum.





masalarda sanat etkinliği yapılabilir daha sonra. balık süsleme, akvaryum yapma, cd'den balık yapımı vb. bissürü etkinlik yapılabilir. biz dosya yerleştirdik malesef..

ya da müzik etkinliğine geçilip kırmızı balık göldeee kıvrıla kıvrılaa yüzüyooorrr şarkısı söylenebilir, oyunu oynanabilir.. hamsi de koydum ta ta tavayaaa sıçradı gitti ha ha havayaaa şarkısı da söylenebilir.. maksat bi kavram üstünde zihinsel şemaları çeşitlendirmek..

DİP NOT: FOTOĞRAFTA GÖRÜLEN İKİ YETİŞKİN; STAJYERİM DEĞİL, VELİLERİMDİR.

saygılar efendim ;)

-ferda göktürk ince-