Minik Tohum
Karlı bir kış günüydü.Yeryüzü bembeyaz bir örtü ile kaplanmıştı ve çok soğuktu.Minik tohum toprağın altındaki sıcacık yuvasında uyuyordu(çocuk yerde iyice büzülür,gözlerini kapar)Böylece günler geçti.Derken yavaş yavaş havalar ısındı,karlar eridi,minik tohum sıcaklığı hissetti,uyandı.Başını topraktan çıkarttı.İlkbahar gelmişti,artık güneş açıyor,yağmur yağıyor minik tohum büyüyordu.(çocuk yavaş yavaş doğrulur).Kocaman bir dalı oldu (kolunun birini kaldırır).bir tane daha dalı oldu(öteki kolunu kaldırır).Dallar çiçek açıyor(parmaklar tek tek açılır).Minik tohum kocaman bir ağaç oldu.İlkbaharda açan çiçekler yazın meyve oldu.Meyveler toplandı.Artık sonbahar gelmişti.Sıcak yaz günleri yavaş yavaş uzaklaşıyordu.Yağmurlar başlamış,kuvvetli rüzgar ağaçların iri dallarını bile sallıyordu.Sararan yapraklar bir bir düşüyordu(parmaklar birer bir er kapatılır,eller yumruk yapılır).
Derken minik bir tohum düştü yerdeki sararan yaprakların arasına.Minik tohum rüzgarla bir o yana savruldu,bir bu**yana(çocuklar etraflarına dönerek bir o yana,bir buyana gidip gelirler).Kuytu bir yere rüzgar minik tohumu bıraktı.Artık kış da iyice yaklaşmıştı.Biran önce yuvasına yerleşmeliydi.Yoksa**bu kış günü ne yapardı.Minik tohum sıcacık,sevimli yuvasına çekildi.Hemencecik uykuya daldı(çocuklar tekrar yerde büzülürler)Ta ki ilkbahara kadar.
Alıntı