BAŞIM AĞRIYOR
Koşuyor, zıplıyor, oynuyoruz.Terliyoruz.Buzdolabından açıp buz gibi bir bardak su içiyoruz.Oh, biraz serinledik! Tekrar oyuna devam ediyoruz.
Sonra başımız ağrımaya başlıyor.Yutkunurken boğazımız da ağrıyor. Alnımız da ateş gibi yanıyor. Yatıyoruz. Annemiz geliyor, ilaç veriyor.İyileşiyoruz.
EKMEK NASIL OLUŞUR
Haydi hep birlikte tarlaya tohum serpelim.Havalar ısındı, başaklar büyüdü.Başakları biçelim.Kucaklayarak harman yerine getirelim. Biçerdöver gibi üzerinden geçip saplarından ayıralım.Buğdayları kürekle çuvallara dolduralım .Sırtımıza yüklenip değirmene götürelim.Değirmen taşı gibi dönüp buğdayları ezelim.Unu çuvallara doldurup fırına getirelim. Hamur yapıp fırına atalım.Uzun küreklerle, pişen ekmekleri fırından çıkaralım.Ekmekler kızarmış, mis gibi de kokuyor!
YENİ BİR GÜN
Uyuyoruz.Sabah oldu, uyanalım.Gözlerimizi açıyoruz.Kalkıyoruz.Lavobaya gidip yüzümüzü yıkıyoruz.Dişlerimizi fırçalıyor, saçımızı tarıyoruz.Pijamamızı çıkarıyor, elbisemizi giyiyoruz.Kahvaltı sofrasına oturuyoruz.Ekmeğe yağ sürüyor, üzerine biraz da reçel koyuyoruz.Çay biraz sıcak.Dikkatli içelim.
Tekrar elimizi yıkayıp, dişlerimizi fırçalayalım. Çantamızı alıp annemize el sallayıp evden çıkalım.
KUŞ OLALIM
Her çocuk ne tür bir kuşu canlandıracağına karar verir.Gökyüzüne süzülerek uçar, kanat çırpar.Pelikan ve martılar denize dalıp balık yakalar.Serçeler gagalarıyla solucan çıkarır.Ağaçkakan böcekleri gagalar.Karga korkuluktan ürker.Leylek ağır ağır uçar, tek ayak üstünde dinlenir.
Aygören Dirim'in "Okul Öncesi Eğitiminde Yaratıcı Drama" kitabından alıntıdır.