Cemil Meriç Kimdir?
Cemil Meriç, 1912 Balkan Savaşı sırasında, Yunanistan’dan Hatay’a göçen göçmen bir ailenin çocuğudur. Babası, Niyazi Bey Antakya’da Ziraat Bankası müdürlüğü ve mahkeme reisliği görevlerini yapmıştır. Cemil Meriç, 12 Aralık 1916’da Hatay Reyhanlı’da hayata geldi. Hatay Lisesi’ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümünü kazandı. Öğrenimini tamamlayamadan da tekrar Hatay’a döndü. Bir süre kadar ilkokul öğretmenliği ve tercüme kaleminde reis muavinliği görevlerinde bulundu. Daha sonra da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. Elâzığ Lisesi’nde 1942-1945 tarihleri arasında, 2 yıl Fransızca öğretmenliği yaptı. İstanbul Üniversitesi’nde yabancı diller bölümünde 1946 yılında okutman olarak çalıştı . 1955’te ise gözleri kör oldu ve görme yetisini kaybetti. Paris’e gitti ve 6 ay kadar tedavi gördü ancak bir netice alınamadı. Tekrar Türkiye’ye döndü ancak bir süre kadar hastalığı sebebiyle ağır bir bunalıma girdi. Fakat öğrencilerinin destek ve yardımlarıyla çalışmalarını ölene kadar büyük bir özveriyle sürdürdü. 1974 yılında İstanbul Üniversitesinden de emekli oldu. 13 Haziran 1987’de İstanbul´da hayatı sona erdi.
Cemil Meriç’in Hayatı ve Edebi Kişiliği
Görme yetisini kaybettikten sonra aslında yazarlık hayatının en üretken çağı başlamıştır. Çevresindekilere okuttuğu Fransızca ve İngilizce metinleri sözlü olarak tercüme etmiş ve yardımcılarına yazdırmıştır. Dikte ederek pek çok makale yazmaya devam etti. 1963 tarihinden itibaren Edebiyat Fakültesi’nin Sosyoloji bölümünde sosyoloji ve kültür tarihi dersleri vererek; bu dersleri emekliliğine kadar hep sürdürdü. İlk telif kitabı olan “Hint Edebiyatı” 1964 yılında yayımlandı. Bir dünya edebiyatı yazma fikriyle yola çıkan Cemil Meriç, İran edebiyatı ile işe başlamış ama daha sonra Hint edebiyatına doğru yönelmişti. Doğu medeniyetlerine karşı olan eleştirileri yıkmayı amaçlayan ve dört yıllık bir çalışmanın neticesi olarak ortaya çıkan eser, “Bir Dünyanın Eşiğinde” adıyla iki kez daha basılmıştır. Hint Edebiyatı’ndan sonra farklı bir bakış açısıyla Batı düşüncesinin önemli bir yönünü aydınlatmayı daha amaçlayarak çalışmalara başlamıştır. Bu düşünceyle birlikte sosyalizm düşüncesinin temelini atan ve sosyolojinin kurucusu kabul edilen Saint Simon hakkında önemli bir eser kaleme aldı ancak basacak yayınevi bulmakta ne yazık ki zorlandı. Eser, 1967 yılında Can Yayınları tarafından ilk kez basıldı.
1978-1984 tarihlerinde çoğu Kubbealtı Cemiyeti’nde olmak üzere pek çok konferans veren Meriç, 1980’de edebiyat tarihi ve düşünce tarihi niteliğini taşıyan “Kırk Ambar” isimli eseri Türkiye Milli Kültür Vakfı Ödülü’ne layık görülmüştür.
1981’de Ankara Yazarlar Birliği tarafından da “Yılın Yazarı” seçildi. 1981’de basılan derleme ve telif olan ‘Bir Facianın Hikâyesi’ nde yakın tarihin farklı ve bir muhasebesini yapmıştır.
Tarihten sosyolojiye, felsefeden edebiyata kadar çok geniş bir alanı kucaklayan deneme ve inceleme eserlerinde Batı ve Şark kültürünü çok iyi analiz etmiş bir aydın olarak özgün düşünceleriyle dikkatleri çekmiştir. Eserlerini de çok etkileyici bir üslupla yazmış, düşünce yüklü cümlelerine de bir parça şiir havası katmayı başararak mensur şiir tarzının en önemli örneklerini vermiştir.
Eserlerinde genellikle vatanından ve memleketinden kopan insanların trajedisi ve kendini bulma çabasının yanında; Türk aydınlarının düştüğü açmazları bütün taraflarıyla gözler önüne sermiştir.
Eserleri
İnceleme;
Hint Edebiyatı (1964)
Bir Dünyanın Eşiğinde (1976)
Kültürden İrfana (1985)
Kitapları;
Kırk Ambar (1980)
Bir Facianın Hikayesi (1981)
Sosyoloji Notları (1983)
Deneme;
Mağaradakiler (1978)
Jurnal (1992)
Bu ülke (1985)
Yazar: Ensar Türkoğlu