Ağıt…
(Nazım Biçimleri)
Ağıt, genellikle bir ölüm’ün ya da acı, üzücü bir olayın ardından söylenen halk türkü’südür. Doğal afet’ler, ölüm, hastalık gibi çaresizlikler karşısında korku, heyecan, üzüntü, isyan gibi duyguları ifade eden ezgili sözlerdir. Ağıt söylemeye ağıt yakma, ağıt söyleyenlere ise ağıtçı denilmektedir.Ağıtın halk edebiyatındaki adı anonim, divan edebiyatındaki adı ise mersiyedir.
Türkiye’de Ağıt Geleneği
Türklerde ağıt geleneği çok eskidir. Anadolu’nun hemen her yerinde söylenir. Ağıtlar yarı anonim folklor ürünleri arasında da sayılabilir. Türkçede 7, 8 ve 10 heceli ağıtlar yaygındır. En çok rastlanılanı 8 hecelilerdir. Gösteri bölümüyle tiyatro, söyleniş biçimiyle şiirseldir. Ağıtlar türkü ve destanla yakın ilişki içindedir. Erkeklerin söylediği ağıtlar varsa da ağıtları daha çok kadınlar söyler.
AĞIT: Ölen kişilerin iyi hallerini, meziyetlerini dile getirmek, kaybından dolayı duyulan üzüntüyü ifade etmek amacıyla yazılan, söylenen şiirlerdir.
Özellikleri:
1. Dörtlüklerden oluşur.
2. Kafiyelenişi genelde mani ve koşmaya benzer. Yani; abab cccb, dddb, şeklindedir.
3. Anonimdir.
4. Hece vezniyle yazılır (söylenir).
5. Uzun veya kırık hava adı verilen ezgilerle söylenir.
6. Ağıt genelde ölen kişilerin ardından söylendiği gibi kaybedilen canlı cansız bir varlığın ardından da söylenebilir.
7. Ağıtlarda ölen kişinin ailede ve toplumda bıraktığı boşluk ve hatıraları, dostluğu, iyiliği, fazileti, cesareti, merhameti gibi konular işlenir.
Not: Edebiyatımızda ağıtın konu bakımından İslamiyet’ten önceki karşılığı sagu, Divan edebiyatında ise mersiyedir.
AĞIT
Telgrafın direkleri sayılmaz
Böyle civan teneşire koyulmaz
Benim yavrum baygın düşmüş ayılmaz
Ne deyip de ağlayayım bugün ben
Mezarımı yol üstüne kazsınlar
Üzerine al yeşili koysunlar
Gelen geçen nâ-muratmış desinler
Ne deyip de ağlayayım bugün ben
Telgrafın direkleri dört olur
Sen ağlama yüreğime dert olur
Böyle yerler baykuşlara yar olur
Ne deyip de ağlayayım bugün ben
.ALINTIDIR.